CHP, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ı tekrar aday gösterdi. Bu karara Hatay’ın depremde ağır hasar görmesinden Savaş’ı sorumlu gören kimi CHP’liler ve sosyal medya büyük tepki gösterdi, hâlâ gösteriyor. 

CHP lideri Özgür Özel, bana verdiği demeçte, Hatay’da dört anket yaptıklarını, üç aday adayı arasında en çok oyu Savaş’ın aldığını söyledi. 

Özel: 

“Alternatif bulamadık. Dört kez ölçtük. Her seferinde CHP’nin gösterebileceği, en çok oy alan aday oluyor.” 

Özel’in sözleri de öfke yarattı.

Savaş’ın rakipleri olan eski Baro Başkanı Cihat Açıkalın, eski Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Hikmet Çinçin, Otobüs İşletme Sahipleri Derneği Başkanı Ayhan Kara ve eski CHP milletvekilleri Birol Ertem ile Serkan Topal, ortak yazılı açıklama yaptı. Beş aday adayı Savaş’ın gözden geçirilmesini istedi.

CHP geri adım atmadı. 

Geçen gün beni Savaş aradı ve kendisini anlatmak istedi. 

Depremden sonraki bir haftayı Hatay’da geçirdiğim ve felaketin sonuçlarına tanıklık ettiğim için Savaş’a eleştirilerim vardı. Bu eleştirilerimi ekranda ve köşe yazılarımda dile getirmiştim.

Şimdi sorularımı doğrudan Savaş’a yöneltiyorum. 

Hatay, depremde neden bu kadar ağır hasar aldı? Ve neden belediye enkaz altında kaldı?  

2022 yılında, Türkiye Afet Müdahale Planı’nı (TAAMP) çıkardılar. Depremde ne yapılacağı orada yazıyor. Her şeye muktedir olan AFAD. Belediyeye iki görev verilmiş: Gömmeye ve yangın söndürmeye yardım.

Belediyemde 166 cenaze vardı.

1000 kadar insanımın eşi, çocuğu, anası ve babası öldü.

Depremin tüm komplikasyonlarını bertaraf etme imkanım var mı? Bütçem cüzi. Teknik ekibim Hatay’a göre.

Ruhsat vermediniz mi?

Büyükşehirlerde ruhsattan ilçeler sorumlu.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda 76 belediyemiz vardı. 64’ü beldeydi. Bunlarda bir teknisyen ya var ya yok. Bunlara 13 katlı bina yaptırma yetkisi veriyorsunuz. Mesela bir rezidans var. 

Rönesans?

Burasının benimle alakası yok. 2010’da ruhsatı verilmiş.

Alakası yoksa niye müteahhide kefil oldunuz?

Kefil olmadım. İsmail Saymaz’ı sorsalar deriz ki “İyi adam” ama kaza yapabilirsin. Adam düzgün adam.

Binası niye yıkıldı o zaman?

Yıkılır. Deprem 110 saniye sürdü. Dört fay kırıldığı için dikey ve yatay dalga geldi. Burada; bir, deprem yönetmeliği sorgulanmalı. İki, teknik adamı olmayan belediyeye ruhsat hakkı veriyorsunuz.

Hatay’da sadece beş yıllığına merkezde ruhsat vermişim. Ama Hatay’ın her yeri yıkıldı. Dört ilçe bize ait, 11’i iktidara. Benden başka çalışan yok depremden beri. Erzin’den Arsuz’a, Hassa’dan Kırıkhan’a kadar borular ya patladı ya çıktı. 

Deprem sabahından beri Hatay’daydım.

İlk dokuz gün arabada yattım.

Hala konteynırda yaşıyorum. Çocuklarımın evleri gitti. 

Sizin sorumluluğunuz yok mu?

Olmaz olur mu?

2009’dan beri Hatay’da belediye başkanısınız.

Ama yapı kullanım iznini sadece beş yıl verdim.

Büyükşehir’de?

