Hollandalı araştırmacılar, ebeveynlerinin evinden çıkar çıkmaz evlenen kişilerin, genç yetişkinlik döneminde bir süre bekar kalanlara göre, hayatlarının ilerleyen yıllarında kalp kırıklığıyla baş etme konusunda daha az donanımlı olduklarını tespit etti.

Bunun, bekarların, bir ilişkinin sona ermesinin acısıyla ve bozulmasıyla baş etmelerine yardımcı olacak daha fazla yaşam becerisi, ağ ve kaynak geliştirmesinden kaynaklanabileceğinden şüpheleniyorlar.

Ayrıca gençken kararlı birliktelikler kuran insanlar ilişkilerinin sonsuza kadar süreceğini düşünebilirken, bir süre bekar olanların bu tür varsayımlarda bulunma olasılıkları daha düşük olabilir ve dolayısıyla bir ilişki sona erdiğinde daha az incinebilirler.

UZUN VADEDE OLUMLU ETKİLERİ VAR


Hollanda Disiplinlerarası Demografi Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Lonneke Van den Berg, bekarlığın uzun vadeli olumlu etkilerinin olduğunu öne sürüyor.

Dr. Berg, "Ancak bu, 20'li yaşlardaysanız mutlu ve sağlıklı bir ilişkiyi sonlandırmanız gerektiği anlamına gelmiyor" dedi.

Uzun süreli ilişkilerde genç yetişkin kadınların mali açıdan partnerlerine daha bağımlı olma eğiliminde olduklarını ve erkeklerin ev işlerine daha az alışık olabileceğini söyleyen Dr. Berg "Bunu kendi başlarına yapabilecek donanıma sahip olmayabilirler. Bu nedenle, eğer 20'li yaşlarınızda bir ilişki içindeyseniz, ayrılmak yerine, evdeki yükü paylaşmak yardımcı olabilir ve her iki kişinin de gelirden ve ev işlerinden sorumlu olmasını sağlayabilir" diye ekledi.

Ekip, aynı 1000 katılımcıyı 1984'ten günümüze kadar takip eden bir Alman araştırmasının 36 yıllık verilerini inceleyerek bu sonuca vardı.

Alman Sosyo-Ekonomik Paneli (SOEP), insanlara her yıl gelir, barınma, yaşam memnuniyeti ve aile yaşamı hakkında sorular soran bir hane halkı araştırması olarak biliniyor.