Vergi affı çıkardılar. 10 defa... Vergisini zamanında ödeyene haksızlık ettiler.

Trafik cezalarını affettiler. Kaç defa... Cezası neyse zamanında ödeyenlere haksızlık ettiler.

İktidara geldiklerinden bu yana 9 imar affı çıkardılar. Milyonlarca insanın pimi çekilmiş el bombalarının üzerinde yaşamasına göz yumdular. Doğru dürüst yapı yapanlara haksızlık ettiler.

Mafya sektörünün elemanlarını bile affettiler. Karıncayı incitmemişlere haksızlık ettiler.

Devlete borcu olanları affettiler. Hem de kaç defa. Devlet bu, bugün bana yarın çocuklarıma diyen, gerektiğinde evini, arabasını, bileziğini satıp borcunu ödeyenlere haksızlık ettiler.

İcralık olanları affettiler... Aftan önce icraları üç kuruşluk maaşları ile kapatanlara haksızlık ettiler.

Covid salgınını fırsat bilerek ücretsiz izne çıkarmış gibi gösterdiği işçisini çalıştırmaya devam ederek maaşını devlete ödettiren patronları affettiler! Dürüst patrona haksızlık ettiler.

İşçi ücretlerini düşük gösterip devleti kandıran, kaçak işçi çalıştıran, karını gizleyenleri affettiler. Affedilen ne varsa yapmayanları enayi yerine koyup haksızlık ettiler.

Adına varlık barışı deyip ‘ne olursan ol, nereden bulduysan sormayacağım yeter ki getir’ diyerek yurt dışına kaçırılan, yurt içinde kayıt dışına çıkarılan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının vergi dahi ödenmeden kayda girmesi için af çıkardılar. Hem de 7 defa. Para kaçırmayanlara haksızlık ettiler.

1 milyon 292 bin kişinin öğrenim kredisi, 26 bin kişinin de eğitim katkı kredisinde uygulanan faizi silip affettiler. Durumu kötü olduğu halde kredileri faiziyle ödeyenlere haksızlık ettiler.

Kendilerinden olanların üçer dörder maaş almalarına ses çıkarmadılar. Yaptıkları yanlarına kar kalırken kendilerinden saymadıklarına haksızlık ettiler.

Cumhuriyet’in 79 yıllık geçmişinde 2.7 yılda bir af çıkmış. AKP iktidarında ise 1.7 yılda bir af çıktı! Kısalan süre katlanarak artan haksızlık yani.

Yüz binlerce binanın yıkıldığı, 50 binden fazla canımızın yitip gittiği bölgede Cumhurbaşkanlığı otobüsünden, kalan sağlara oyuncak attı Cumhurbaşkanı. Ölen çocuklara, onlarsız kalan ana babalara ve depremin üzerinden 50 gün geçmesine rağmen hala çadır peşinde koşanlara ayıp edildi, fay kırıkları kadar büyüktü haksızlık.

5 bin 500 lira emekli maaşı alanların maaşları 7 bin 500 liraya çıkarıldı. Gerekçesi doğruydu: Enflasyon maaşları eritmişti! İktidar sebep, enflasyon cezası sistemini yaratanlar için bir nevi kendilerini affettirme çabasıydı...

Seçim öncesi oy avı için af dileyeyim derken gaf çıkardılar!

Vergisini ödeyen-ödemeyen, kurallara uyan-uymayan, suç işleyen-işlemeyen, parasını pulunu kayıt altında tutan-tutmayan, işçinin hakkını yiyen-yemeyen, tüyü bitmedik yetimin hakkına el uzatan-uzatmayan, borcunu zamanında ödeyen-ödemeyen diye milleti ikiye bölenler en sonunda alın teri ile çalışırken, devletin yasalarına uygun olarak primlerini daha yüksekten ödedikleri için 7 bin 500 lira ve üzerinde maaş almaya hak kazananlarla-primleri daha düşük yatırılanları böldü...

Çalışırken daha yüksek prim ödemek suçmuş gibi, cezalandırır gibi onlara beş kuruş artış yapılmadı!

Memleketi karpuz gibi ikiye bölenler, memlekete emek vermiş emeklilerini bile böldü... Büyük haksızlık yaptı!

***

Bilinen ve bilinmeyen bunca haksızlığın yapıldığı 20 yılda haksızlığa uğradığını düşünenlerin sayısı kaç milyondur acaba?

14 Mayıs’a kaldı 50 gün... Kurulacak 200 binden fazla sandıktan çıkacak o rakam. Hep birlikte öğreneceğiz!