Beylikdüzü... Önce baldızını, sonra eşini defalarca bıçaklayarak öldüren adam kurbanların kanlar içindeki halinin fotoğrafını çekip sosyal medya hesabından paylaştı!

Tekirdağ... Gelinini bıçakla öldürdü. Testere ile parçalara ayırıp arabasının bagajına koymuştu ki, eşine yakalandı.

Erzurum... 38 yaşındaki baba 14 yaşındaki kızını 24 kez bıçakladı.

Sivas... 2015’te kaybolan 30 yaşındaki genç adamı Niğde’deki akrabalarının öldürüp ahıra gömdükleri yıllar sonra ortaya çıktı.

Ordu... 14 yaşındaki çocuk annesini, ağabeyini ve anneannesini öldürdü. Katliamdan kurtulan baba olayı anlattı: “Fındık toplamaya gitmek istemedi. Evi kurşun yağmuruna tuttu!”

Hatay... Kendisini satırla kovalayan adamdan kaçan bir kadın kahvehane önünde tavla oynayan 5 adamdan yardım istedi. Tavla oynayanlar aldırış bile etmeyince gözleri önünde satırlı adam kadına defalarca vurdu! Bir başkası bütün bu olan biteni cep telefonu ile saniye saniye görüntüleyip, sosyal medyasından yayınladı!

İstanbul... 2022’nin ilk günüydü. İki kişi kavgaya karıştı. Karşı taraf iki adamı kaçırdı, gözlerden uzak bir yerde silahla vurup canlı canlı toprağa gömdü! Yaralılar şans eseri kurtuldu!

İstanbul... Küçük yaşta terk edilen otizmli genç halası tarafından bakım evine verilmişti. Bakımevindeki görevliler gencin ellerini çarşafla bağladı, işkence etti sonra da üzerine oturarak öldürdü!

Zonguldak’ta, Manisa’da, Sakarya’da, Büyükçekmece’de, okul bahçesinde, buz dolabında, Şanlıurfa’da, KKTC’de, Kocaeli’nde, Nişantaşı’nda, Beşiktaş’ta, Uşak’ta, Bolu’da, Trabzon’da kan donduran olaylar...

Bursa... Gece saatlerinde eve gelen 46 yaşındaki adam sofraya oturdu fakat yemek tuzlu geldiği için yemeden kalkıp koltuğa uzandı. Dini nikahla birlikte yaşadıkları 23 yaşındaki kadın sinirlenerek adamı bıçakladı.

Kahramanmaraş... Eşini 1997’de tüfekle vurup öldürdüğünü, 3 yıl sonra da kızını zehirleyerek öldürdüğünü yıllar sonra itiraf eden 75 yaşındaki adam adliyeye sevk edildi.

Bolu... Sahur yemeğini yedikten sonra karısını öldürdü, polisler gelene kadar yanında bekledi.

Sivas... İftar yemeğini beğenmedi 8 çocuğunun annesini iftara yarım saat kala öldürdü.

Zeytinburnu... Yan baktığı için öldürdü.

Balıkesir... Komşu kavgası kanlı bitti. Baba ve oğul öldü.

Avcılar... Trafikte tartıştığı kişi ya da kişilerce kırmızı ışıkta sırtından vurularak öldürüldü.

Tuzla... 28 yaşındaki avukat Dilara Yıldız, eski nişanlısı tarafından öldürüldü.

Ankara... Adalet Bakanlığı Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nda Daire Başkanı olan hakim Serkan Tüzün, Hakim Lojmanları’ndaki evlerinde sabaha karşı eşini öldürüp, canına kıydı.

***

Ankara’da bir eğlence mekanında sahne alan sanatçı Onur Şener, müşterilerden gelen istek şarkısını bilmediğini, okuyamayacağını söyleyince tartışma çıktı, kavgaya dönüştü. İkisi kamuda müfettiş biri Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nde mühendis olan  3 kişi mekanın dışında bekledi. Şener çıkınca kavga yeniden başladı. Polis geldi ama Onur Şener kırık şişe parçaları ile boğazından yaralanmıştı. Doktorların çabasına rağmen yaşamdan koparıldı!

Bu son cinayet bardağı taşıran damla oldu. Yurttaşlar, sanat dünyası kamu görevlilerinin şarkıyı bilmiyorum diyen sanatçıyı katletmesine isyan etti. Muhalif siyasi partiler ve kızgın yurttaşlar ‘torpille işe alımları’ gündeme getirerek, sanıkların kimbilir hangi torpille bulundukları konumlara geldiğini sorgulamaya başladı.

Ben farklı düşünüyorum! Bu ve benzer hunharlıkların torpille, zart partisiyle, zurt partisiyle zerre alakasının olduğuna inanmıyorum.

Çalıyorlarsa benim paramı çalıyorlar diye düşünenlerin çoğunlukta olduğu, ‘suç örgütü lideri’ denilen Sedat Peker’in belgeli melgeli ifşaatlarına kulak tıkanan, ‘haram para ile yapılan camide namaz kılınır’ fetvası çıkaran Diyanet İşleri’ne ‘hayırdır ne iş’ denilmeyen, ucuz ekmek kuyruklarında sürünüp itibardan tasarruf etmeyenlere ‘hülooo’ diye tempo tutulan, “17-25 Aralık’ta insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildi” zihniyetinin el üstünde tutulduğu, kendini kurtaranın kaptan, kurallara uyanların salak yerine konulduğu yerde ne torpili?

Torpilin tillahını ve çeşit çeşidini çoktan yedik biz!

Boşvermişlik... Adam sende... Bana ne... Bakarım dümenime... Partiye üye olur belediyede iş bulurum... Partiye üye olup oğluma, kızıma devlet kapısında iş ayarlarım, birilerinin işine yarar, yüklü de bağış yapar ihaleyi kaparım, sınav sorularını alır geçerim, yazılıda sonuncu bile olsam sözlüde kazanırım!

Torpili yerken gıkı çıkmayan bizim gibi ahalilere ne oluyor peki? Aynen yukarda saydığım memleketimden manzaralar... Ahlak tepemize çöküyor! Cümbür cemaat türlü rezilliğin altında kalıyoruz. Vuruluyoruz, vuruyoruz, parçalara ayırıp ayrılıyoruz, dalgasına bakan kurularla, sessiz yaşlar hep beraber çatır çatır yanarken, ‘ne olacak bu memleketin hali’ diye soruyoruz bir de!

Kılavuza ne gerek? Görünen köyümüzde işler daha da beter olacak!