Mesleğe 25 yıl önce başlayan Ateş, “Dünya değişti ama biz terör sorununu halledemedik” dedi ve ekledi: Bu zor günlerde birlik duygumuzu daha çok hatırlamalıyız. Dilerim 2017 şehit haberleri vermediğim bir yıl olur... Ekranın en sevilen yüzlerinden biri olan Jülide Ateş’le çeyrek asırlık meslek hayatını, yaşadıklarını ve merak ettiklerinizi konuştuk. 1990 Türkiye Güzeli, 2000’de Türk Dil Kurumu tarafından verilen Onur Ödülü sahibi, evli (Gazeteci Emre İskeçeli) ve bir çocuk (Ali) annesi Ateş, sorularımızı cevapladı. ANADOLU’YU TANIYORUM - Sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Yaşananları halka duyuran bir haber spikeri olarak görevinizi yaparken ne gibi duygulara kapılıyorsunuz? Bu mesleğe başlayalı 25 yıl oldu. Beni inciten, üzen şu oluyor. 90’larda haber spikeriydim ve şehit haberleri veriyordum, 2017’ye girerken hâlâ şehit haberleri veriyorum. Dünya değişti, evren değişti, iklim değişti, atmosfer tabakası değişti, biyolojik türler değişti ama biz bu terör sorununu ne yazık ki halledemedik. - Üzülüyorsunuz... Hâlâ şehit haberi vermek ruhumu acıtıyor. 2017, dilerim şehit haberlerini vermediğim bir yıl olur. - Ülke nabzını tutmak sizi nasıl etkiliyor? Elazığ doğumluyum. Anadolu insanını ailemden dolayı yakından tanıyorum. Ailemin bir ucu New Yorklu, bir yandan asker çocuğuyum, anneannem babaannem başörtülü ve dini bütün insanlardı. Türkiye çok renkli bir mozaik. Ailemizde Kürt var, Alevi var, Sünni var, Ermeni asıllı var... Sülalemizde bu toprakların bütün renklerini taşıyoruz. Aslında o kadar biriz, o kadar aynıyız, o kadar aynı ağacın kökleriyiz ki, bizi yapay olarak ayrıştırmaya çalışan her türlü ideolojiye ve fikre karşıyım. Bu zor günlerden geçerken birlik duygumuzu daha çok hatırlamamız gerekiyor. - Okuduğunuz haberin türü performansınızı etkiliyor mu peki? Her kanalın, her kuşağın farklı ritmi var. Sahada haber yapan muhabirin, öğlen kuşağı haberini sunan spikerin duygusu ayrıdır. Ses tonunuza, mimiklerinize yansır bu. Akşam ana haberini bu ritimle, bu tonla okuyamazsınız. Çünkü ana haberde fikirler netleşmiştir.
OĞLUMU TELEVİZYON HABERLERİNDEN UZAK TUTUYORUM Yüksel Şengül’ün sorularını yanıtlayan Jülide Ateş, “Eşimle karar aldık. Oğlum Ali’yi televizyon haberlerinden uzak tutuyoruz” dedi. OĞLUMU TELEVİZYON HABERLERİNDEN UZAK TUTUYORUM
Yüksel Şengül’ün sorularını yanıtlayan Jülide Ateş, “Eşimle karar aldık. Oğlum Ali’yi televizyon haberlerinden uzak tutuyoruz” dedi.
TIPKI TİYATRO SAHNESİ GİBİ - Duygu önemli galiba.. Haberin duygusunu ben hissetmezsem, seyirci de hissetmiyor. Tıpkı, tiyatro oyuncusu gibiyim. Bir farkla, tiyatro oyuncusu rol yapıyor, ben duygumla orada oluyorum. Rol yapmıyorum, içimden akıp geçiyor o duygu seli. - Yaşadığın o duygu seli içinizde tortu bırakmıyor mu? Çok doğru bir tespit yaptınız. Haberi okurken içimden akıp geçen duygu seli elbette yüreğimde tortu bırakıyor. Birçok arkadaşım ‘Moralim bozulmasın diye haberleri izlemiyorum’ derken ben haberin de yaşanan acıların da ortasındayım. Çocuk istismarları, kadına şiddet, terör ve şahit haberleri. Oğlum Ali (13) ‘Anne, dünyada hep kötü şeyler mi oluyor? Ben haberlerden korkuyorum’ diyor. Beş yaşından beri televizyonu açık bir evde büyüdü ve oğlumun da psikolojisi bozuldu. Eşimle karar verdik, Ali’yi televizyon haberlerinden uzak tutuyoruz. - Kamera önündeki sıkıntılı ve zor saatlerden sonra kendinizi nasıl rahatlatıyorsunuz? Kamera önündeki stresimi eve gidip eşim ve oğlumun yanında atmaya çalışıyorum.

