EY milletim, evet sizi “geçim darlığı içine” ben düşürdüm. Bugün sizi “geçim darlığından kurtaracak olan bir güçlü lidere” ihtiyaç var. İşte o güçlü lider yine benim. Kararı ben verdim; sandık önünüze 14 Mayıs günü gelecek.

Yeni lider aramayın.

Bulamazsınız.

Onlar çok çapsız.

Tek güçlü lider benim.

Ülkeyi ben batırdım.

Yine ben çıkartırım.

Güçlü lider, kendini komutan paşalara alkışlatan ve valiyi diliyle titreten liderdir. Vali, korkudan diyeceğini unuttu. Yolun kaç kilometresinin bozuk olduğunu söyleyemedi.

Kekeledi.

Ayağa kalktı.

Ceketini ilikledi.

“Sögüt- Bozüyük yolu 26 kilometre efendim...” dedi. Al mikrofonu eline “ben sana yolun uzunluğunu sormuyorum... Yolun kaç kilometresi bozuk...” onu soruyorum.

Valinin dili tutuldu.

Damağı kurudu.

★★★

Ön sırada Vali’nin yanında oturan yolların yapımı ile bakımından sorumlu bakan anında ayağa kalktı. Kalkarken ilk refleks; o da hemen ceketinin önünü ilikledi ve “yolun bozuk olan 3 kilometresi 24 saat içinde onarılacak efendim...” diyebildi.

İşte güçlü lider!

Valiyi diliyle titretir.

Ayakta bakan bekletir.

Anadolu’nun siyasal kültürü böyle: Bu toplum padişahlık dönemlerinden beri hep güçlü liderin peşinden gitti.

Güçlü lider sevdi.

Etrafında birleşti.

Bugün toplum dara düştü, sıkıntıya battı, umutsuzluğa gömüldü. Yeni bir güçlü lider arıyor. 2021 yılının Kasım ayında 8 TL olan 1 Doları, 24 saat içinde 18 TL’ye fırlatarak yıllık enflasyonun yüzde 180’e kadar çıldırmasına yol açtı. İşte bu yolu döşeyerek halkı “yandım anam umutsuzluğuna gömen” güçlü lider ne yapıp edecek, kendini olduğundan daha güçlü gösterecek ki, oylarını artırabilirsin. 14 Mayıs gecesi sandıktan çıkması beklenen 54 milyon geçerli oyun en azından 27 milyonunu alabilsin.

★★★

14 Mayıs seçim gününe yaklaştıkça ve anketlerde oy oranları yüzde 50’yi geçmeyecek sonuçlara gelip kilitlenirken; “güçlü liderliği” hatırlatacak sahneler görebilir, yaşayabilir, “bu da oldu...Allah sonumuzu hayır etsin...” diye şaşıp kalabiliriz.

Valiyi diliyle titretti!

Bakan Nebati’yi...

Eliyle tokatlayabilir.

Kalk ayağa, anlat; “enflasyonu indiremedin, neden benim halkımın bakkaldan gidip yarım margarini veresiye almak, kasaba gidip et suyu çıkartmak için kemik kaldı mı diye sormak zorunda bıraktın” diyebilir.

Efendim!

1 Dolar 8 TL idi.

Siz NAS dediniz.

Dolar 18 TL oldu.

Göz ışığım parladı.

Ben KKM’ yi buldum.

Dolar 13 TL’ye indi.

13 TL’de durmadı.

Dolar 18.80 oldu.

Enflasyon bela.

Üretimle yeneceğiz.

Al eline mikrofonu “ben sana dolar kaç liraydı, kaç liraya çıktı...neyle yeneceksin...” onu sormuyorum ben sana “benim halkımı yarım margarini bile veresiye alabilir duruma düşürdün ve et ile peynirin tadını unutur duruma getirdin” onu soruyorum diyebilir. Bakan Nebati’nin üzerine yürür ve kameraların önünde canlı yayında tokatlayabilir.

★★★

Bakan da insan!

Duyguları var.

Anadolu çocuğu.

Kendini tutamayabilir ve ayakları üzerinde yaylanıp havalanarak tokatlayana kafa atabilir.

İşte bu olmaz!

Nebati’ nin kafa atması, güçlü lider görüntüsünü yeniden güçlendirip inşa etme kurgusuna yani bu seçimin ana stratejisine hiç uymaz.

Nebati, tokadı yer!

Yere düşer.

Hemen toparlanır.

Yerden kalkar.

Ceketini ilikler.

Hazır ola geçer.

Emredersiniz efendim!

★★★

Birebir olmasa da “bir bakanı, bir valiyi, bir kaymakamı, bir komutanı, merkez bankası başkanını, parti sözcüsünü bu tür tokatlama, yumruklama, omuzlarından iki eliyle tutup silkeleme sahnelerinin” yaşanacağı ve TV ekranlarından halka izlettirileceği günlere girdik.

Tek güçlü lider var.

Ülkeyi o batırdı.

Ülkeyi o çıkartabilir.

14 Mayıs’a kadar bu plağı dinleyip, bu tür sahneleri seyredeceğiz.

Vali titredi.

Halk gördü.

Bu başlangıç.

Arkası gelecek.