Kader seçimi bitti gitti... Seçimden bu yana bir hafta geçti... Aslında her şey yeni başlıyor.

Büyüyen sorunlar...

Devam eden hukuksuzluk...

Çıldıran fiyatlar... Eriyen maaşlar...

Ekmek 10 lira olunca başlayacak kuyruklar...

Devlet hastanelerinde randevu çilesi...

Doların önlenemez yükselişi...

Büyüyen borçlar...

Artan yoksulluk...

Ve daha çok şey...

AKP iktidarı seçimi yeniden kazandı ama ülkenin ağırlaşan sorunlarına çözüm getirme gücü var mı?

Türkiye ekonomisini çıkmaza sokan zihniyet değişmedikçe, yanlış teoriler terk edilip, bilime dönülmedikçe ülkede hiçbir şey düzelmez!

★★★

Artık Türkiye’nin direksiyonu 5 yıl daha AKP’de... Ülkede Cumhurbaşkanı Erdoğan ne derse o olacak. Her sözü kanun gücünde...

Erdoğan Ankara’da halka hitap ederken “Faizleri düşürdük” diye övündü...

Peki, düşürdü de ne oldu? İşler düzeldi mi? Hayır! Daha da kötüye gitti...

Doların önlenemez yükselişi sürdü.

Kredi faizleri coştu...

Bankalarda mevduat faizleri bile yüzde 35’lere yükseldi.

Merkez Bankası’nın yüzde 8.5 faizi, piyasalarda dörde-beşe katlandı.

Yabancı yatırımcı gelmez oldu.

Nasıl faiz düşmesi bu?

★★★

Batı’nın bol para içinde yüzen zengin şirketleri hemen her ülkeye gidiyor da neden Türkiye’de yatırım yapmıyor?

Bunun sebebini defalarca yazdık!

Ülkemize güven yok...

Demokrasimiz sakat... Hukuk kalmadı, adalete inanç azaldı... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları uygulanmadı, haksız yere hapishanelerde tutulanlar var...

Keyfilik devam ediyor!

★★★

Tüm bunlara rağmen iktidar seçimi kazandı, vatandaştan Türkiye’yi 5 yıl daha yönetmek yetkisini aldı.

Yaşanan acılara, derin sıkıntılara, kaynamayan tencereye, büyük fiyat artışlarına rağmen seçmen neden böyle bir karar verdi, ben şahsen bilemiyorum.

Halkımız güzel yaşamak istemiyor mu?

İnsanlarımız mazoşist mi? Yani acı çekmeyi mi seviyor?

Seçimden sonra bile kiminle karşılaşsam, aşırı pahalılıktan ağlamaklı olduklarını görüyorum.

Ortada bir terslik var.

Tabii muhalefetin yeteri kadar etkili ve inandırıcı olmamasının da sonuca etkisi büyük. Muhalefetteki tüm liderler, başarısızlıklarıyla yüzleşmelidir.

★★★

Seçmen “Tek Adam” yönetiminin devamına karar verdiği için ülkede hiçbir şey değişmeyecek ve sıkıntılar büyük bir ihtimalle daha da artacak.

600 üyeli yeni bir Meclis’imiz var. Adı: Türkiye Büyük Millet Meclisi...

Peki, neden var? Ne iş yapacak bu Meclis?

Yasalarımıza göre: “Meclis 85 milyon inanı temsil edecek, yasalar çıkartacak, halkın hakkını, hukukunu koruyacak!

Öyle mi dersiniz?

Hayır, bu sözler sadece kitapta kalan ifadeler... Bugünkü Meclis’in gücü, Cumhurbaşkanı’nın gücü yanında havagazı!

600 kişilik koca Meclis hukuken ikinci plana atılmış durumda... Cumhurbaşkanı’nın yürürlüğe soktuğu Kanun Hükmünde Kararnameleri onaylayan bir kurum halinde, ne yazık ki!

Ne diyelim? Hayırlı olsun! Olursa tabii... Dileriz olur!

TEBESSÜM

Üç soru, üç cevap...


Sosyal medyada zaman zaman ilginç analizlere rastlanıyor. Birkaç örnek:

SORU: “Atatürk neden ‘Köylü milletin efendisidir’ demişti?’

CEVAP: “Köylü, buğday, arpa, nohut, mercimek, vs. yetiştirip vermezse,  efendiler aç kalır da ondan.”

SORU: “Atatürk neden ‘Adalet mülkün temelidir’ demişti?”

CEVAP: “Adil olmayan rejimlerde millet köle gibi olur da ondan...”

SORU: “Peki, Atatürk neden her akşam içerdi?”

CEVAP: “Memlekette o kadar çok gerici vardı ki, ayık kafayla hiç çekilmezlerdi!”

GÜNÜN SÖZÜ


Topalla gezen, aksak yürümeyi, kurtla gezen ulumayı öğrenir!