Büyük kentlerin sıkıntılarından birisi de kırmızı ışıklarda cam silme bahanesiyle insanları korkutarak onlardan haraç alır gibi para istemektir. Bu kişiler geçmişte, hal ve hareketlerini öyle bir noktaya getirmişlerdi ki bir çok araç sürücüsünü tehdit ettikleri, araçlarına zarar verecek hareketler yaptıkları, korkuttukları basında yer almıştı.

Hatta bir keresinde bu nedenle çıkan bir kavgada, cam silen gençlerden biri öldürülmüştü. Daha sonra Adana Emniyet Müdürü bu duruma müdahale ederek şehirde ne kadar böyle çocuk, genç varsa hepsini toplatmış, haklarında yasal işlem başlatmış ve bir daha onların kırmızı ışıklarda boy göstermelerini engellemişti.

Gerçekten de Adana bu açıdan uzun zamandır rahattı. Fakat Adana Emniyet’inde yaşanan müdür değişikliği sırasındaki boşluktan olsa gerek bu kişiler tekrar kırmızı ışıklarda vatandaşların korkulu rüyası olmaya başladı.

Bir arkadaşım trafik ışıklarında yaşanan bir olaya tanık olmuş. Adnan Kahveci Bulvarı ile Şehitler Bulvarı’nın kesiştiği kavşakta (Baraj Lisesi’nden kuzeye doğru çıkarken) 15.02.2024 günü öğleden sonra 3 genç kırmızı ışıkta cam silme bahanesiyle sürücüleri rahatsız ediyormuş.

Saat tam 16.29’da oradan geçen arkadaşım vatandaş sorumluluğu içinde davranarak derhal 112’yi aramış. Hemen polis merkezine bağlamışlar ve arkadaşım durumu özetlemiş. Hatta telefonun karşı ucundaki memur, “Şahıslar 18 yaşından küçük mü büyük mü?” diye de sorunca, arkadaşım "Büyük olduklarını" söylemiş.

Daha sonra arkadaşım oraya oturarak birkaç dakika içinde geleceklerini düşündüğü polis ekiplerini beklemiş. Öyle ya, olayın meydana geldiği yer Adana’nın en önemli kavşaklarının ortasında kalan, her an yakınlarda polis ekiplerinin bulunduğu, motorsikletli
yunus ekiplerinin normal zamanlarda cirit attığı bir yer. Normalde buraya bir polis ekibinin gelmesi ancak bir kaç dakika sürer.

Duygu Cafe’nin o civardaki ekiplerden birisi bile yönlendirilse oraya gelmesi sadece 3,4 dakikadır. Fakat arkadaşım 20 dakikadan fazla beklemesine rağmen hiçbir polis, bekçi gelmemiş. Saat tam 16.51’i gösterdiğinde, yani ihbardan tam 22 dakika sonra bir
motosikletle iki yunus polisi gelmiş fakat onlar da o kavşakta hiç sağa sola bile bakmadan, inceleme yapmadan, durmadan çekip gitmişler.

Kırmızı ışıktaki cam siliciler ise işlerine devam etmişler. Arkadaşım giderken,gözü kavşaklataki mobeseye takılmış. Aslında mobese olduğuna göre, ihbara, yol tarifine bile gerek yokmuş. Öyle ya, mobeseyi takip edenler bu kavşaktaki cam silicilerin terör estirdiğini görmediler mi? Görmedilerse demek ki mobeseler süs olsun diye konulmuş veya kimse izlemiyor.

Yani nereden bakarsanız bakın, bir başıboşluk söz konusu. Mobeseler takip edilmiyor. Vatandaş ihbar ediyor polis gelmiyor. Kırmızı ışıkta cam siliciler terör estirmeye halktan haraç gibi para toplamaya devam ediyor.

Bu notlarımı, buradan Adana’ya yeni atanan Emniyet Müdürü Ahmet HakanArıkan’ın bu konuyla yakından ilgileneceğini ümit ediyorum.

Müdür bey, Adana’ya yeni geldiği için zamana ihtiyacı olacaktır ancak alt kadrosunda asayişten sorumlu olan müdürler ve amirler görevleri başında duruyorlar. O halde neden kırmızı ışıktaki bu teröre izin veriyorlar? Adana’nın kavşaklarının tıpkı eskiden olduğu gibi terör estiren, milletin korkulu rüyası cam silicilerden kurtulmasını bekliyoruz…

Konuyu aktarırken benimde tanık olduğum bir olayı aktarayım.11 şubat 2024 tarihinde saat 19.54'de 112'yi aradım. "Yenidoğan mahallesi Demirciler sitesi içiresinde motorsikletli hırsızlar geziyor" diye ihbarda bulundum. Sonra işyerimin bahçesinde oturdum ve beklemeye başladım ama ne gelen oldu ne giden Belki o süre içinde motosikletli hırsızlar bazı ev ve işyerlerden hırsızlık eylemleri gerçekleştirdiler.

O zaman sormak lazım mobeseler ne işe yarıyor? sadece araçların yaptığı trafik ihlallerinin fotoğraflarını çekip vatandaşın arkasından ceza makbuzu göndermeye mi yarıyor? Ayrıca ihbar mekanizması eğer uyulmayacaksa, önlem alınmayacaksa neden
var?

Vatandaş, gördüğü sıkıntıyı suçu haksızlığı olayı hiç ihbar etmesin o zaman! Bu iki konuda Adana Emniyetinde köklü bir reform yapılmasının şart olduğu anlaşılıyor...