Erkan Oğur sözü ve müziği büyükelçi, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu başkan vekili, Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı İbrahim Kalın’a ait türkünün kaydı için stüdyoya girdi. Gitar çaldı, E-Bow (elektro gitar efekt cihazı) çaldı, kopuz çaldı...


Oğur’un insanların yüreklerine kazandırdıkları; tıpkı albümleri, film müzikleri, konserlerinin sayısı gibi saymakla bitmez... Pek çok müzisyene ilham kaynağıdır. Bazı sanatçılar meslek yaşamlarını tanımlarken, “Erkan Oğur’u tanımadan önce ve tanıdıktan sonra” diye ikiye ayırır!


Kısaca çok özel, müzik dünyamızda yeri ayrı bir isim o.


Ancak, Kalın’ın türküsünün klibi 2021 yılında yayınlanınca bu çalışmaya katılması canının epeyce sıkılmasına neden oldu...


Çünkü sevenlerinden sert eleştiriler aldı. Eleştiriler için şöyle dedi: “Benim Saray ve kendi menfaati için müzik yapan birisi olduğumu ifade edenler oldu!”


İbrahim Kalın eleştiriler üzerine Oğur’u aradığını açıkladı: “İlk iki gün Erkan Oğur Bey’i üzmelerine çok üzüldüm. Kendisini arayıp konuştum. Bu pervasızca saldırılar sizi sakın mahzun etmesin dedim. Birlikte susmaya karar verdik.”


Sussalar da türkü olayı büyüdü...


“Eleştiri bekliyor muydunuz” sorusuna ünlü sanatçı, “İçimin bir köşesi cız etmişti, benim ne işim var diye! Belki benim de hatam olmuş olabilir, böyle bir şeyi kabul etmek” dedi ve ekledi: “Ben bugünkü iktidarı, hükümeti, politikaları nedeniyle tasvip eden biri değilim. Ben solcu, devrimci birisiyim!”


Oğur’un klip yayınlandıktan üç gün sonra ‘hata’ demesi üzerine İbrahim Kalın şunu dedi: “Keşke zorba saldırıların karanlık gölgesi kendi irademizle ve muhabbetle paylaştığımız bu güzelliğin üzerine düşmeseydi. Canı sağ olsun. Herkes nasibinde ne varsa onu aldı!”


Onlar susarken, yandaşı mandaşı sazı medyadakiler ele aldı...


Yeni Şafak’ın bir kalemi, “Bu Kemalist solcumsuluk böyledir; hem her şeyi gerine gerine yapar hem de üzerine ne kir bulaştırır ne pas değdirir” diye yazdı.


Sabah’ın bir kalemi kelimelere ne kadar hakim olduğunu gösterip, “Oğur da şahsiyet(sizliğ)inin gereğini yaptı ve sol-laikçi linç kabilesine özeleştirisini verdi” dedi.


Hürriyet’ten Ahmet Hakan, “Mahallesi tarafından linç edilen Erkan Oğur, maalesef iki dakika dik duramadı” diye yazdı.


O vakitler Hürriyet’te yazan Ertuğrul Özkök ise, Erkan Oğur’u eleştirenlere kızdı! “Kendine muhalif diyen bazı insanlar Erkan Oğur’a demedik laf bırakmamış. Sen nasıl Külliye’nin bir adamı ile çalıp söylersin. Ne diyeyim ben bu kafaya... Yahu arkadaş... Bu ülkede birlikte söyleyeceğimiz bir tek şarkı bile kalmadı mı artık... Mahalleleri, mekanları, gazeteleri, televizyonları böldük... Şarkılarımızı da mı böleceğiz yani” diye sordu.


En sert çıkış ise AKP’den, Grup Başkanvekili Bülent Turan’dan geldi: “Erkan Oğur’a isyan ediyorum. Sorsanız devrimciler, sorsanız solcular. Bunların devrimciliği, rakı masasında kadeh kırmaktan ibaret.”


***


Sazlı-sözlü bu hadiseden bir yıl sonra, güzel memleketimizin güzel bir köşesi Şırnak...


Cumhurbaşkanı, Şırnak Üniversitesi’ne rektör atadı. Rektör Abdurrahim Alkış 16 Eylül’de, “Bu görevi bana layık gören Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederim” diyerek eski rektörden koltuğu devraldı. 15 gün sonra, 7 Ekim’de yeni öğretim yılının başlaması nedeniyle okulun internet sitesinden öğrencilerine mesaj yayınladı.


İlahiyat profesörü Alkış’ın üniversite öğrencilerine tavsiyesi, gelecek için ipucuydu! Şunu dedi: “Sevgili öğrenciler. Hayatınızın daha verimli, daha kaliteli ve başarılı olması için sizlerden; eğlenceye ayıracağınız zamanlar konusunda kısıtlamaya gitmenizi, teori ve pratikler bakımından eğitiminizi zenginleştirmenizi rica ediyoruz!”


Bir yıldır susan Erkan Oğur aynı gün sosyal medya hesabından ‘mahzun’ bir açıklama yaptı: “10 Ekim günü Şırnak Üniversitesi 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilmesi planlanan Erkan Oğur-İsmail Hakkı Demircioğlu konserimiz salon tahsis talebimizin reddedilmesi nedeniyle iptal edilmiştir. Bilet alan dinleyicilerimiz biletlerini bilet satış noktaları üzerinden iptal edebilirler!”


Bütün olana bitene rağmen saf saf “iptalin gerekçesi peki” diye soranlardansanız, AKP iktidarında ne gerekçesi! Adamlar lastik değiştirir gibi kaşla göz arasında memlekette seçimi iptal ettiler...


Yani gerekçeyi yazamayız, bilmiyoruz! Erkan Oğur’un gitar çaldığı, E-Bow çaldığı, kopuz çaldığı, düzenlemesine katkı verdiği İbrahim Kalın’ın türküsünün adını biliyoruz bir tek: Hiç Oldum...


İktidarın çekim alanında çalıp söylerken vahi gelip, ‘benim ne işim var buralarda’ diyenlerin ‘nasiplerine düşen hiçlikleri’ çok sık gördüğümüz için, durumun türkünün adına benzemesine ‘ne tesadüf’ diyebiliriz sadece!