Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ankara’daki son buluşmada ne konuştukları kamuoyuna sızmaya başladı.

Bahçeli, Erdoğan’a “koçbaşı” taktiğiyle muhalefet elindeki bütün belediyeleri geri almayı önermiş. Erdoğan da Bahçeli’nin önerisini sıcak karşılamış.

AK Parti ve MHP teşkilatları yakın zamanda bir araya gelerek bütün illeri masaya yatıracak ve hangi ilde hangi partinin aday çıkaracağına karar verecek.

Kesin olan şu:

CHP’nin elindeki 11 Büyükşehir Belediyesi’nin (İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Tekirdağ, Eskişehir, Aydın, Hatay ve Muğla) en az 10’unda AK Parti aday çıkaracak. Belki Mersin ya da Adana’da adayın MHP’li olması gündeme gelebilir.

İki partinin de Van, Mardin ve Diyarbakır gibi illerde Büyükşehir belediyelerini alma konusunda bir iddiası yok. Zaten uğraşmaya da değmez. HDP’nin kazanacağına kesin gözüyle bakılan bu iller İçişleri Bakanlığı tarafından “kayyum” vasıtasıyla geri alınabiliyor.

Cumhur İttifakı liderleri, İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin, Adana ve Hatay’ı alma konusunda çok iddialı.

★★★

Bahçeli’nin aklındaki taktiğe “koçbaşı” demesinin nedenini anlamışsınızdır:

Muhalefet partileri birbirine düşüp her ilde kendi adaylarını çıkardığı taktirde, AK Parti ve MHP’nin güç birliği yapması halinde ortak adayın bir koçbaşı gibi bütün kapıları açacağı kesin.

Örneğin Ankara’da AK Parti’den Turgut Altınok ya da MHP’den Enver Demirel iktidarın ortak adayı olursa ve bu sırada CHP, İYİ Parti ayrı ayrı adaylar çıkarırsa Mansur Yavaş’ın işi hayli zorlaşabilir.

Yine İstanbul’da AK Parti’den Tevfik Göksu iktidarın ortak adayı olarak seçime girerse ve CHP, İYİ Parti ve HDP ayrı ayrı adaylarla yarışırsa, Ekrem İmamoğlu’nun şansı yok denecek kadar az olur.

Mersin’i, Adana’yı, Antalya’yı da aynı şekilde düşünün. HDP ve İYİ Parti’nin adayları iktidarın ortak adayı karşısında zaten kazanamaz. Aynı şekilde CHP’nin adayı da HDP ve İYİ Parti adaylarıyla oyları paylaştığında iktidarın ortak adayına karşı kaybeder.

★★★

Burada kafanızı dağıtmanız için biraz ara verip bir kitaptan (ve haliyle kitap üzerinden yapılmış bir filmden) söz edeceğim.

J.R.R Tolkien’in “Yüzüklerin Efendisi” isimli eserini kastediyorum.

Kitapları okuyanlar ya da filmleri izleyenler bilir:

Büyük savaş başlamıştır. Kötülüğün ittifakını eksiksiz kuran Mordor’un orduları, iki insan krallığından biri olan Gondor’u kuşatmıştır. Diğer insan krallığı olan Rohan, geçmişteki bir vefasızlığı gerekçe göstererek Gondor’a yardım etmek istememiş, “yardım istesin” diye şart koşmuştur. Gondor’un inatçı vekil kralı ise yardım istemek yerine ölmeyi ve kalesini düşmana teslim etmeyi tercih etmiştir.

Bu sırada Mordor’un kralı Sauron, Gondor’un yıkılmaz kapılarını yıkmak için devasa bir koçbaşı inşa eder. Adını da “Grond” koyar.

Grond, Rohan Kralı ikna edilip desteğe gelinceye kadar Gondor’un kapılarını yıkmayı başarır. Rohan ordularıyla Gondor’un veliahtı Aragorn büyük bir hayalet ordusuyla gelinceye kadar da savaş Mordor’un lehine devam eder.

Mordor Krallığı ve Sauron, iyilerin ittifakı ve dayanışmasıyla ancak yenilgiye uğratılır.

★★★

Erdoğan ve Bahçeli, muhalefetin birbirine yönelik suçlamalarını ve güvensizliğini çok iyi okuyup analiz etmiş görünüyor. Erdoğan’ın şu sözleri bu analizin en önemli sonucu: “Anladığım kadarıyla onların bir istişare zemini bile yok. Biri iş birliğinden diğeri ayrılıktan söz ediyor. Geride bıraktığımız seçimde masaya bir oturan bir kalkan siyaset anlayışından ne kadar tutarsız siyaset yaptıklarını gördük. Seçim yaklaştıkça aynı manzaraları göreceğimizden milletimizin şüphesi olmamalı. Yerel seçimde de kimlere neler verileceğini, hangi kavgaların çıkacağını yenilgilerinin sonunda öğreniriz.”

Erdoğan ve Bahçeli, yerel seçimlerde karşılarında bir ittifakın oluşmaması için ellerinden geleni yapacaklar. CHP seçmeninin sandığa küstüğünü, “Kemal Kılıçdaroğlu partinin başında kalırsa sandığa gitmeyeceğim” serzenişlerini gayet iyi gördüklerinden el altından sol seçmeni boykota teşvik edecekler. Diğer taraftan da sağ ve muhafazakâr seçmene de kendilerini adres gösterip “koçbaşı” adaylarla bütün kentlerin kapılarını açacaklar.

★★★

CHP, İYİ Parti ya da HDP bunun farkında mı bilmiyorum ama ülkedeki ekonomik krize ve bütün olumsuzluklara rağmen iktidardaki Cumhur İttifakı’nın “Grond siyaseti” işe yarayabilir. Bu siyaseti de ancak güçleri eşitleyecek bir ittifak yenebilir.