ÇOK iyi bir öğretmeniniz vardır ya hani; müthiş ders anlatır, sizinle yakından ilgilenir, her sorunuza bıkmadan cevap verir, anlayabilmeniz için tekrar tekrar  konuları anlatır... Siz de dersi can kulağıyla dinler, ödevlerinizi eksizsiz yapar, sınavlara hazır şekilde girersiniz. İşte Jorge Jesus ve Fenerbahçe’nin hikayesi de iyi öğretmen-çalışkan öğrenci ilişkisi gibi. Dersine iyi çalışan Fenerbahçeli futbolcular Ankaragücü sınavında da temiz bir kağıt verip, pekiyi aldı.

Ankaragücü maçının 1. saniyeden 90. dakikasına kadar Fenerbahçe’nin puan kaybetme ihtimalini düşünen oldu mu? Fenerbahçe buna müsaade etti mi? Kesinlikle hayır. 3. dakikada yine çalışılmış bir duran top organizasyonu ve Batshuayi’nin fırsatçılığıyla gelen gol. Ardından ön alan baskısıyla kazanılan topta direkt hücuma geçiş, İrfan’ın şutunda Gökhan Akkan’ın inanılmaz hatasıyla maçın fiilen bitişi. Gollerde şans faktörü vardı ama Fenerbahçe teorik olarak hep doğruları yaptı. Ankaragücü atağa kalkıyor, çalışılmış bir ofsayt taktiği ile ev sahibinin tüm atakları başlamadan bitiyor. Savunmada iki bek Osayi ve Ferdi ile 3’lü savunma duruma göre 4’lüye hatta 5’liye dönüyor. Konsantrasyonları hiç bozulmuyor böylece rakip ofsayt rekoru kırıyor. Bunlar hep dersine iyi çalışmanın ürünleri.

Hücum anlamında verimin düşük kalması gollerin erken gelmesiyle doğru orantılıydı. Fenerbahçe oyunu hep kontrolü altında tuttu, hep diri kaldı. Ankaragücü, rakibine gücünün yetmeyeceğini anlayınca oyundan düştü. Rossi’nin oyuna girmesiyle Fenerbahçe orta alanı çok daha hızlı geçerek bitirici darbeyi vurdu. Sarı-lacivertliler görkemli değil akıllı ve gerektiği gibi oynayarak, güle oynaya kazandı.