Günler geçti, şu ana kadar “Terörsüz Türkiye” sloganının bir temenniden ibaret kaldığı görüldü!

Çünkü... Terör örgütü PKK “Kendini feshetme ve silahları bırakma” kararı aldı ama bu karar sadece lâfta kaldı!

Henüz bırakılan bir silah yok!

Örgüt, neden silah bırakmayı ağırdan alıyor? İleri sürdüğü şartların, yasal bir zemine oturtulmasını istiyor da ondan...

PKK’nın siyasi ayağı DEM Parti’nin sözcüsü Ayşegül Doğan “Acele edilmesi lâzım. Bayramdan önce hızla adım atılmasını bekliyoruz” diye iktidar ortaklarını sıkıştırıyor!

Güya PKK “kayıtsız-şartsız” silahları teslim edeceklerdi...

Müzakereler yapılırken, her şeyi milletten gizlediler.

Anlaşılan o ki, terör örgütü “Biz yarım yüzyıla yaklaşan mücadelemizde silahlarımızın gücüyle başarıya ulaştık, Türkiye Cumhuriyeti bizimle anlaşma yapmak zorunda kaldı, o halde istediğimizi vermek zorunda” diye düşünüyor.

PKK da, DEM Parti de, bunun şımarıklığı içinde “Türkiye’de ne kopartırsam kârdır” kafasında...

Örgütün Lozan çıkışı, Türkiye Cumhuriyeti’ni “Soykırımla suçlaması” bu şımarıklığın sonucudur!

★★★

Büyük bir aşkla, şevkle, kendi zihniyetlerine uygun “Yeni bir Anayasa yapma” peşinde koşan AKP’nin, bu arzusunu gerçekleştirmek için Meclis’te DEM Parti’nin oylarına ihtiyacı var. Bunun bilincinde olan DEM Parti, iktidarı köşeye sıkıştırdığını, ne isterse elde edeceğini düşünüyor.

DEM sözcüsü Ayşegül Doğan’ın “Yasal düzenlemeler bayramdan önce yapılsın” diye dayatmasının sebebi budur.

Nedir istenen yasal güvenceler?

- Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın umut hakkının gerçekleşmesi ve özgürlüğe kavuşması...

- Cezaevlerinde tutuklu bulunan binlerce PKK’lı militanın affı...

- Örgütün dağ kadrosuna, silah bıraktıktan sonraki dönem için yasal güvence verilmesi...

- Anayasa’da “Kürt kimliğinin” yer alması... Vs.

Abdullah Öcalan’ın, bu ve benzeri isteklerini DEM Parti aracılığıyla iktidara ilettiği belirtiliyor.

★★★

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu “Teröristlerin aklıyla bir olup, ulus devlet projesini değiştirmenin adını ‘Barış süreci’ koymuşlar. Abdullah Öcalan’ın beklentilerine Gazi Meclis âlet edilmesin!” diyerek açılım sürecine ve “Yeni Anayasa” istemine karşı çıktı. 

CHP de  “Siz önce mevcut Anayasa’ya saygı duyun, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulayın” diyerek Yeni Anayasa çalışmalarına kapılarını kapattı.

İktidarın Anayasa’yı Meclis’te değiştirebilmesi için 400 milletvekilinin oyuna ihtiyacı var.

Halen AKP 273, MHP 47, DEM 56 milletvekiline sahip. Toplamı 376 milletvekili ediyor ve 400’e ulaşmaya sadece 24 milletvekili kalıyor. Kritik bir durum!

Prof. Dr. Mehmet Haberal’a Yaşam Boyu Başarı Ödülü

Her yeni güne üzücü haberlerle başlamaktan bıktık usandık...

“İyi bir haber yok mu yaa?” diye bağırmak istiyor insan...

“Türkiye Yüzyılı” dedikleri, böyle mi olmalı? Cezaevleri siyasetçilerle mi dolmalı?

Kara haberler ruhumuzu kararttı.

Güzel haberlere o kadar çok ihtiyacımız var ki...

Nihayet, yüzümüzü güldüren, gururumuzu okşayan bir haberle karşılaştık ve ülkemiz adına sevindik..

Uluslararası alanda bir tıp başarısıdır bu...

Prof. Dr. Mehmet Haberal’a “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” verildi.

Mısır’ın başkenti Kahire’de gerçekleştirilen “Üroloji Nefroloji Zirvesi”ne “Onur konuğu” olarak katılan Prof. Dr. Mehmet Haberal, Türkiye’yi temsilen konuşarak “Türkiye ve dünyada organ nakli” sürecini anlattı ve tüm uluslara “Hayat bağışlayın” diyerek, organ bağışı çağrısında bulundu.

Prof. Dr. Haberal, uluslararası kongrede törenle kendisine takdim edilen “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”nü alırken, bu onurun Türkiye’ye ait olduğunu belirtti.

GÜNÜN SÖZÜ

Akıllı olmaktan daha önemlisi, o aklı yerinde kullanmaktır!