İsviçre’de 1948’de bir eğitim kurumu faaliyete geçti. 74 yılda dünyadaki en etkin, akılcı ve işlevsel eğitim programı oldu. Türkçemize ‘bakalorya’ olarak giren bu program, ‘Hedefini belirlemiş, hedefine hazırlanmış, olgunlaşmış, yeterli olma’ gibi kavramları karşılar. Uluslararası Bakalorya (IB), 16-19 yaşındaki liselilerin edebiyattan ekonomiye, bilgi kuramından toplum bilimlerine yüksek seviyede aldığı küresel ortak müfredatlı, 2 yıllık bir eğitimi kapsıyor. Türkiye’de bu standartlarda eğitim IB üyesi olan İstanbul Erkek, Galatasaray, Kabataş, Vefa gibi çok az sayıda köklü okul ve nitelikli kolejlerde var. IB eğitimi ve sınavlarını alın teriyle geçen öğrenciler, dünyanın en iyi üniversitelerinde okuma şansı kazanır.

ŞEFFAFLIK ŞART

Osmanlı’dan günümüze, eğitimde Türkiye’nin yüz akı olan ve bu yıl 150. yaşına giren Vefa Lisesi de 3 yıl önce IB programına girdi. Amerika’dan Çin’e sistemdeki binlerce okulda olduğu gibi okul müdürü, IB koordinatörü, IB öğretmeni ve 2 veliden oluşan 5 kişilik IB Komisyonu kuruldu. Uluslararası protokol gereği komisyonun her yıl ekim ayında toplanması gerekiyor. Çünkü kasımda uluslararası IB sınavı yapılır. Yani çocuğu IB eğitimini bitiren veliler, IB Komisyonu yönetiminden çekilip yerlerini alt sınıflarda çocuğu okuyan ailelere bırakır. Bu süreç okulun IB eğitimi için velilerden aldığı 3 bin 500 Euro’luk paranın da IB programına uygun kullanılıp kullanılmadığına dair okul idaresinin şeffaflıkla hesap vermesi anlamına gelir.

MİLYONLUK HESAP

Vefa Lisesi’nde geçtiğimiz ekim ayında toplanması gereken IB Komisyonu’nu Lise Müdürü Abidin Başarslan toplamadı. Komisyon toplanmadığı için yeni kararlar da alınamadı. IB eğitim programı da aksamaya başladı. Velilerin ısrarı sonunda 5 ay gecikmeli de olsa 22 Şubat’ta nihayet komisyon toplandı. Komisyonun yeni üyeleri seçildi. Ama bu kez de şimdiye kadar 103 veliden kişi başı 3 bin 500 Euro’dan toplam 360 bin 500 Euro yani 5.3 milyon liralık IB eğitim bütçesinin akıbetine dair hesap defterleri gizlenmişti. IB bütçesi nerede? Kimse bilmiyor. LGS’de yüzde 1’lik dilime girip Vefa Lisesi’ni kazanan üstün parlak zekalı Vefalılar’ın aklı bile bu tuhaf hesabı almakta zorlanıyor. Türkiye’nin adı her an uluslararası bir eğitim skandalına karışabilir!

VELİLER PUSUDA

Velilerin ısrarlı taleplerine rağmen Müdür Başarslan, paralarla ilgili IB Komisyonu’na bilgi vermeyince tarihi lisede, Türk filmlerini aratmayan sahneler yaşandı. Hesap sormaya gelen velileri gören müdür, iddiaya göre okuldan kaçtı. Veliler, okul karşısındaki kafelere saklanıp, müdürün okula dönmesi için James Bond filmlerindeki gibi pusuya yattı. ‘Veliler, gitti müdürüm’ çağrısıyla, müdür okula geri dönünce, veliler okula koştu. Kaçma kovalamaca derken, sonunda okul koridorunda taraflar karşılaştı. Veliler, hesap defteri yani ödedikleri paraları sordu, müdür kızdı. “Size hesap vermek, defterleri teslim etmek zorunda değilim. Beni kızdırıyorsunuz bak, IB’yi kaldırırım. Beğenmiyorsanız gidin bildiğiniz yere şikayet edin” diyerek bağırdı.

MÜDÜR MÜDÜR

Müdürün, “Gidin, şikayet edin” önerisini dinleyen veliler, önceki gün Cumhurbaşkanlığı, MEB, İstanbul MEM’ne dilekçeyle başvurup şikayet etti. Dilekçelerinde, “Milli Eğitim sistemimiz, yönetim kademesindeki yetersiz şahısların durumlarını örtbas etme gayretlerine kurban oluyor. Okul müdürü, bizi IB’yi kapatmakla tehdit etti. Çocuklarımızın eğitiminin, liyakatsiz yöneticilerin elinde heba olmasına izin vermeyin. Üstün bir çaba harcayarak, iki diplomayı da almak için gayret eden çocuklarımızın geleceğiyle oynanmasın. IB eğitimi için ödediğimiz paraların farklı maksatlarla kullanıldığını düşünüyoruz. Vefa Lisesi yönetimiyle sözleşme imzaladık. 3 bin 500 Euro’yu peşin ödedik. Kayıp paraların bulunması için hesap defterleri açılsın” çağrısı yaptı.

VEFA’YA VEFASIZLIK

Velilere, ‘aslan’ gibi kükreyen Müdür Abidin Başarslan’ı, tarafsız yayıncılık ilkeleri gereğince arayıp, hakkındaki iddiaları sordum. “IB paraları nerede?” sorumu, “Memurum, konuşamam” diye geçiştirip, “Üst makamlardan hesaplarla ilgili bana bir şey gelmedi. Soruşturma, inceleme açılırsa cevaplarım” dedi. Oysa bir eğitim kurumu yöneticisine, “Veremeyeceğim hesap yok” cümlesi daha çok yakışırdı. Eğitim Bakanlığı, Vefa Lisesi’ndeki 825 öğrencinin geleceği olan 5.3 milyon liralık kayıp para gibi çok ağır iddiaları araştırmakla mükelleftir. Nâzım Hikmet’in Abidin Dino’ya, “Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diye sorduğu gibi temenni ederim ki; Abidin Müdür, Vefa Lisesi’nin 150 yıllık şanlı tarihine para pul için çok büyük bir vefasızlık olarak geçecek bir gaflet, hainlik, ihanet içine düşmemiş olsun!