İBB Başkanı Ekrem İmam-oğlu, geçen hafta www. iktidaricinde­gisim.com adlı internet sitesine yapılmış 100 bin yorum ve görüşten süzülen altı maddeyi kamuoyuna açıkladı. Ancak İmamoğlu, kendisi için hazırlanan bilgi notunun tümünü paylaşmadı.

Ciddi bulgular içeren nota geçmeden önce kendi tespit ve gözlemlerimi aktarmak isterim.

14-28 Mayıs son­rası her muhalifin evinden adeta cenaze çıktı.

Yenilginin yarattığı şok, seçmenlerde siya­setten uzaklaşmaya ve kopuşa yol açtı.

Muhalif kanalların reytingleri düştü.

Kimileri sosyal med­ya hesaplarını kapattı.

Etkileşimler azaldı.

Başta CHP olmak üzere muhalif partilere ve siyasetçilere öfke birikti.

SANDIK PROTESTOSU İHTIMALİ

İmamoğlu’nun elin­deki bilgi notu tüm bu olguları doğruluyor.

Muhaliflerdeki ha­yalkırıklığı ve öfkenin Mart 2024’te sandık­ları protesto etmeye dönüşme riskinden söz ediliyor.

Notta şunlar yazıyor:

■ 14-28 Mayıs’ın ardından muhalif kanatta yer alan kitle derin bir hayalkırıklığı yaşadı.

■ Muhalif siyasetin lokomotifi olan CHP yönetiminin uğra­nılan yenilgi ile ilgili tutumları hayal kırıklı­ğını yükselen öfke ve siyasetten soğutma tutumun dönüştürmüş durumda.

■ Bu tutum 2024 yerel seçimlerinde sandığı protesto etme davranışına dönüştür­me emareleri taşıyor.

■ Muhalif siyase­tin gecikmeden son derece odaklı, kararlı, net, umut ve güven veren, birleştirici adım­larla yerel seçimlere hazırlanması gerektiği tartışma götürmez bir gerçektir.

Bilgi notu “Toplum mutabakat halinde CHP’den ve muhalif siyasetten değişim talep ediyor. Değişim girişimlerini destekli­yor” diye bitiyor.



ÜÇ SENARYO

İmamoğlu, 29 Mayıs’ın sabahında çağrıda bulunduğu için değişim talebinin bayraktarlığını yapıyor. ‘Zoom’ buluşmasında görüldüğü üzere geniş bir koalisyonu idare ediyor. Dolayısıyla de­ğişim çağrısının muha­tabı, İmamoğlu’nun ta kendisi.

Gel gör ki...

İBB Başkanı, henüz bir karar vermiş değil.

Yol ayrımında oldu­ğu anlaşılıyor.

Önünde üç senaryo var.

İBB Başkan­lığına aday ol­mak: İmamoğlu CHP’nin İstanbul’da çıkarabileceği en güçlü aday. Belki de tek... Hatta ben AK Parti’nin İmamoğlu çapında aday bulmakta zorlan­dığını düşünüyorum.

Ancak bu durum, İBB başkanlığına aday olduğunda İmamoğ­lu’nun kesinlikle kazanacağı anlamına gelmiyor. AK Parti ve MHP’nin ortak aday çıkaracağı ihti­mali düşünüldüğünde İmamoğlu’nun zafer elde etmesi için mu­halif kitlelerdeki ölü toprağının kaldırılması, Millet İttifakı ve HDP desteğinin sağlanması gerekiyor.

Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olarak kaldığı CHP, seçmende 2019’daki motivas­yonu yaratamayabilir. Daha şimdiden İyi Par­ti ile Saadet - Gelecek ayrı hareket edecekle­rini, HDP aday çıkara­cağını ilan etti.

Sadece İstanbul değil, Ankara, An­talya, Hatay, Mersin, Adana ve Eskişehir de elden gidebilir. İmamoğlu’nun kariz­ması İstanbul’u almaya yetmeyebilir.

