“Tüm ihaleler şeffaf olacak. Bunları halkımızın gözü önünde yapacağız. Partimize yapılan bağışları bile açıklayacağız. Tüyü bitmemiş yetim hakkını haramzadelere yedirmeyeceğiz. Ülkemizde yoksulluk kalmayacak. Hiçbir çocuk okula aç gitmeyecek. Yolsuzluklar tarihe karışacak. Yasaklar olmayacak. Kimse düşüncesinden dolayı ötekileştirilmeyecek. Türkiye dünyada parmakla gösterilen zengin, müreffeh ve yasaklardan arınmış özgür ülke haline gelecek...”

★★★

Yukarıdaki vaatleri, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) 3 Kasım 2002 seçimlerinden önce Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşmalardan alıntıladım.

Sizi bilmem ama ben okurken “Nereden nereye” demekten kendimi alamadım!..

★★★

Önceki gün Zuhurat Baba Türbesi’nde konuştuğum kadınlardan biri kulağıma eğilip “Bize zenginlik vadedip kuru soğana muhtaç edenlerden kurtarması için, sabah akşam Allah’ıma yalvarıyorum. Dayanacak gücümüz kalmadı. Elde avuçta ne varsa tükettik, yine de pahalılığa yetişemiyoruz. Yeminle söylüyorum; kuru soğana muhtaç durumdayız...” diyordu.

Bir başkası ise tam içini dökmek üzereydi ki; yanındaki arkadaşı “Aman konuşma...” diye uyarınca, ona döndü ve bu kez çevreden de duyulabilecek bir ses tonuyla söylenmeye başladı:

“Ne susması kız, artık bıçak kemiğe dayandı! Benim çocuklarım yatağa aç girerken onlar bir elleri yağda, diğeri balda sefalarını sürüyorlar. Hakkımız haram zıkkım olsun. Konuşuyorum işte!.. Gelsinler beni alsınlar, kimseden korkmuyorum...”

Gerçekten de nereden nereye?..

★★★

Halktan kopuk, masa başında gazetecilik yapan biri hiç olmadım.

Günlerdir İstanbul’da, özellikle neredeyse her sokağını bildiğim tarihi yarımadada dolaşıp, toplumun her kesiminden insanların nabzını tutuyorum.

Şehirde derin bir yoksulluk kol geziyor.

Geniş yığınlar hayat pahalılığının ezici yükü altında inim inim inliyor...

Dar ve orta gelirli kesim için hayat, her geçen gün biraz daha çekilmez hale geliyor.

Ve öfkeli yığınlar, 2002 seçimlerinde “Bunlar dini bütün insanlar. Allahtan korkar, çalıp çırpmazlar. Tüyü bitmemiş yetim hakkını yemezler, harama el uzatmazlar!” deyip iktidara getirdikleri AKP ve lideri Recep Tayyip Erdoğan’a büyük bir sandık dersi vermek için 14 Mayıs’ı iple çekiyorlar...