Sahte dolar, sahta euro, sahte Türk Lirası... Nike, Adidas, Puma, Converse, Polo, Versace, Armani, Gucci, Dior, Prada, Pierre Cardin... Hepsi sahte.

Sahtenin çakması bile var!

Pierre Cardin yerine Pierr Mardin. Puma yerine Fuma. Prada yerine Paradi. Adidas yerine adibos hatta adios. Nike yerine Nire. Converse yerine Conserve. Panasonic yerine Kamasonic.

Bir ürün piyasada yok sattığında anında sahteleri çıkıyor diyor uzmanlar.

Parfüm, şampuan, çamaşır ve bulaşık deterjanı, diş macunu, hijyenik ped, çocuk bezi modası geçmeyen sahteler listesinde.

Diyet sektöründe sahte ürün gırla. Sahte lahana çorbası kapsülü, biber hapı. Mısır unu ve çimentodan üretilen sahte cinsel güç artırıcı.

Sahte kanser ilacı bile ürettiler. Adamlar uğraşsa Nobel alacak!

Sahte sigara, sahte rakı... Sahte rakıdan ölen, kör olanların sayısını bilen yok. Sahte çay, sahte kahve, sakız, pilin yanı sıra sahte altın yaptık!

Milli piyango, kazı kazanın sahtesini basıp sattılar. Alanlar yeni yılda televizyon başında elde bilet boşuna hayal kurdu.

Zeytin havuzlarına paslı demir atıp en sahtesinden mis gibi zeytin, küflü kaşardan eritme peynir yaptılar. Çam kokulu sahte bal ürettiler. Arılar bile şaştı. Baklavaya fıstık yerine bezelye katıyorlardı. Şimdi bezelye de pahalı, kimbilir ne koyuyorlar?

Sahte ürünün her türlüsü çarşıda, pazarda ve internette şakır şakır satılıyor.

2021 yılında OECD dünyada sahte ürün ticaretiyle ilgili bir rapor yayınladı. Rapora göre sahte ürün ticareti dünyada 464 milyar dolara ulaştı. Sahtede Çin birinci, Hong Kong ikinci. Bilin bakalım dünya üçüncüsü ülke neresi?

Türkiye...

Üstelik, bu iki ülkenin payı azalırken bizdeki sahtecilik son 3 yılda 3 kat arttı!

OECD verilerine göre dünya sahte ürün ticaretinde gümrük zabıtlarının yüzde 12’si adres olarak Türkiye’yi gösteriyor!

Bu hızla gidersek aya değil sahtecilikte birinciliğe sert iniş yapacağız.

Videosu vardı, pazarda çakma markalı çanta satıyor adam. Soruyorlar, “Bu çakma değil mi” diye. Yanıt veriyor: “Evet çakma ama bizimki daha sağlam!”

Sahte işte elimize kimse su dökemez.

Uyuşturucudan sahte pudra şekeri(!) yaptık, daha ne?

Temel atıyormuş gibi yapıp ‘ön gösterimli temel atma töreni’ icat etti zeka küpü idarecilerimiz. Televizyonlar son dakika diye canlı yayınladı!

OECD’nin raporunda yok ama memleketimizde insanın bile sahtesi var... Karşıdan bak bildiğin insana benziyor, az biraz zaman geçir tepeden tırnağa her şeyi sahte!

Dünyada şok etkisi yaratacak son örneğimizi duyunca sahtekarlık yapıp, ‘biz niye böyleyiz’ diye şaşırmış gibi yapmayacağım... Kabul edelim, Allah vergisi bir yetenek bu!

Uzmanlar ne diyordu? Bir ürün piyasada yok sattığında anında sahtesi çıkar ortaya!

Dedikleri oldu.

Et ve Süt Kurumu’nun ucuz ürünleri piyasada yok satılınca, ‘modaya uyan’ millet önünde kuyruklara giriyor ya. İşte devletimize ait bu ESK’ların sahteleri türedi!

Pierre Cardin yerine Pierr Mardin der gibi, ESK logosunu kondurup şöyle şeyler yazdılar tabelalara: Et Balık Kasabı, Et Balık K. ve daha neler.

Bak buraya da ESK açılmış, hem de önünde kuyruk yok diye dalıyorsun içeriye. Fiyatlar bildiğin kazık marka!

Fakat dert etmeyin. Ticaret Bakanlığımız devletimize ait ESK’nın itibarından yararlanıp kuyruktaki tüketicilerimizi aldatan sahte ESK’lara savaş açtı. Para cezasının yanında reklam durdurma cezası da kesecekmiş.

Memlekette olan bitene, altından çekilen halıya rağmen hala ‘essah mı’ diyenler için daha da kafa karıştırıcı iki soru var!

Pek kullanılmayan üç asma köprü, hiç kullanılmayan onlarca havaalanı, az kullanılan bilmem kaç otoyol, 1100 odalı herzamanlık, yazlık ve kışlık saray için çuvalla vergimizi harcayan AKP iktidarının 20 yılda açtığı kaç gerçek ESK var? 17...

Üç beş ayda, o da ilk belirlemelere göre açılan sahte ESK sayısı kaçmış peki? 29...

***

Yani... Rakibimiz ne Çin ne de Hong Kong. Tek rakibimiz var o da biziz!