Tarım Bakanı Vahit Kirişçi’nin tuhaf sözlerini duyunca “İşte, memleketi yöneten zihniyetin aynası” diye acı acı düşünmeden edemedim.

Hani eski çağlarda ilkel kabileler “Kuraklıktan kurtulmak” ya da başka bir felâketi önlemek için Tanrı’lara kurbanlar verirlerdi ya... 21’inci Yüzyıl’ın Türkiye’sinde, Tarım Bakanı Vahit Kirişçi’nin sözleri bana o ilkel kabilelerin davranışlarını hatırlattı.

“Kuraklık riski vardı. Bir tarafta 15 canımızı aldı ama diğer taraftan toprak suya kavuştu!” dedi Vahit Kirişçi...

Ne acayip lâflardır bunlar?

★★★

Depremden sonra sellerin yarattığı hasar ve zayiatın ülke ekonomisine bir darbe daha indirdiği, 15 kişinin öldüğü ve üç kentin çamur ve balçıkla kaplandığı bir dönemde Bakan Beyefendi:

“Toprak suya kavuştu!” diye memnun oluyor!

Aslında toprak suya kavuşmadı, seller toprağı aldı götürdü!

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz’ın açıklamaları Tarım Bakanı Vahit Kirişçi’nin kulağına küpe olsun!

Öğrenmenin yaşı da, mevkii de yoktur! Vahit Bey de öğrenmeli...

★★★

Prof. Dr. Levent Kurnaz bilim insanı sıfatıyla şöyle diyor:

“Bu yağışın kimseye faydası yok! Bizim istediğimiz yağış, sakince 10 gün yağsın, bu toprağı, yeraltı sularını beslesin.

İklim krizi bu tür yağışları daha sık görülür hale getirecek.

150 kilogram yağış bir gecede yağacak olursa o hiçbir yeri beslemez. Üstüne bir de erozyonla toprağı alıp götürüyor. O kadar yağış olduğunda, denizlere gidiyor. Bizim işimize yaramıyor!

Yağışın uzun süreli ve hafif olanı makbuldür.

Sel felaketlerinin hepsi devam edecek. Bu gördüklerimiz çok daha azı... Ülkede her yer tehlikeli. Sel 10 senede bir oluyorsa, artık 3 senede bir olacak! Buna göre önlemler almak şart!”

Hocaların hocası Nevzat Atlığ


1925 doğumlu olan Prof. Dr. Nevzat Atlığ hocaların hocası bir musiki üstadı ve Türk müziğinin anıt ismidir...

Duygu ve düşünceleri, güzel sesler, güzel sözler ve güzel sazlarla oluşturduğu müziğin büyüleyici ahengi içinde anlatma üstadı olan Nevzat Atlığ fiilen müziği bıraktı ama “98 yaşında bir hoca olarak hâlâ görevinin başında.”

“Türk Kültürüne Hizmet Vakfı” güzel bir iş yaparak “Cumhuriyet’in 100’üncü Yılına Armağan” projesi kapsamında “Basında Nevzat Atlığ – 1949’dan Günümüze” adlı kitabı bastırdı.

Yıl 1949... Gazetelerde Nevzat Atlığ hakkındaki ilk yazı çıktı. Yazarı Sadun Galip Savcı idi...

Bunu, sonraki yıllarda, tanınmış yazarların kaleme aldığı yüzlerce yazı ve röportaj izledi...

Kitapta, 1949’dan bu yana yayınlanan yüzden fazla yazarın köşe yazısı ve röportajı var. Benim de 2018 ve 2021 yıllarında yazdığım 3 köşe yazısı kitapta yer alıyor.

Basın, Nevzat Atlığ hocanın müzikteki başarılarının tanığı oldu.

Hikmet Özkahraman’ın yayına hazırladığı lüks baskılı 312 sayfalık kitabın takdimini yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy:

“Belgesel nitelikteki bu önemli kitapta 80 yıldır uğraş veren Dr. Atlığ, sanatçı kişiliği nedeniyle ‘Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı’ ve “Prof. Dr.” unvanı verilen ilk Türk musikisi mensubudur.” dedi.

TEBESSÜM

Sarhoş olmak!


Rahmetli bilge Aydın Boysan “Kişilerin ne mal olduğunu anlamak için ya yolculuk yapmalı, ya da beraber içki içmeli” derdi.

Romalı filozof Seneca da “İçki kusur yaratmaz, kusurları göz önüne çıkartır” görüşündeydi.

Mevlâna da “Şarap, zaten edepsiz olanı edepsiz eder” demişti.

Bu sözlerden çıkarılacak ders: Evlenmeyi düşündüğünüz kişiyi önce bir güzel sarhoş etmelisiniz!

GÜNÜN SÖZÜ


Deprem ve ölüm korkusunu yenersek daha mutlu yaşarız!