İKTİDAR, BU TARIM-HAYVANCILIK RAPORUNU OKUR MU?



Birgül
Tuncay...

Adıyaman’da merkeze bağlı Dardağan Köyü’nde yaşıyor. Altı ahır, üstü ev olan yuvaları depremde tamamen yıkıldı. Depremden kurtuldu ancak ahırda bulunan 4 inekten 2’si, 15 keçisi ve 30 tavuğu enkaz altında kalarak telef oldu. Hayatta kalan 2 inekten birisi dışarı çıkartılırken, birisi ise enkazda sıkıştı. O görüntüyü hatırlıyorsunuzdur! Depremin ilk gününden itibaren enkazda sıkışan ineğini kurtarmak için çabaladı. Her gün enkazın altına sürünerek girdi, su ve yiyecek vererek ‘Bircan’ isimli ineğini hayatta tuttu. Ve sonunda ekipler kurtardı ineği.

Birgül Tuncay gibi milyonlarca örnek verilebilir. Toprağından, hayvanından kazanan ve yaşayan bu ülkenin yurttaşları çözüm bekliyor! Kimden? İktidardan ya da iktidarı isteyen muhalefetten. Tarım toprakları konusunda uzmanlarla yaptığım görüşmelerden çıkardığım notlar üzerinden, geleceği kurmak isteyen her siyaset, her partinin Kahramanmaraş merkezli depremden sonra nasıl bir yol haritası izleyeceği önemli! Dün, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında kurduğu şu cümlenin altını çizmekte fayda var: “Bu iktidarı değiştirmek kolay, sonrasında ne yapacağımız önemli. Sistemi kökünden değiştirmemiz lazım. Vahşi neo-liberal tek adam rejimi değişecek.”

Sorun sistem ve geleceği kurmak!

Bu konuda çalışmalar yapan isimlerden birisi İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci. Bu isim neden önemli? Kahveci, 1982’de ziraat okuduktan sonra tarımsal mühendislik, projelendirme, planlama, analiz ve istatistik konularında çalışmalar yaptı. Tarım Bakanlığı’nın çeşitli kademelerinde görevlerde bulundu.

Şimdi geliyoruz ana konuya:

Tarım uzmanı Ergin Kahveci’nin 10 ille ilgili bana ilettiği çalışmayı masaya yatıralım. Bilmiyordum, öğrendim!


11.5 milyon hayvan vardı!


Tespitler:

Depremden etkilenen 10 ilin nüfusu 13.4 milyon. Toplam nüfus içindeki payı yüzde 15.7.

10 ilimizde 6 bin 510 mahalle (2 bin 311’i şehir mahallesi) ve 724 köy mevcut.

10 ilimizdeki nüfusun genel işgücü açısından dağılımına baktığımızda; 15 artı yaş nüfus kendi içinde yüzde 71, ülke geneline göre yüzde 14.3.

Genel çalışabilir işgücü açısından daha önemli olan 15-65 yaş arası nüfus, kendi içinde yüzde 52.2. Bu açıdan bölgenin işgücü kaybına tahammülü yok.

Gelelim tarım topraklarına ve hayvancılığa:

Kayıtlı çiftçi (işletme) sayısı 269 bin, ülke toplamına göre yüzde 13.2 civarında.

10 ilimizde; 3.77 milyon hektar tarım alanı mevcut, bu oran toplam alanımızın yüzde 16’sı.

Besi materyali niteliğinde (erkek dana ve yaş-cins) 722 bin 999 büyük baş hayvan varlığı ile Türkiye değerinin yüzde 13.58’i.

10 ildeki toplam büyükbaş hayvan varlığımız 2 milyon 144 bin 609. Bu değer, Türkiye toplamının yüzde 12’sini oluşturmakta.

9 milyon 369 bin 782 küçükbaş hayvan var. Bu da toplam varlığımızın yüzde 16.29’una denk gelmekte.

10 ilimizin 2020 yılı toplam tarımsal brüt hasılası, 83.3 milyar TL.

Ülkesel tarımsal hasıla açısından 10 ilin aldığı pay yüzde 15.2 civarında.

Bu reçeteyi kullanın!


Buradan hangi sonuçları çıkarmalıyız? Beşeri ihtiyaçların karşılanması elzem! Ancak akabinde ne yapılmalı:

■ Çiftçilerin var olan borçları ve varsa icra takipleri en az 2 yıl süreyle 1 yılı faizsiz olarak ötelenmeli.

■ 2023 yılı içinde sübvansiyonlu yatırım kredi kaynakları, Kredi Garanti Fonu teminatıyla arzu eden depremzede çiftçilere tahsis edilmeli.

■ Bağkur-SSK primleri ve ödemeleri 3 yıl süreyle ötelenmeli.

■ Telef olmuş hayvanların tazmini, sakat-yaralı olanların kesime gönderilmesi, sağlam olanların ise toplu ya da bölümler halinde geçici barınma ihtiyaçlarının karşılanması gereklidir.

■ Bunun için; canlı büyükbaş hayvanların en yakın TİGEM’lere (Konya Gözlü, Şanlıurfa Ceylanpınar, Adana Çukurova, Aksaray KOÇAŞ, Malatya Sultansuyu) tahliyesi ve sahipleri adına ücretsiz bakımlarının gerçekleştirilmesi şart.

■ Küçükbaş hayvanların ise Konya Altınova, Gözlü, Şanlıurfa Ceylanpınar, Ankara Polatlı ve Sivas Ulaş TİGEM işletmelerine tahliyesi ve sahipleri adına ücretsiz bakımlarının gerçekleştirilmesi yerinde bir uygulama olacaktır.

■ Evleri yıkılmış çiftçilere, kamu kaynakları ile hibeli olarak yapılmış olan ve boş/atıl durumda olan modern tip ahır ve ağıllar bakıcı evleri ile birlikte geçici süreliğine tahsis edilmelidir.

■ Öncelikli olarak işgücünü yitirmiş işletmelere (çiftçilere) ihtiyaçlarına göre mevsimlik işçi ve geçici barınma üniteleri temin edilmelidir.

■ Mazot, gübre, tohumluk yardımları yapılmalı, 2023 yılı destekleme ödemeleri avans olarak öne çekilerek ödenmelidir.

■ Ürün fiyatları önceden eşik fiyat olarak açıklanmalıdır. Hasat döneminde ise öncelikli alım satım hakkı depremzede çiftçilere verilmelidir.

SONUÇ: Tarım/hayvancılık illeri olan 10 ilin Türkiye için önemi raporlarla ortada... İktidar ya da iktidara gelmek isteyen muhalefetin bu konuyu “Milli Güvenlik Meselesi” olarak ele alması gerekiyor.