Son zamanlarda bir değişiklik var iktidardakilerde! Boşluk desem, değil. Var mış gibi yapmak desem öyle de değil! Hani masadaki ketçabın plastik şişesini içindekinin bittiğini farketmeden patates kızartmasının üzerine dökmek için sıkarsın da foşurttt diye her yana fışkırıp sıçrar ya, işte öyle bir şey...

Tanımlayamıyor ve her yeni olayda ‘bir tuhaflık var bunlarda’ diyerek geçiştiriyordum, düne kadar.

Oxford Üniversitesi’nden bilim insanlarının yaptığı bir araştırmayı okuyunca 100 mumluk ampul yandı bende.

Araştırmayı aktarmadan önce iktidardakilerin tuhaflıklarından örnekler vereyim...

* Ağustos 2021’de Erdoğan, “Ağustos ile birlikte enflasyonda düşüş göreceğiz” demişti. Dediğinde yıllık enflasyon yüzde 19.25’ti! Enflasyon bugün yüzde 84.39!

* Şubat 2021’de gıda fiyatları sürekli artıyordu. Erdoğan, artışa ‘dur’ demek için tarım kredi marketlerin sayılarını çoğaltma kozunu sahaya sürüp diğer marketlere seslendi: “Sizler piyasayı yağmalarsanız kusura bakmayın, biz bu adımı atacağız.”

Bir yağma varsa devlet neden gereğini yapmıyor sorusu ortada kaldı!

* İçişleri bakanı Süleyman Soylu çıktı, CHP’li dört belediyenin adını vererek, “Terör örgütleriyle neler yaptıklarını haftaya anlatacağım” dedi.

Bakışmalarla sündürülüp uzatılan tv dizisi midir ki, niye haftaya anlatıyorsun kardeşim? Görevini yapsana diyenleri dinleyen olmadı!

* Nisan 2022’de konuşan Erdoğan, gıda fiyatlarındaki fahiş fiyatları değerlendirdi, “Yaz gelip mahsuller ortaya çıktıkça gıda ürünlerinin fiyatı düşer. Bu yıl bolluk, bereket yılı” dedi.

Oysa, gıda fiyatları çok fakir ülkeler dahil bütün dünyada düşüyordu! Bizde ise yaz geldi geçti o tarihten 8 ay sonra gıda enflasyonu yüzde 102.55!

* Mart 2022’de Nureddin Nebati, “Türk Lirası en düşük durumda, daha ineceği bir yer yok, vatandaş rahat olsun” dedi!

O gün 1 dolar 14.81, 1 euro 16.36 liraydı... Bugün 1 doar 18.64, 1 euro 19.61 lira!

* Dünya liderimiz Endonezya’nın Bali adasında konuştu, “Yunanistan’da iki üç isim var rahat durmuyorlar. Bu iş yürek işidir. Bir gece ansızın gelebiliriz” dedi.

Bu işler ‘akıl’ işi olsa daha doğru olmaz mı diye soranlar çıksa da, dünya liderimiz “Füzelerimizi yapmaya başladık. Tayfun (füzemizin adı) diyorsun Yunan ürküyor, Atina’yı vurur diyor. E vuracak tabii” dedi!

* Çevre bakanı ciddi ciddi açıkladı: “Poşet fiyatları gelecek yıl da 25 kuruş. Artış yok. Poşette gösterdiğimiz başarıya, depozito işinde de ulaşacağız!”

Boş laflarla enflasyonu düşüremeyen, düşmeyen enflasyon ‘illet ittifakı yüzünden’ deyip çemkiren, TL’ye değer katamayan ama bu durumu ‘dış güçlere’ bağlayan, sosyal medyada en ufak bir eleştriye dava açan, ‘imam’ diyen sanatçıyı sahneden alıp hapse tıkan, ama her türlü haltı yiyen tarikat şeyhine dokunmayan, içerisi bitince dışardakilere sesten hızlı ‘eyyy füzeleri’ sallayan iktidar tuhaflıkları böyle, say say bitmiyor yani!

***

Oxfordlu bilim insanlarının yaptığı araştırmaya gelince...

Dünyadaki bilim insanlarının onay bekleyen çalışmalarını yayınlayan internet sitesi ArXiv, ‘köklü bir gizem çözüldü’ diyerek araştırmayı şöyle anlatıyor:

“Ketçap, mayonez ya da benzer şekilde paketlenen sosları sıkmak gündelik bir hareket olsa da  arkasında karmaşık bir akışkan dinamiği sistemi var! Hepsi şişeye uygulanan kuvvetin içeriği nasıl etkilediği ile alakalı. Sıçramanın gizemi! Ketçap şişesini sıktığınızda şişenin ucunda birikmiş olan hava yay şeklini alıyor ve bu sırada yayın önüne doğru akmış olan ketçabı dışarıya itiyor.

Deneyler yapan bilim insanları bunu, ‘şişe biterken içindekilerin çoğu artık havadır’ diye açıklıyor! Yani sıktığınızda, yaptığınız şey şişenin içindeki havayı sıkıştırmaktır. Bu da ketçabı dışarı sürükleyen bir basınç oluşturur. Ancak ketçap şişenin duvarlarına sürtünüyor, bu sürtünme kuvveti de yayın itiş gücüne karşı bir direnç oluşturuyor. Ketçap miktarı bitmeye yaklaşınca şişedeki hava miktarı artıyor. Denge bozuluyor! Böyle olunca yay gibi gerilen hava ketçabı her sert sıkışta sağa sola fışkırtıyor!”

Benim de üzerime foşurttt diye sıçrar mı acaba diye korkanlara, içi boş ketçap şişesi ile yüzlerce deney yapan bilim insanlarının iki önerisi var: Ya şişeyi çok hafif sıkın ya da onu atıp yenisini alın! İçi boşalan şeyi ne kadar fazla sıkarsanız sıkın havadır, etrafa o kadar çok sıçrar...