-Yalnızlık, yaşam karanlığıdır.-

Kimileri “Sağlık ve mutluluk ortamı” dese de gerçekte yaşam karanlığıdır. Kimi durumların, kimi çalışmaların gerektirdiği doğal ya da zorunlu yalnızlık başka. Bunlar yaşamın akışına ve koşullarına uygun yürütülmektedir. Ancak yalnızlık olağan yaşam içinde katlanılması güç bir boşluktur. Kimilerinin yalnızlığı sevmesi de kişiye özel bir anlayış ve yaşam biçimidir. “Tanrı kimseyi yalnız bırakmasın” sözü genel bir yaşam durumu için açıklanan dilektir. “Yalnızlık Allah’a mahsustur” sözü de konum ve durum özelliği ile gücün özgürlüğünü vurgular. Anlayış, hoşgörü, dayanışma, özverinin önemi, yakınlığın tadı ve yararı asla gözardı edilemez, yadsınamaz. Yalnızlık, düşünme, araştırma, çalışma ve dinlenme durumudur ama bir anlamda da yaşam karanlığıdır. Sevdiğini, yakınlarını yitirenlerin yalnızlığı katlanılması güç, hatta katlanılmaz bir boşluktur.

Görevde, çalışmalarda, gezilerde, yolculuklarda, askerlikte, öğrencilikte yan yana, baş başa, el ele bulunmanın gücü asla yadsınamaz. Kimilerinin yalnızlığı yeğlemesi, seçmesi, kalabalıktan hoşlanmaması, kendi istencinin, yaradılış özelliklerinin ve koşullarıyla içinde bulunduğu durumun gereğidir. Gerçekte toplumsal yaşamın çekirdeği, temeli olan insanın yalnız yaşaması, bir tür toplum dışına düşmesi gibi ağır bir yaşam yıkımıdır.

İnsanın zaman zaman kendini dinlemesi, dinlenmesi gibi yalnız kalma eğilimi, anlayış isteyen bir yaşam biçimidir. Yorgunluğu gidermek, dinlenmek, karara varmak için iyice düşünmek durumları yaşamın doğal gereksinimleridir. Sağlığı önemseyerek yaşamı renklendirmek kendine karşı görev ve sorumluluğun gereğidir. Bu tutum aynı zamanda bir üyesi, bir parçası olan topluma karşı özen görevidir. Yaşamın değişik biçimleri yalnızlığı doğal gösteren ayrıcalıklı durumlar dışında olağan bir yaşam düzeni sayılmaz. İnsan yaşamı yalnızlığın değil topluluğun gerçeğidir.

Yalnızlık, insan yaşamının çelişkisidir. Kendini dinlemek, düşünmek, dinlenmek ve güç toplamak için yalnız kalma durumları dışındaki yalnızlık toplum dışında kalmaktır. Halk dilinde “İnzivaya çekilmek” olarak yaygın kullanılan toplum dışında kalma durumu yalnızlığı yeğlemektir. Dinlenmek, düşünmek ve daha iyi duruma gelmek için bir köşeye çekilmek kimi zaman ilaç gibi yeğlenen bir alışkanlıktır. Gerçekte insanlar için yalnızlık, katlanıp çekilebilen bir yaşam biçimi değildir. Toplumsal kavgalardan, çekişme ve tartışmalardan kaçınmak için yalnızlığı seçmek kendini korumaktır. Yalnız yaşayanlar, evlenmek istemeyenler, çoklu toplantı ve etkinliklerden kaçınanlar, “Baş dinlenmesi” gibi özürler bildirerek yalnızlıklarını savunanlar yanında gerçekten yalnızlığı olağan durum olarak gösterenler de bulunmaktadır. Eninde sonunda yalnızlık insanların seçimine bırakılmış bir yaşam türüdür. Ama yaşam alanı, yalnızlıktan çok birlikteliklerin alanıdır.