Cins kırımı boyutlarına ulaşan kadın cinayetleri, kadına yönelik aile içi şiddetin artarak sürmesi “ülke içi” mesele olmanın çok ötesine taşıyor; uluslararası turizm araştırmalarına yansıyor.

Dünyada “tek başına seyahat eden kadın” sayısının son yıllarda büyük oranlarda artış gösterdiğini söyleyen turizm yazarı Fehmi Köfteoğlu, uluslararası araştırmalardan yararlanarak yaptığı çalışmayı gönderdi.

★★★

Köfteoğlu’nun; SportsCover Direct, The Travel Corporation, TTC Tour Brands ve Solo Female Travel tarafından yapılan dört araştırmaya dayanarak yaptığı sıralamaya göre Türkiye, kadınların tek başına seyahat edebileceği ilk 20 ülke arasında yer almıyor.

★★★

Kadınların tek başına güvenle seyahat ettikleri ülkeleri sıralayan 4 ayrı kuruluşun hazırladığı listeyi değerlendiren Köfteoğlu, “Kadınların tek başına güvenli seyahat edebildikleri en iyi ilk 10 ülke/şehirler listelerinin hepsinde; Fas, Butan, Kosta Rika ve Maldivler bile yer alırken Türkiye hiçbir listede kendine yer bulamıyor” diyor.

★★★

Yapılan araştırmada ülkelerin “bir kadının tek başına güvenli seyahat” kriterlerini farklı açılardan ele alarak oluşturulan endeksin kiminde ilk 10, kiminde ise ilk 20’de Türkiye yok.

50 tam puan üzerinden yapılan araştırmalardan SportsCover Direct’in listesinde 47.4 ile İspanya ilk sırada.

Diğer araştırma Solo Female Travel’da İzlanda ilk sıradayken, Barcelona (İspanya) ikinci sırada yer alıyor.

★★★

Köfteoğlu yıllık bazda hazırlanan endekslerde puanların değişiklik gösterdiğini vurguluyor.

Örneğin, başta Asya ülkeleri olmak üzere Güney Afrika, İrlanda ve İngiltere’ye özel turlar düzenleyen Ampersand şirketinin gezginci kadınlara yönelik hazırladığı “Wander Kadınlar Endeksi-2018” en güvenli ülke olarak Japonya’yı başa koyuyor.

İkinci sırada ise Fransa yer alıyor.

Türkiye ise bu listede ilk 70 ülke arasında bile yok.



★★★

Tek başına seyahat eden kadın ifadesinin İngilizce karşılığı “solo female travel” diye Google’de 100 milyondan fazla arama yapıldığına dikkat çekiliyor.

Pinterest sosyal ağ platformunda aynı ifade ile yapılan görüntü paylaşımlarının 2014 yılından itibaren en az 3.5 kat artması turizm sektörünün neden “kadın araştırmalarına” yöneldiğini açıklamaya yeter sanırım.

★★★

2014 yürürlüğü giren ve Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu “İstanbul Sözleşmesi” olarak anılan Avrupa Konseyi’nin “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi Sözleşmesi”nden çıkması, Türkiye’nin içinde yer aldığı bu ağır tabloyu netleştiriyor.

İyi haber şu ki; muhalefet partilerinden oluşan 6’lı masanın en güçlü iki ortağı CHP ve İyi Parti’nin seçim vaatlerinin başında İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönmek yer alıyor.

★★★

Kadın gezginlerin dünya turizminde ağırlığının artması, ülkelerin güvenliği ve toplumsal cinsiyet eşitliği karnelerini izlemeyi zorunlu hale getiriyor.

Bıraktım Türk kadınının ülkesinde “tek başına güvenle seyahat etme” zorluklarını; bari turizm gelirlerinin yüzü suyu hürmetine Turizm Bakanlığı “İstanbul Sözleşmesi’den çıkışın” etki analizini yapsa...…

Münih Eskişehir’i kıskansa yeridir


Almanya’nın Türkiye’yi kıskandığı iddiasıyla epey eğlendik ama kentler düzeyinde karşılaştırmada durum farklı.

Münih, Eskişehir’i kıskansa yeridir.

Şehir araştırmalarıyla tanınan Numbeo şirketinin geçen yıl açıkladığı “Dünyanın en güvenli şehirleri” listesine Eskişehir 8’inci sıradan girerek, 423 kenti arkasında bırakmıştı.

★★★

Suç oranlarına bakılarak hazırlanan listenin ilk sırasında Abu Dabi (BAE) yer aldı.

Onu Doha (Katar), Taipei (Tayvan), Quebec (Kanada), Zürih (İsviçre), Dubai (BAE) takip etti.

