“Olmaz öyle şey” demeyin...

Yaşanan olaylardan biliyoruz...

Hukukun olmadığı bir ülkede her şey olabilir...

İnsanlara gözdağı vermek için ana muhalefet lideri bile tutuklanabilir!

Cumhurbaşkanı adayı olduğu için milletvekili olamayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun artık dokunulmazlığı yok!

Hakkında ise yığınla dosya var... Bu nedenle yargı ile de başının derde gireceği anlaşılıyor...

AKP durumu fırsata çevirmek, Kılıçdaroğlu’nu tamamen etkisiz bırakmak mı istiyor, nedir?

Meclis Başkanlığı, seçilemeyen eski milletvekilleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 400 fezleke gönderdi.

Bilindiği gibi “Özet, hülasa” demek olan fezleke, hukukta ve siyasette “Tahkikat evrakı, soruşturma dosyası” anlamına geliyor.

Eski milletvekillerine ait fezlekelere ilişkin soruşturmalar Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri tarafından yürütülecek.

Bu fezlekeler “Terör örgütü propagandası yapmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, kamu görevlisine hakaret ve iftira” gibi değişik suçları kapsıyor.

Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan 18 fezleke var.

★★★

Meclis Başkanlığı, Kılıçdaroğlu için “Artık dokunulmaz değil, her türlü soruşturma yapılabilir” diye düşündüğü için olsa gerek fezlekeleri savcılığa gönderdi.

18 fezlekeden başka, CHP lideri için 10 fezleke daha olduğu belrtiliyor. Bunlar da hesaba katılırsa Kılıçdaroğlu hakkındaki, dosya sayısı 28’i buluyor.

Ortada ciddi bir durum var: Ana Muhalefet Partisi Lideri kesinlikle yargılanacak!

Şikâyetçiler arasında bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan da bulunuyor.

Tüm fezlekelerin davaya dönüşmesi halinde Kılıçdaroğlu hakkında istenecek cezaların toplamının 110 yılı bulacağı hesaplandı.

Ana muhalefet liderinin tutuklanma ihtimalinden bahsediliyor. Böyle bir şey ülkemiz için çok kötü propaganda olur.

★★★

Türkiye’de yargıyı siyasallaştıranlar aslında ülkeye fenalık yapıyorlar.

Başta Avrupa olmak üzere tüm uygar dünyada bize zaten kuşkuyla bakılıyor, Türkiye “Hak ve hukuk olmayan antidemokratik bir ülke” olarak tanınıyor.

Kılıçdaroğlu’nu tutuklamaya kalkarlarsa dış dünyadaki siyasi itibarımız daha da geriye düşerek büyük irtifa kaybedecek.

Anlaşılan o ki, iktidar Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu’ndan sonra, Kılıçdaroğlu’nu hapse mahkûm edip, “siyasi yasaklı” haline getirme hazırlığı içinde...

Bu ülkede siyaset yapmak her geçen gün daha da zorlaşıyor.

Tekrar tekrar sormak lazım: Ülkemizde demokrasi var mı? Yoksa demokrasi tiyatrosu mu oynuyoruz? Nasıl bir girdaba düştük böyle? Ulus olarak kaderimiz bu mu?

Halimiz, acıklı şarkı sözleri gibi:

“Dertle doldum bu yaşımda,

Bin hatıra göz yaşında,

Ne çileler var başımda,

Kadere bak, kadere bak!”

TEBESSÜM

Yer çekimi kanunu


Adam bilgiç bir tavırla anlatıyor:

“Yer çekimi kanunu olmasaydı, hiç birimiz yere basamaz, hepimiz havaya uçardık...”

Onu dikkatle dinleyen Temel:

“Hiç haberim yoktu valla” der “Bu kanun Meclis’te ne zaman kabul edildi yaa?”

★★★

Temel doktora gider. Doktor onu iyice muayene ettikten sonra “Sapasağlamsın birader, şikâyetin nedir?” diye sorar.

Temel kallavi burnunu göstererek “Burnumdan şikâyetçiyim doktor” der ve ekler:

“Fanilamı çıkarırken hep burnuma takılıyor! Çok zorlanıyorum!”

★★★

Temel, trende sarışın bir kadınla yolculuk yaparken bir ara kadına dönüp:

“Hanımefendi” der “Birazdan karanlık bir tünele gireceğiz, korkmaya gerek yok ama ağzındaki sigarayı çıkar lütfen...”


GÜNÜN SÖZÜ

“İktidar sürsün halkımız büyüsün“ ninnisi artık tutmuyor!