Büyükşehir’in yetkisi yok. Vermedim. Verenlerin çoğusu AK Partili. Bütün yıkımlar Lütfü Savaş’a ait olabilir mi?

Ovada yapılaşmaya müsaade etmedim. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ben Antakya Belediye Başkanı’yken başladı. 80 kişi öldü. Çoğusu bebek ve çocuk... Yoğun bakımda öldüler. Ovanın ortasında yapıldı. TOKİ yaptı. İzni Tarım Bakanlığı verdi. 

Sizin de katıldığınız ve altın makasla açılan Güçlü Bahçe konutları var, 68 kişiye mezar oldu.

İznini Antakya Belediyesi verdi, benimle alakası yok. 

Orada ne geziyorsunuz?

Davet ettiler, gittim.

Ruhsat verdiğiniz kaç bina yıkıldı?

Bilemem, ölçmedim.

Suçum var mı yok mu, siz karar verin.

2013 yılında Antakya Belediye Başkanı’ydım. Kentsel dönüşüm yasası çıktı. Aksaray ve Emek mahallelerinde dönüşüm izni aldım. Ben AK Parti’den ayrıldım. Antakya Belediyesi’ne verdiler dönüşümü. Dokuz yıl dönüştüremediler. Belediyeden rahatsız oldu insanlar, güvenleri sarsıldı.

Adam 6 bin konut planlamış. Yeşil alan ve yol yok. Dedim ki “rantsal dönüşüm yapıyorsunuz, buna karşıyım.” Halk da karşıydı. 

2014’te büyükşehir belediye başkanı oldum. Dağ bandında 7 mahalle vardı. “Kentsel dönüşüm alanı yapalım” diye defalarca yazdım. Kimseden para istemeyecektik. Bize cevap verilmedi.

2019’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bize yazı gönderdi. “Kentsel dönüşüm strateji belgenizi hazırlatın” diye. “Oh” dedik. Antakya ve Defne’de 46 mahallenin çalışmasını yaptık. 25.020 binayı incelettik. 13.420’si acil müdahale edilmesi gereken binaydı.

26 etaba ayırdık. İlk etabın bütün zemin çalışması dahil plan ve projeyi bitirdik. 2021’in başında bakanlığa yazdık. Dedik ki “Hatay’ın merkezindeki 46 mahalle riskli. Bunların yüzde 52’sine acil müdahale lazım.”

İlk etap Aksaray’dan başlıyor. Planını yaptık. Haber beklerken, dolaşım aksının ortasına okul yaptılar. Bizi dinlemediler.   

Çalışmalarımızı, dönüşüm modelini nasıl yapacağımızı projelerle gösterdik. Dönüş olmadı.

Keşke şu an İstanbul’a belediye başkanı olmaya çalışan Murat Kurum da bu kadar çalışsaydı. 

Ne yaptı?

Hiçbir şey yapmadı! Cevap bile vermedi bize. Seçilmiş belediye başkanının muhatap alınmayışı hiç sorgulanmıyor.

Muhatap almayan Kurum mu?

Evet, cevap versin. Ben akademisyenim. Boşuna beni üç dönem seçmediler. Sadece Sunni olduğum ve sağdan geldiğim için seçilmiyorum. Bizi yerden yere vurdular. Sanki travma yaşamamışız, kaçıp gitmişiz.

“Kurum, İstanbul’da depreme el atacak” deniyor. 

Atamamış işte!

Önlem alabildi mi?

Hiçbir şey yapamadı. Ama bakın Mehmet Özhaseki düzgün çalışıyor, bizleri kaale alıyor. Biz de saygı duyuyoruz. Şu parti bu parti diye ayırırsanız, bütün insanları kırarsanız. 

Bakanlığa gönderdiğiniz o çalışmadaki binalar yıkıldı mı?   

Çoğu yıkıldı. Yüzde 54 öngördük. Yüzde 55’i kullanılamaz hale geldi.