Babam beni Atatürk ve insan sevgisiyle yetiştirdi

- Jülide Ateş için “Çağdaş, laik, Atatürkçü bir babanın kızı” diyebilir miyiz? Atatürkçü bir asker babanın kızıyım, büyük gurur duyuyorum. Babam, emekli Yarbay Yaşar Ateş’tir. Çiğli 2. Ana Jet Üssü’nde uçak sesleri arasında büyüdüm. Atatürk ve insan sevgisiyle yetiştim. - Bu sıkıntılı süreçten Atatürk’ün ışığıyla çıkacağımıza inanıyor musunuz? Atatürk Devrimleri’ni keşke biraz daha ayrıntılı öğrenebilseydik. Atatürk felsefesini öğrenmek çok önemlidir. Her zorlukta onun adını anıyoruz. Bu ülkede yaşayan her kadın Ata’mıza büyük bir minnet duymalıdır. Ben eğitim aldıysam, bugün Jülide Ateş olabildiysem, bunu Atatürk’e borçlu olduğumu biliyorum. - Babanızın size öğütleri oldu mu? Babam her zaman “Kibirden uzak dur kızım” derdi. - Bu yüzden mi kraliçe fotoğrafınızı bile evinizin duvarına asmadınız? (Gülüyor) Evimde, kraliçelik fotoğrafım da yok, bana takılan tacım da yok. Eve gelenler ‘Tacın nerede?’ diye soruyorlar.
Jülide Ateş 1990’da Türkiye Güzeli seçildi. Jülide Ateş 1990’da Türkiye Güzeli seçildi.
TACIM NEREDE BİLMİYORUM - Biz de merak ettik... Bana takılan kraliçelik tacını öylesine önemsemedim ki, tacın nerede olduğunu inanın ben bile bilmiyorum. Evdeki büfemde çok sayıda ödülüm bulunuyor ama hepsi habercilikten geldi. Güzellik yarışmasıyla ilgili hiçbir şey yok. - Çeyrek asırlık anılarınızı kitap yapacak mısınız? Mesleğe başladığım ve mücadele ettiğim ilk yıllarda çok hırpalandım. Deli kızın çeyizi gibi aldığım o kadar çok not var ki. Tekrar o yılları ayrıntılı olarak hatırlamak beni üzebilir. Anılarımı şimdilik kitap yapmayı düşünmüyorum. - Bir okul açma fikriniz vardı... Pek çok kişi, ‘Ses, arkütilasyon dersi verir misiniz?’ diyor. Jülide Ateş Sunuculuk Spikerlik Okulu olsa, güzel olur.

Reklam filmi teklifi geliyor ama RTÜK izin vermiyor

- Türkiye Güzeli olarak medyaya girmek avantaj mıydı? Hep şunu diyorum, Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olarak, bu eğitimle, bu yabancı dille, bu aileyle, bu azim ve emekle mesleğe başlasaydım, sanırım çok daha kolay olurdu her şey. Çünkü ben medyada giydiğim ceketin içini doldurmaya çok hazırdım, çok çalıştım ve çok emek verdim. Bu biraz gölgede kaldı ama olsun, engelli koştum ve başardım. - En büyük eleştiri ne oldu? Türkiye Güzeli olduktan sonra haber sunmaya kalkınca ‘Güzelim Türkçemizi katledecek’ dediler. - Öyle bir ödül aldınız ki, onlara en iyi cevap oldu mutlaka... En büyük intikam başarıdır. 2000 yılında Türk Dil Kurumu tarafından verilen Onur Ödülü, hakkımda olumsuz düşünenlere en güzel cevap oldu. TRT kökenli olmayan ilk haber spikeriyim ben. - Oyunculuk teklifi de geldi... Bana çok sayıda oyunculuk, şarkıcılık, mankenlik teklifleri geldi. Hâlâ oyunculuk teklifleri alıyorum. Bu beni güldürüyor. Artık anneanne rolünü oynarım diyorum. Reklam filmi teklifleri geliyor ama RTÜK izin vermiyor. - Neden? Halk, ağzımızdan çıkan her şeyi doğru olarak kabul etmeye hazır. Bu da haksız rekabete yol açabilir. - Siyasilerden teklif aldınız mı? Bütün siyasi partiler ‘Kapımız size her zaman açıktır’ mesajını verdi. Ancak benim halka faydam olacaksa bunu siyaset yoluyla değil de sosyal sorumluluk projeleriyle yapmayı tercih ederim.