Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ne derse o olur.  Onun kararları için itiraz edilecek başka bir makam yok. Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine yapılan atamaların neredeyse tamamı AKP döneminde gerçekleşti. O yüzden olsa gerek muhalefet partileri, YSK üyelerinin verdiği kararların da daha çok iktidar partisinden yana olduğu görüşünde. Bu yüzden, kararlara itiraz etseler de değişmeyeceğini bilirler.

Ekrem İmamoğlu’nun seçimi de buna bir örnek. Cumhurbaşkanının, Anayasamıza göre üçüncü kez aday olamayacağı belirtiliyor. Erdoğan’ın adaylığına itiraz edilir mi? Muhalefet partilerinden kuşkusuz buna itirazlar olacaktır. Ancak, yaklaşım şu: “Biz ne kadar itiraz edersek edelim, sonuç değişmez. Çünkü, YSK üyeliklerine seçilenler AKP döneminde yüksek hakim yapıldı. Vereceği kararlar da AKP’nin lehinde olur. Oylama devam ederken, mühürsüz oy pusulaları, kanuna rağmen geçerli sayıldığını da unutmayalım” diyorlar.

DANIŞTAY TAMAM

5’i Danıştay, 6’sı Yargıtay üyeleri YSK tarafından üye seçiliyor. Bunun için üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyunu almak gerekiyor. Örneğin Yargıtay üyelerinden, YSK üyeliğine seçilebilmek için en az 180 üyenin oyunu almanız gerekiyor.

YSK’ya seçilenin görev süresi 6 yıl. Bunlar hem Danıştay, hem de Yargıtay’daki görevlerinin yanı sıra, YSK’da da görev yapıyor. Başkan Muharrem Akkaya, Başkan Yardımcısı Erhan Çiftçi, üyeler Kürşat Hamurcu, Cengiz Topaktaş, Yunus Aykın’ın görev süresi 23 Ocak 2023’de doldu. Erhan Çiftçi ve Yunus Aykın Danıştay’dan seçilmişlerdi. Danıştay’da yapılan seçim sonucu  YSK’ya Ali Çopur ve İsmail Kalender seçildi.

15’NCİ TURDA DA SEÇİLEMEDİ

Yargıtay’da ise 3 üyelik için seçim yapıldı. 8. Hukuk Dairesi Üyesi Feyzi Eroğlu, oyların salt çoğunluğunu aldı ve YSK’nın yeni üyesi oldu. 2 üye daha seçilmesi gerekiyor. Bunun için Yargıtay üyeleri bugüne kadar tam 15 kez sandık başına gitti, oy kullandı. 11. Ceza Dairesi Üyesi Ahmet Badallı, 10. Ceza Dairesi Üyesi Talip Bakır, 12. Hukuk Dairesi Üyesi Serdar Mutta,  7. Ceza Dairesi Üyesi Bülent Savtok, 4. Ceza Dairesi Üyesi Necip Topuz yarışıyor.

12 Eylül 1980 öncesi TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi için milletvekilleri 120 kez sandığa gitmiş, ancak bir türlü Cumhurbaşkanını seçememişlerdi. Oylamadan sonuç alınamadığı için yapılan turlara da “Nafile Tur” deniliyordu.   Yargıtay’da dün yine “Nafile turlar” yapıldı. Yalnız YSK Kurulu üyeliği değil,  1. Ceza Dairesi Başkanlığı, 2. Ceza Dairesi Başkanlığı seçimlerinde de yine sonuç alınamadı.

ŞÖYLE AVANTAJLARI VAR

Her dönemde YSK üyeliği önemli olmuştur. Hem kendi dairesinde, hem belli günlerde Yüksek Seçim Kurulu’nda görev yapmak kuşkusuz onları da yoruyor.  YSK üyesi olmanın ayrıca avantajları var mı? Evet var. Onlardan bazılarını sıralayalım:

-6 yıl boyunca şoförlü makam aracı tahsis ediliyor.

-Özel tuvaleti ve banyosu olan makam odası veriliyor.

- Yargıtay ve Danıştay üyelerinin dışında, YSK Başkanı ya da üyeleri olarak  protokole giriyorlar.

-Yurtdışına resmi görevli olarak gidiyorlar. Masrafları YSK tarafından karşılanıyor, ayrıca harcırah ödeniyor.

-Her çalışma gününde gündelik alınıyor. Yani kaç gün toplantıya gidildiyse o gün için gündelik alınıyor. Bunun aylık en az 10 bin liranın üzerinde olduğu belirtiliyor. Gündelik ödeme miktarına da her 6 ayda zam yapılıyor.

GÖREVE BAŞLAMAK İÇİN

Başkan, başkan yardımcısı ve üç üyenin görev süresi 23 Ocak’ta dolmasına rağmen, onlar yeni üyelerin tamamı seçilip, yemin edip göreve başlayıncaya kadar mevcut görevlerini sürdürecek. Yani, 5 üyeden 3’ünün seçilmesi göreve başlamaları için yetmiyor. Bugün Yargıtay’da yine seçim var. En az 180 oy alan seçilmiş olacak. Dileriz daha fazla “Nafile turlar” devam etmez. Sabah ve öğleden sonra oy kullanmak için üyeler sandığa gidiyor, zaman boşa geçiyor.

Türkiye’nin önünde önemli bir seçim var. YSK üyesi olarak görev almak da büyük bir onur. Bunlar parayla, pulla, makam otomobiliyle değişilmez. Muhalefetin, YSK’ya olan güvensizliği var. Bunun da yıkılması, seçimlerin adil bir biçimde yapıldığına herkesin inanmasını sağlayacak kararlar almakla mümkün.

İki gazeteci CHP’den aday adayı


- Çorum’da 52 yıldır gazetecilik yapan Mehmet Yolyapar’a, son yıllarda “1972’den beri üyesi olduğun CHP’den ne zaman aday olacaksın?” diye soruluyordu. Seçim yaklaşırken de “Aday olmalısın” önerileri yağdı.  Yolyapar, “Zamanı geldi” dedi ve aday adaylığını gazetesi Çorum Haber’de duyurdu. Meslektaşlarından da, Çorumlulardan da önemli destek buldu. Yolyapar,  “Sanayi ve kültür kenti ‘Büyük Çorum’ vizyonu için aday adayı olduğunu” belirtti, bunların bazılarını da gazetesinde açıkladı.

- İskenderun Söz Gazetesi sahibi ve İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Şehmuz Aslan, Hatay’dan CHP Milletvekili aday adayı oluyor. Aslan, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında yürüyen bir gazeteciyim. Türkiye’nin aydınlık yarınlarına katkı sunmak için aday olacağım” dedi. Balyoz, Ergenekon kumpas davalarında, bir çok gazetecinin sindiği dönemde, Şehmuz Aslan “Ben Teslim Olmuyorum” kitabını yazdı ve kumpasçılara meydan okumuştu.

Mehmet Yolyapar ve Şehmuz Aslan’a başarılar dilerim.