Listeye 8’inci sıradan giren Eskişehir’i, sırasıyla Münih (Almanya), Trieste (İtalya) izledi.

Bu liste kentlerin sosyal-ekonomik-kültürel kodları ve yönetişim biçimi hakkında bir fikir veriyor.

Kurduğu üniversite/akademi altyapısıyla Eskişehir’i “aydınlanma kentine” dönüştüren Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, 1999 yılından bu yana kentin anahtarını elinde tutuyor.

Türkiye’den aynı listeye Antalya 61’inci, Bursa 74’üncü, İzmir 77’inci, Ankara 182’inci İstanbul ise 263’üncü sıradan giriyor.

★★★

İngiltere’nin haftalık ünlü ekonomi dergisi The Economist’in 60 büyük şehri değerlendirdiği ve iki yılda bir yayımladığı “Dünyanın En Güvenli Şehirleri-2021” raporunda ise İstanbul 100 üzerinden 62.9 puanla, 37’inci sırada yer alıyor.

Bir kentin güvenli hale gelmesi ülkenin merkezi idari yapısından bağımsız sağlanabilir mi?

Eskişehir örneğine bakarsak bu soruya “Evet”, İstanbul’a bakarsak “Hayır” yanıtı vermek mümkün.

Ülke ekonomisi ve göçler ile değişen demografik yapının tabloyu değiştirebilme gücünü göz ardı etmemek de gerekir.

 

Yerli ve milli sanat 2023’te kapısını açıyor


Yaşanılan finansal krizler sonucunda Türk bankacılık sistemi ağırlıkla yabancıların eline geçti. “Cumhuriyet’in kuruluşundan beri” yüzde 100  “milli ve yerli”  sermaye ile kurulan özel banka olarak elimizde bir tek Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 1924 yılında faaliyete geçen Türkiye İş Bankası kaldı.

Beyoğlu İş Bankası Resim Müzesi


Ulusal kültür ve sanat hayatına dair sorumlulukları büyük.

Bodrum Zai’de 14 Eylül’e kadar sürecek “İş Sanat Çarşamba Sahnesi” etkinliklerinde buluştuğumuz İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten sosyolojik açıdan çarpıcı bir istatistiği paylaşıyor.

İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın 3. Genel Müdürlüğü olarak Ankara’da inşa edilen ve Atatürk’ün Çankaya Köşkü’ndeki çalışma odasını da tasarlayan Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 90 yıllık tarihi bina, “Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi”ne dönüştürüldü.

Üreten, 2019 yılında kapılarını açan müzeye gelen günlük ziyaretçi sayısının 3 bini aştığını belirtiyor.

Müzede yer alan Kurtuluş Savaşı belgeseli niteliği de taşıyan materyaller, geçtiğimiz yıl İstanbul ve Ankara’da sergilenmiş ve o zaman da çok sayıda ziyaretçi çekmişti.

İstanbul’da 2007 yılında açılan İş Bankası Müzesi’ne, Levent’teki İş Kuleler’deki konser ve gösterilere de ilginin yoğun bir ilgi olduğunu vurguluyor.

İnsanların “sanatla nefes” almaya ihtiyaçlarını bundan daha iyi ne gösterebilir ki?

Ücretsiz ve erişilebilir sanat hizmeti sunuyorlar.

İkonik Teos, Patara, Nysa, Zeugma, Stratonike arkeolojik kazılarına da destek olan banka, uzun yıllar şube olarak hizmet veren İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki tarihi binasını “İş Sanat Resim Müzesi” yapıyor.

Binanın restorasyonu sürüyor.

Açılışı Cumhuriyet’in 100’üncü yılına, 2023 yılına yetiştirmeyi hedefliyorlar.

Kurucu Direktörlüğünü Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu Somut Kültürel Miras Komitesi Başkanı Prof. Dr. Gül İrepoğlu, Müzeolojik Danışmanlığını Burçak Madran ve Plastik Sanatlar Danışmanlığını Prof. Rahmi Aksungur’un  üstlendiği müzede, Türk ressamlara ait 2 bin 500 resim yer alacak.

Türkiye’nin en geniş Türk ressamları koleksiyonunu sergileyeceklerini söyleyen Üreten, 1940’lardan beri topladıkları resimler arasında, Osman Hamdi Bey’den Şeker Ahmet Paşa’ya, İbrahim Çallı’dan Hikmet Onat’a; 950’yi aşkın sanatçının eserinin yer aldığını söylüyor.

Böyle bir müzeyi açmakta niye geç kalınmış diye hayıflanmak yerine, 2023’ü yakalamanın sevincini yaşıyorum.