CHP liderliğine aday olmak: İma­moğlu’nun, gelecek ekim ayında yapılacak olağan kurultayda aday olduğu takdirde bütün vaktini kongrelere ayır­ması, ilçe ve il kong­relerinde Kılıçdaroğlu ile liste liste çarpışması gerekiyor.

Ki, zafer çantada keklik değil.

Çünkü Kılıçda­roğlu, seçmende desteğini kaybetse de delegede gücü­nü koruyor. Zaten genel başkanı delege seçiyor.

İmamoğlu, olur da liderliği alırsa belediye başkanlığını bırakmak ve belediye­nin anahtarını Esenler Belediye Başkanı Tev­fik Göksu’ya vermek zorunda kalacak.

O durumda CHP’li­ler tarafından çeyrek yüzyıl sonra geri alınan İstanbul’u kendi elleriyle AK Parti’ye teslim etmekle suçla­nacak. Bu hiç de hak­sız bir eleştiri olmaz.

İBB yerel seçimlere altı ay kala el değişti­rirse CHP döneminde işe alınan binlerce çalışan çıkarılacak.

İmamoğlu’nun işlem ve harcamaları seçim­de kara propaganda için kullanılacak.

İBB’nin kaynakları AK Parti’ye akıtılacak.

İmamoğlu açısın­dan, CHP liderliğine aday olmak sonuçları itibariyle riskli bir karar...

İmamoğlu-Ö­zel ittifakı: İma­moğlu’nun değişimin fiili lideri olduğu, ancak İBB’yi teslim etmemek adına CHP’nin genel başkanlığını Özel’in üstleneceği bu senaryo sıklıkla dillendiriliyor. AK Parti’nin kuruluş yıl­larındaki Erdoğan - Gül formülünü andırıyor.

Ancak Özel’in adaylığı İmamoğlu’nun bizzat sahaya çıkması ve aday olmasıyla aynı sonucu vermeyebilir.

Özel’in iyi bir ikinci adam olduğuna kuşku yok.

Ne var ki...

Birinci adam olmak için İmamoğlu’nun desteğine ihtiyacı var.

10 GÜN İÇINDE AÇIKLAYACAK

İmamoğlu, üç senaryodan birini tercih ederek, 10 gün içerisinde yol harita­sını açıklayacak. İBB Başkanı, İstanbul’u kaybetmeden CHP’yi kazanmak istiyor.

Mümkün mü?

Zor...

Hem de çok!

İmamoğlu, kritik bir kararın eşiğinde...

İstanbul’u kendi elle­riyle iktidara vermenin siyasi maliyeti mi?

Yoksa Erdoğan’ı kendi kalesi gördüğü şehirde bir kez daha kez yenmenin mükafatı mı?

İmamoğlu, eğer başarırsa muhalefe­tin tartışmasız lideri olacaktır.

Tevfik Göksu, Bakan Koca’ya karşı


AK Parti’de İstanbul aday adayları arasında Esenler, Üsküdar ve Tuzla belediye başkanları Mehmet Tevfik Göksu, Hilmi Türkmen ve Şadi Yazıcı’nın adları sıklıkla geçiyor. Ancak en çok Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan söz ediliyor.

Koca’nın siyasi polemiklere girmemesi, muhalefete karşı ılımlı olması ve bakanlığıyla ilgilenmesi yıldızını parlatıyor.

Koca’nın Kürt kimliği, HDP oylarının belirleyici olduğu İstanbul’da avantaj sayılabilir.

Koca’nın adaylık için anılması, bu koltukta hevesi olan Göksu yanlılarını harekete geçirdi. Göksu yanlısı sosyal medya hesaplarında “naif ve her kesime hitap eden, siyaseti az yapan ve proje odaklı” biri değil, “siyasetçi olup gerektiğinde sert siyasi mücadele verecek, şehrin sorunlarını bilen” aday gerektiği yazılıyor. AK Parti çevrelerinde, bu ifadelerle Bakan Koca’nın hedef alındığı belirtiliyor.