* Mühendislik bilmek gerekiyormuş.

Çok güzel... Dünyanın en fazla gecekondu yapan, dikey yapıya gıcık kapılmasına rağmen gökdelen dikmede Avrupa birincisi bir millet olarak doğuştan mühendis sayılırız!

* Temel bilimlere hakim olmak lazımmış.

Mükemmel... Tam olarak bildiğimiz çok bir şey olmasa da, yarım yamalak bunu da biliriz!

* Yabancı dil önemliymiş.

Müthiş... Konuşma çat pat, işaret dilimiz akıcıdır. Japonla bile anlaşırız. Yes ben annem, no hatta one minute kelimelerini bi söyleriz, şiir gibi!

* Kimya ve biyolojiden anlayanlar seçilecekmiş.

Harika... Koca Marmara Denizi’ne kimya ve biyoloji bilgimizi kullanarak neler ettiğimizi, nehirlerimizi simsiyah hale nasıl getirdiğimizi, maden ayaklarına zeytinleri nasıl kestiğimizi dünya aleme göstermedik mi?

* Fizik konusunu bilmek şartmış.

Süper... Ne kadar, ne büyüklükte gibi manalara gelen Kuantum Fiziği, çok iyi biliriz! Einstein’ın ortaya koyduğu dört temel ilkeden, ‘belirsizlik ilkesi’ uzmanlık alanımızdır! Misal, hazine bakanımız ne diyor? Bir iki aya düzeliriz. Az geçiyor, dört beş aya düze çıkarız diyor. Ertesi gün, yıl sonu bilemedin öbür yılın ortası diyor! Belirsizlik ilkesini çözmemiş olsak, bu laflardan sonra hala gözlerimiz parlar mı?

* Bilgi teknolojilerine hakim olmak lazımmış.

Fevkalade... 7’den 77’ye akıllı telefonların aklını almış durumdayız! Geçen, pazardayım tezgahtan pırasa alıyorum. Allah uzun ömür versin 80 yaşlarındadaki bir hanım teyze zınk diye durdu yanımda. Çıkardı telefonunu, tezgahın fotoğrafını çekti. Bir yandan da pazarcıya, parmağı ile ‘şuradan bir kilo tartıver evladım’ dedi! Sonra telefonu çaldı, açtı konuştu. Eveeet, pırasa geçen haftaya göre ucuzlamış Neclacım, 10 lira dedi... Gençlerin maharetlerini saymıyorum bile!

* Matematikten anlamak şartmış.

Aliyülala... Matematik bizim işimiz, 84 milyonumuz profesör sayılır! Şekilli örnekle anlatayım.

Memlekette 4 kişilik bir hanenin açlık sınırı 3 bin lira bile değil. Böl dörde, 750 lira... Açlık sınırında yaşayanların sayısı 16 milyondan az fazla... Sonuç, 16 milyon insan aylık 750 lira ile yiyor, içiyor, geziyor, kültürel faaliyetlere katılıyor, 3+1 evinin taksidini ödüyor, altın birikimini kur korumalı mevduat hesabına yatırıyor, çocuğunu okutuyor, Cumhurbaşkanı’nı dinleyip yurt dışına tatile gönderiyor! Bunu yapan insanlara ‘matematik profesörü’ denmez de ne denir?

* Zorlu yaşam koşullarına dirençli olunmalıymış.

Harikulade... Bu kış, sıfır dereceyi bırak -3 derecede kombiyi yakmadık. Lapa lapa kar, şakır şakır yağmur yağarken ekmek kuyruğundan çıkmadık. Öğrenciler tek öğünle idare etmesini öğrendi. Milletin büyük bölümü sadece Ramazan’da değil yılın her günü oruçlu... Bu örnekler direncimizi kanıtlamıyor mu?

* Ani basınç değişimlerine ve ağırlıksız ortama hazırlıklı olunmalıymış.

Olağanüstü... Geçen yıl mesela milyonlarca emekli ‘bayram harçlığımız ne kadar artacak’ diye beklemiş, artış 100 liracık olunca kan basınçları aniden yükselerek beyinlerine sıçramamış mıydı? Üniversite mezunu işsiz gençler, “Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kural yok’ atasözünden sonra kendilerini ağırlısız ortamda, uçan balon gibi hissetmemiş miydi? Sonra da normal yaşamlarına dönmemişler miydi?

* Psikolojik açıdan sağlıklı olma koşulu aranacakmış.

Düşündürücü... Psikolojimiz diğer maddelerdeki gibi parlak değil maalesef... Dünya mutluluk sıralamasında 104. sıraya düştük. 2020 yılında 55 milyon kutu antidepresan almıştık, 2021’de 60 milyon kutu hap yuttuk!

***

Madde madde saydıklarım ne mi?

Teknoloji bakanı, “Yakın bir zamanda Türkiye’nin uzaya göndereceği insanları seçmek üzere duyuruya çıkıyoruz... Uzaya gidecek insanların özel şartları olması gerekiyor. Başvuracak adayları özel sağlık merkezlerinde testlerden geçireceğiz” dedi.

Müjdeyi duyunca ‘özel şartlar’ için Erdoğan’ın açıkladığı, Milli Uzay Programı’ndaki hedeflere baktım. Uzay yolcularında aranacak kriterleri buldum.

Unutmadan... Son bir kriter daha var; keskin görüş yeteneği! Görme keskinliği her iki gözde de  20/20 seviyesinde olmalı, yaklaşan bir cismi en az 6 metreden gayet net görebilmeliymiş adaylar.

Hiç sorun değil... Uzak görüşü sayesinde 20 yıldır yaptığı seçimlere bakılırsa memleketin çoğunluğu görüş testinde 100 üzerinden 100 alır!

AKP’nin organize edeceği testlerde görüşünüz keskin, uzay yolumuz çakılsız olsun...