Siyasette yalan sıradandır.
Duyduğunuzda yalan olduğunu bilirsiniz ama “siyasetçidir, ne dese yeridir” der geçersiniz, geçiştirirsiniz.
Ben sizin için ağustos ayında bizzat iktidar siyasetçileri tarafından söylenmiş kısa bir yalanlar geçidi hazırladım. (Her yalanın altına Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” romanındaki baş kahraman Turgut Özmen’in Olric’i gibi doğruları söyleyen bir iç ses yansıttım)
★★★
“Bizim derdimiz memlekete hizmet”
AK Parti iktidarında en çok duyduğumuz yalan bu oldu ve ağustosta da söylenmeye devam etti. En son Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından telaffuz edildi. Her ne kadar böyle deseler de en çok hizmet edilen büyük çıkar grupları oluyor. Şehir hastaneleri, otoyollar, köprüler, tüneller, tren projeleri, büyük kamu ihaleleri “memlekete hizmet” gibi gösterilmeye çalışılsa da millete maliyeti nedeniyle hizmetten çok, yüke dönüşüyor. Torunlarımız dahi kamu özel iş birliği projelerine ödeme yapmaya devam edecek. Millet vergileriyle üç koyup, bir dahi hizmet alamıyor.
★★★
“Vatandaşımızın refahı kalıcı şekilde artacaktır”
Bu cümle başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Partililerce yılda 10-15 defa söyleniyor. 22 yılda en az 250 defa söylenmiştir. Ancak, kalıcı olan tek şey yüksek enflasyon, yüksek faiz, yüksek kur ve düşük ücretler ile büyük sefalet oluyor.
★★★
“Enflasyon düşüyor”
Temmuz enflasyonu yüzde 3,3 civarında çıktı. Mehmet Şimşek’in yanı sıra, TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da bu konuda iddialı. Ancak OECD’nin son raporuna göre Türkiye’de enflasyon yüzde 71,6. En yakın takipçimiz yüzde 7,2 (onda biri) ile Kolombiya. OECD ortalaması yüzde 5,6 (Türkiye sayesinde bu seviyeye çıkıyor). OECD’deki 32 ülkenin yıllık enflasyonu Türkiye’deki aylık enflasyonun altında.
★★★
“Türkiye bir hukuk devletidir”
Başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç olmak üzere birçok iktidar mensubu bu cümleyi tekrarlıyor. Bu cümle o kadar çok tekrarlanıyor ki ‘yılda şu kadar söyleniyor’ diye bir istatistik dahi bulamayız.
Oysa gerçekte Türkiye Anayasa Mahkemesi kararlarının (dolayısıyla Anayasa’nın) dahi uygulanmadığı bir “hukuk devleti”.
Türkiye, halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekilinin keyfi bir şekilde cezaevinde tutulduğu bir “hukuk devleti”.
★★★
“Biz hükümet olarak sansüre ya da yasaklamaya karşıyız”
Bu söz en son TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman tarafından dile getirildi. Yayman bu cümleyi Instagram yasağını savunurken kurdu. Düşünebiliyor musunuz? Bir yasağı savunmaya çalışırken “yasağa karşıyız” diye cümle kurabiliyorsunuz. Daha ne yazayım ki ben? (Sansür konusuna girmeme gerek var mı? Memlekette Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bir “sansür yasası” yürürlükte.)
★★★
“Instagram katalog suçlar nedeniyle kapatıldı”
Bu da Ulaştırma Bakanı tarafından söylendi. Hepimiz biliyoruz ki Instagram’ın kapatılma nedeni, başta İletişim Başkanı olmak üzere AK Partililerin Haniye paylaşımlarının yayınlanmaması. Ulaştırma Bakanı’na çok açık bir soru sormak istiyorum: Bu katalog suçları 2 Ağustos 2024 günü mü işlendi? Yanıtı kesinlikle “evet” değildir. O zaman başka bir soru daha soruyorum. Madem bu katalog suçları önceden işlenmişti, o halde neden 2 Ağustos’a kadar beklediniz? Suçları ört bas mı ettiniz?
★★★
“Milletimiz Tik-Tok’un kapatılmasını istiyor”
Millet sabahtan akşama kadar Tik-Tok’ta dolanıyor. Tuhaf tuhaf videolar paylaşıyor, izliyor. Bazıları para kazanıyor. Instagram gibi Tik Tok’u da en çok kullanan ülkelerin başında Türkiye geliyor.
Peki, milletimiz kapatılmasını istediği bir mecrayı neden bu kadar çok kullanıyor?
★★★
Tahmin edeceğiniz üzere, ağustos ayında söylenmiş başka yalanlar da var ve benim yerim yetmedi.
Ne yazık ki bu büyük yalanların gerisinde halkın yaşadığı tek gerçek var:
Hayat pahalılığı, düşük üretim, düşük ücretler, yüksek zam, yüksek enflasyon, yüksek kur, yüksek işsizlik...
NOT:
Çok yoğun iki yıl geçirdik. Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler, siyasi değişimler,
uluslararası krizler, ekonomik kriz derken bu iki yıl izin yapamadım.
Bir haftalığına müsaadenizi istiyorum. 19 AĞUSTOS 2024 PAZARTESİ günü
buluşmak dileğiyle...