Ne kadar insan öldü?

Ölenlerin yüzde 80-85’i Antakya ve Defne’den. 32 mahallemiz yok oldu.

“Hatay’da bir giriş ve çıkış var. Savaş, yolları yapmadı” deniyor.

O yollar Karayolları’nın. AFAD insanlarını kurtarmak için vinç kiralayanların vincini geçirmedi ilk beş gün. Kaçıncı gün geldiniz?

İkinci.

Var mıydı organizasyon, görebildiniz mi?

Hiçbir şey göremedim.

Ben de görmedim.

Belediyeyi de görmedim ama.

Ben hep oralardaydım.

Sizi itfaiyede gördüm, itfaiye çökmüştü.

Çökmüştü ama beğenmediğiniz itfaiyeyle ilk üç günde 3800’den fazla adam kurtardık. AFAD “Hatay’da bir şey yok” diye dışarıdan gelenleri Kahramanmaraş ve Osmaniye’ye gönderdi. Hem gıda hem arama kurtarma konusunda.

Bakın, 2018’de af çıkardı hükümet. Hatay’da 205 bin bağımsız bölümü affettiler. 

Ne kadarı yıkıldı?

Çoğu yıkıldı. Bunlar niye eleştirilmiyor?

Kurum’a anlatabildiniz mi?

Kurum’a hiçbir şey anlatamazsınız. Onunla hiç konuşulmuyor. Yukarıdan bakıyor. Hemen geriliyor, eleştiriye açık değil. 

205 bin bölüme ruhsat gibi belge verdiler ve onu legalize ettiler. 

22 yıl iktidar olan hükümetin hiç mi suçu yok? 

Bakın, yazılan yazıya bile cevap alamıyorsunuz. O zaman iptal edelim demokrasiyi, seçimleri filan... Bir AK Parti olsun, atalım gitsin.

Serkan Topal: Önseçim yapılsın, yoksa kaybederiz

Eski CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, büyükşehir belediyesi aday adayları arasında yer alıyordu. 

Ancak üç kişilik ankette kendisine yer verilmediği için öfkeli.

Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek’i suçluyor. 

Hatay’da, kendisi gibi Arap Alevisi kökenli siyasetçilerin büyükşehir belediye başkanlığını kazanamayacağı söylenerek, CHP lideri Özgür Özel’in yanıltıldığını iddia ediyor.

Topal, “Alevi adayla kazanılmaz’ diyorlar. Bu çok üzücü” diye konuşuyor. 

Anketlerde birinci olduğunu savunuyor. 

Topal’a sordum:

“Savaş, niçin aday olmamalı?”

Şöyle dedi:

“Yüzde 100 oy aldığı hiçbir mahalleye hizmet getirmedi. Yolu ve kanalizasyonu yapmadı. Daire başkanlıklarında bir CHP’li var sadece. Kadro alırken tabanı yok saydı, ayrımcılık yaptı. Belediyeyi kardeşleriyle yönetiyor.” 

Savaş’ın depremden sonra başarısız olduğunu ileri sürerek, şunları söylüyor:

“Depremden sonra zaten ortalıkta yoktu. İlk beş-altı gün kendisine ulaşamadım. Koordinasyon eksikliği vardı, halkın yanında değildi. Arabası yoksa bisiklete binmeli, elinde kazma da olsa gitmeli, ‘Buradayım’ mesajı vermeliydi. Partimizi kurtarabilmeliydi. Yoksa bu kadar büyük bir tepki neden oldu? Yüzde 100 kaybediyoruz. Millet istemiyor.”

Topal, Savaş’ın adaylığının CHP Parti Meclisi tarafından geri alınmasını istiyor. Ardından önseçime gidilerek Savaş’ın güvenoyu alması gerektiğini düşünüyor. 

Topal, şöyle konuşuyor:

“Savaş’la devam edeceksek seçimi kaydederiz. CHP’liler oy vermeyecek.”