Türkiye, 21 yıldır kendisinden ‘şahsım’ diye söz eden bir şahsın diplomasını arıyor. Diploma nedir? Bireyin bir alanda eğitim aldığını ve yeterliliğini kanıtlayan resmi belgedir. Latince kökenli bu kelime, ‘tanıklık ediyoruz, yetkin’ anlamında kullanılır.  Arapça’da ‘icazet’, Fransızca’da ‘diplome’, Türkçe’de ‘her türlü resmi evrak, ruhsat’, Yunanca’da ‘ikiye katlanmış parşömen evrak’ anlamına gelen diploma, doğruluğu onaylanmış bilginin kanıtıdır. Kamu veya özel sektörde iş başvurusunda, beyanın ötesi ve üstünde, eğitim halinizi devletin resmi tescilidir. Diplomayı masaya koyunca, sorgulama biter, şüphe anında dağılır.

YANIP KÜL OLMAZ

Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün hangi okulu bitirdiği veya bitirmediğine dair bir yurttaş olarak kuşkuya mı düştünüz? Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı’na başvurursunuz. Arşivler açılır, diploma veya diplomaları olup olmadığını görürsünüz. İlkokulu Selanik Şemsi Efendi Mektebi’nden tutun da Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Manastır Askeri İdadisi ve 13 Mart 1899 yani 124 yıl önce ‘Kurmay Yüzbaşı’ rütbesiyle bitirdiği İstanbul Harp Akademisi diplomasına kadar, Osmanlı mühürlü diplomaları birkaç saniyede önünüze serilir. Kimse de çıkıp, ‘Mustafa Kemal’in bitirdiği okullar Selanik’te, düşman toprağında kaldı. Diploma yandı, bitti, kül oldu, gitti’ diyemez.

ÖZEL DEĞİL GENEL

Hak edilmiş bir diplomanız varsa ömrünüz boyunca peşinizden gelir. Mezuna orijinal onaylı kaşeli bir nüshası verilip, orijinal diğer nüsha da arşivde tutulur. İnsanız, olur ya kaybettik. Okulunuza gidersiniz, diplomanızın eşdeğeri, ‘duplika’ denilen bir belgeyle diplomanız olduğuna dair güven tazelersiniz. Atatürk’ün bırakın diplomasını, 142 yıl önce babası Ali Rıza Efendi’nin çıkardığı 1881 tarihli nüfus cüzdanına bile ulaşırsınız. Nüfus cüzdanı her ne kadar ‘özel’ olsa da devleti yöneten bir şahsiyet için o bile ‘genel’ olur. Siyasetçinin özel hayatına dair gizli görüntüsüne, “Ne özeli bunlar genel” diye bağıran birinin, diploması mahrem olamaz.

ÜNİVERSİTELERİ BELLİ

Türkiye’nin 12 cumhurbaşkanının mezun oldukları okullara baktığımızda; İsmet İnönü, Mühendishane-i Berri Hümayyun’u (Kara Harp Okulu), 120 yıl önce 1903’te birincilikle bitirmiş. Celal Bayar, Bursa İpek MYO ve Fransız Koleji. Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Kenan Evren; Kara Harp Akademisi. Fahri Korutürk, Deniz Harp Akademisi mezunu. Turgut Özal, Süleyman Demirel, İTÜ, Ahmet Necdet Sezer, Ankara Hukuk ve Abdullah Gül, İÜ İktisat mezunu. 13. cumhurbaşkanı seçimi için 14 Mayıs’ta sandık başına gidilecek. Sandık kurulmadan 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mahkemelere taşınmış diploması 21 yıldır olduğu gibi yine ‘var-yok’ diye tartışılıyor.

LİSE DİPLOMASI ÇİFT

“Üniversite diploması var mı?” sorusuna dair herkesin kendince az çok bir fikri var. Cumhurbaşkanlığındaki resmi özgeçmişinde; 1965 yılı Kasımpaşa Piyale İlkokulu mezuniyeti çok net. “1973’te İstanbul İHL’den mezun oldu. Fark dersleri sınavını vererek Eyüp Lisesi’nden de diploma aldı” ifadesi ise eğitim tarihinde ilk ve tek. Görünen o ki, 21 yıldır üniversite diploması tartışılsa da cumhurbaşkanının lise diploması çift (!) Liseden mezuniyet için tüm derslerini geçmesi gerekir. Sınıfı geçmediyse İstanbul İmam Hatip’ten nasıl mezun oldu? Mezun ise Eyüp Lisesi’nden hangi fark derslerini vererek ve niye ikinci lise diplomasını aldı? Bilinmiyor.

BİR BİLEN KONUŞSUN

Marmara Üniversitesi’nin kuruluşundan 2 yıl önce tarihli diplomayı ‘dekan’ olarak imzalayan ve 5 yıl önce ölen Prof. Dr. Ö. Faruk Batırel’e, defalarca diplomayı sordum, sustu. Bakanlar Kurulu kontenjanından 2003-2007 yılları arası YÖK üyeliğine atanması sus payı mıydı? Bilemeyiz. Şimdi de Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Eğitim Politikaları Başkanı ve YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan, “RTE, üniversite diploması olmadığı için CB olamaz” dedi. Ona da, “AKP iktidarının atadığı YÖK eski Başkanı olarak, başkan koltuğunda otururken niye konuşmadınız?” diye sordum. “Sultan Hanım, kayalara çarptığınız ve bir sonuca ulaşamadığınız zaman genellikle söylenecek söz olmuyor” dedi. Gerçeklerin çarptığı kayalar kim? Erdoğan mı? Gül mü? Davutoğlu mu? Atatürk’ün koltuğunda 7 yıl cumhurbaşkanı olarak oturan Abdullah Gül, ‘Bir bilen’ olarak Türk Milleti’ne diploma gerçeğini açıklamakla mükellefsiniz. Sine-i millete dönmekten korkmayın!..