Covid bulaşmasın diye müziği yasaklayan zihniyetin, bomba patlamasın diye saksıyı yasaklaması tuhaf mıdır?



Eminim hatırlıyorsunuzdur, restorana gitmek serbestti ama, müzik dinleyerek yemek yersen virüs bulaşıyordu. Aynı kafa... İstiklal Caddesi’ne gitmende sakınca yok ama, saksı varsa, o fena.



Belediye otobüsleri, metrobüsler, metrolar, tramvaylar, vapurlar, adı üstünde toplu taşım araçları, milyonlarca insanı topluca taşımaya devam ederken, hiç kimse tek başına gidip açık havada oturmasın diye parklardaki bankları kaldırmamış mıydı bunlar?



Covid’le mücadelede konut kredisi verilmesini bilimsel buldunuz da, terörle mücadelede saksıya sosyal mesafe uygulanmasını mı yadırgadınız kardeşim?



Bomba patladı diye iban numarası verip üste para istemediklerine şükredin!



(Aslına bakarsanız, covid’ten de terörden de kendimizi koruyabilmenin yolu aynıdır.)



(İmmün sistem...

Vücudumuzun savunma mekanizmasıdır.

Kabaca “mikrop” tabir edilen, hastalıklara sebep olan virüs, bakteri, mantar, parazit gibi organizmalara karşı bünyeyi korur.

Vücuda giren her türlü zararlıyı tespit eder, etkisiz hale getirir.

Bu muhteşem sistem, ahenkle çalışan organlardan oluşur.

Aman karaciğere iyi bakayım, lenf bezlerini boşvereyim diyemezsin, hepsinin ayrı ayrı hayati görevi vardır, hepsi işbirliği halinde, birbirleriyle uyumlu çalışmak zorundadır.

Biri aksarsa, öbürüyle onun yerini dolduramazsın.)



(Biyolojik anayasadır.

İmmün sistemin zayıflarsa, hasta olursun.

İmmün sistemin çökerse, ölürsün.)



(Türk silahlı kuvvetleri, polis teşkilatı, milli istihbarat teşkilatı, yargı teşkilatı, devletin immün sistemidir.

Bu organları bozarsan, sağlıklı çalıştırmazsan, bünyeye giren zararlı organizmalarla mücadele edemezsin.

Memleketin sınırlarını folofoş hale getirirsen, immün sistemini yol geçen hanına çevirirsen, vücuda mikrop bulaşması kaçınılmazdır.)



E, bakıyoruz...

Suriyeli terörist kadın, teee 1150 kilometre uzaktaki Suriye sınırımızdan kaçak olarak girerek İstanbul’a geliyor, bir başka kaçak Suriyelinin evine yerleşiyor, kendisi gibi kaçak Suriyelilerin tekstil atölyesinde işe giriyor, dört ay kaçak olarak çalışıyor, bir başka kaçak Suriyelinin korsan taksisiyle keşif yapıyor, bir başka kaçak Suriyeliden bomba alarak İstiklal Caddesi’ni havaya uçuruyor, kaçak Suriyelileri sınırdan kaçıran bir başka Suriyelinin korsan taksisiyle Küçükçekmece’ye kaçıyor, bir başka kaçak Suriyeli kadının evine saklanıyor, içişleri bakanımız o sırada Suriye’de, kaçak Suriyelinin İstanbul’u havaya uçurduğunu Suriye’de öğreniyor, İstanbul’a gelir gelmez saksıları kaldırıyor.



Yeminle söylüyorum, bu kafayla gene az bile ölüyoruz!