Cumhuriyet değerlerine saldırının, Türkçe yazımda Arap harfleri kullanılmadığı için hayıflanmanın, TBMM Grup Başkanvekili ve AKP Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal ile başlamadığını bilmek için dilbilimci olmaya gerek yok.

★★★

Ahmet Davutoğlu Hükümeti’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı da yapan Ünal, Türkçe’nin 3 bin yıllık tarihine vakıf olmamış olamaz...

Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” diyen Ünal’ın, Osmanlı’ya selam çakışını anlamak zor değil.

Cumhuriyet’in ilanından yalnızca 3 yıl sonra “Harf Devrimi”ni gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk, özel mal varlığını (kalıtını) Türk Dil Kurumu (TDK) ve Türk Tarih Kurumu’na (TTK) bırakıyor.

Çünkü tarih ve dil bilinci olmadan “millet” olunamayacağına inanıyor.

Yeri gelmişken hemen sorayım; Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanan TDK ve TTK, İş Bankası’ndaki Atatürk hisselerinden (yüzde 27.5) aktarılan paraları nerede değerlendiriyor?

★★★

Türk dili” okumalarımdan iki kaynağı paylaşacağım: Birincisi; Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitiren ve 24 yıl Türk Dili Kürsüsü başkanlığını yapan Prof. Dr. Vecihe Hatipoğlu’nun Sözcü Kitapevi’nden çıkan “Dil Devrimi ve Tük Dilinin Kökü” kitabı...

IWF Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Gülden Türktan 1996 yılında vefat eden annesi Hatipoğlu’nun notlarını yayına hazırladı.

★★★

Anıt dilbilimcilerimizden Hatipoğlu’nun henüz DTCF öğrencisiyken, Atatürk’ün huzurunda düzenlenen 3’üncü Dil Kurultayı’na (1936) sunduğu “Ata teriminin dil kökeni” tezini, 15 Eylül 2020 tarihli yazımda paylaşmıştım.

İkinci başvuru kaynağım, geçen yıl Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan Sevgi Özel’in “Yalan Dünyasının Yalancıları” kitabı...

★★★

Cumhuriyet’in modernleşme felsefesine dinciler ve şarkiyatçılar tarafından saldırılar sürerken, 1931 ve 1932 yıllarında Atatürk’ün kurduğu TTK ve TDK; 1982 Darbe Anayasası’na dayanılarak, Atatürk Araştırma Merkezi (ATAM) ve Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ile birleştirildi; “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” çatısı altına tıkıştırıldı.

★★★

Tıkıştırıldı” ifadesini, Özel’in Türkiye Türkçesi’ne yapılan saldırıların adeta güncesi niteliğindeki kitabından alıntılıyorum...

TDK’nın 1983’te özerk bir kurum olmaktan ve de “kamu yararına çalışan dernek” statüsünden çıkartılması dilbilimciler için son durak olmadı!

Atatürk’ün Türkçe için beslediği  “akademi” olma hayaliyle, aralarında Özel’in de bulunduğu 34 bilimci, sanatçı ve hukukçu, askeri rejimin baskısına boyun eğmeden, 1987’de Dil Derneği’ni kurdu.

★★★

Özel’in kitabı; gericiliğin, Cumhuriyet’le, aydınlıkla, özgürlüklerle mücadele tarihi olarak da okunmayı hak ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Yunus Emre Yılı-2021” açılış törenindeki şu sözlerine yer veriyor:

“.... bir dönem özelleştirmecilik adı altında dilimizin çoraklaştırılmasının, kısırlaştırılmasının payı bulunuyor. Türkçemiz tarihinin en büyük kelime katliamına maruz kalmıştır.”

İşin ilginç tarafı, Erdoğan’ın “Harf Devrimi”ni eleştiren konuşma metninin AKP’nin İzmir Milletvekili ve “Aksakallılar Heyet BaşkanıBinali Yıldırım tarafından da kullanıldığı iddiası dile getiriliyor.

Ünal bence aynı maksatla, yeni cümleler kurarak zahmet etmiş.

★★★

Özel, TDK 1983 Ekim’inde devlete devredilirken kasasında 583 milyon 17 bin 50 lira olduğunu yazıyor ve CHP’den gelen “TDK paraları nereye harcıyor” sorusuna Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un verdiği yanıtı paylaşıyor: 2020 Mart ayı itibarıyla 300 milyon lirayı bulan nakit Hazine’ye devredildi.

Hazine bu parayı ne yapmış? Kur Korumalı Mevduat (KKM) finansmanı, dış borç ödemeleri; dert bir değil ki!

Atatürk’ün mirasıyla faizler ödeniyor olmasın...