14 Mayıs’a iki hafta kaldı.

Önceki seçimde HDP’nin oyunu almak için İmralı’dan mektup getiren, Apo’nun kırmızı bültenle aranan Kuzey Irak’taki kardeşini TRT’ye çıkaran Cumhur İttifakı, kaybedeceği korkusundan etekleri tutuştuğu için milli hamaset ve din istismarının kitabını yazıyor.

İktidara bakarsanız, 14 Mayıs seçimi Erdoğan ile Kılıçdaroğlu, Cumhur ile Millet, iktidarla muhalefet arasında değilmiş.

Ya neymiş?

Eski Başbakan Binali Yıldırım, “Bu seçim işgalcilerle İstiklal Harbi verenlerin arasında yapılan seçimdir” diyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, aile kurumuyla erkekle erkeğin, kadınla kadının, hatta insanla hayvanın çiftleşmesini savunanların karşı karşıya geleceğini savunuyor.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a göre “Seçim akşamı şampanya patlatıp sabaha kadar kutlayanlarla temiz alnını şükür için secdeye koyup rabbine hamdedenler” arasında geçecek.

★★★

Bence de 14 Mayıs’ta yalnızca Erdoğan ile Kılıçdaroğlu, Cumhur ile Millet, iktidarla muhalefet yarışmayacak.

Aynı zamanda...

4.5 milyon euroya lüks yat alan AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile SMA-1 hastası olan oğlu Muzaffer’i kurtarmak için gerekli parayı toplayamadığından canına kıyan Emine Kiraz karşı karşıya gelecek.

Ya Zehra...

Ya Emine muzaffer olacak.

★★★

Ya makam arabasında elektrikli süpürge hortumu gibi kokain çeken AK Partili danışman Kürşat Ayvatoğlu’na ya da adamı olmadığından, torpil bulamadığından İŞKUR kapısında ah çekenlere mührü basacaksınız.

Ah çekenler...

Belki ilk kez oh çekecek.

★★★

Depremde çadır ticareti yapan Kızılay Başkanı Kerem Kınık ile Hatay’da Elit Apartmanı’nın enkazından “Baba, annemlere ulaşamıyorum. Galiba ben de öleceğim” diye mesaj gönderip  kardeşi ve annesiyle birlikte can veren 10 yaşındaki Elif Eylül’den birini tercih edeceğiz.

İlk 48 saatte kurtarma ekipleri gönderemeyenler değil, enkazda doğum yapıp isimsiz evladıyla bu dünyadan ayrılan Şaziye Korkmaz ve eşi İsmail kazanacak.

★★★

Oy kabinine girdiğinizde pusulanın bir yanında, Rıza Zarrap’ın verdiği 240 bin euroluk saati koluna takan Bakan Zafer Çağlayan, ürettiği dezenfektanı kendi bakanlığına satan Ruhsar Pekcan, uyuşturucu kaçakçısı Naci Şerifi Zindaşti’yi tahliye ettiren Burhan Kuzu ve Binali Yıldırım’ın gemicik filosu sahibi oğlu Erkam olacak.

Diğer yanında ‘Memur Teoman’ ile Gezi Parkı eylemcileri için  “İçki içtiler” demedi diye sokak ortasında dövülen Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camisi’nin müezzini Fuat Yıldırım yer alacak. Namussuzlar kadar cesur olan namuslular galip çıkacak.

★★★

Pusulada, cumhurbaşkanı adaylarından başka iki fotoğraf daha olacak.

Birinde, altı yaşındaki kızını dini nikahla müridiyle evlendiren Şeyh Yusuf Ziya Gümüşel’i göreceksiniz. Gümüşel’in omuz boşluğunda, sırtını iktidara dayayarak holdingleşmiş tarikatlar, CEO’ya dönüşmüş şeyhler, sınav sorularıyla birlikte milyonlarca gencin geleceğini çalan, ordusuna kumpas kuran ve darbeye kalkışan müritler belirecek.

Ötekinde, altı yaşında evlendirilen H.K.G.’nin, tarikat evinden  atlayarak intihar eden Enes Kara’nın, Ensar Vakfı’nın kaçak yurdunda tecavüz uğrayan 10 çocuğun ve Erzurum’daki Kuran Kursu’nda işkence görenlerin gözlerine bakacaksınız.

Söyleyin...

Kimi tercih edersiniz?

★★★

Binali Yıldırım, “İşgalciler” diyor ya hani...

Bir işgalci varsa o da, parti üye kartı ve tarikat-cemaat referansından başka vasfı olmadığı halde makam koltuklarını doldurup üç-beş maaşı birden cukkalayan liyakatsizler, örneğin AFAD’ın ilahiyatçı daire başkanı olabilir.

14 Mayıs’ta onların gözünü uyku tutmayacak.

En seçkin üniversitelerden mezun oldukları halde insanca ücret alamadıkları, iş bulamadıkları, atanamadıkları, anne ve baba eline baktıkları için Avrupa’ya göçen ya da Kanada’ya ulaşmak için ölümü göze alıp Meksika sınırını geçen doktorlar ve mühendislerin, arkalarından “Gidiyorlarsa gitsinler” diye hakaret edilenlerin gözleri aydın olsun.

Liyakat iktidara yürüyor.

★★★

Uçulmayan havalimanlarını, geçilmeyen otoyolları inşa ederek semirdikçe semiren beşli çetelere mi oy vereceksiniz?

Yoksa Amasra’da maden kazasında ölen işçi Deniz Baykal’ın üç yetimine mi?

Mahkemede sanıkların yüzüne “Üç yetimim var. ‘Baba baba’ diyor. Babasını beş dakika getir. Trilyon mu istiyorsun, vereyim” diye bağıran Deniz’in eşi Meltem’e mi?

Karar verin, kime?

★★★

14 Mayıs Emine Erdoğan’ın kolundaki Hermes marka çanta ile oğlunu Ermenek’teki ocağa kurban veren Recep Gökçe’nin ayaklarındaki yırtık cızlavetin yarıştığı gün olacak.

O gün...

Beştepe’nin menüsündeki ejder meyveli ‘smoothie’yi tadanlar ile kuru soğana muhtaç olanlar karşı karşıya gelecek.

★★★

14 Mayıs’ta alnını secdeye götürenler de...

Şampanya içenler de kazanacak.

Yalnızca ikisinden birini diğerine kırdırarak, 21 yıldır saltanat sürenler kaybedecek.