Bizden önce evlerde fırın yoktu, buzdolabı yoktu, çamaşır makinesi yoktu dedi.

Doğru dürüst asfalt yoktu.

Bizden önce gaz lambası vardı, mum vardı!

1992’den beri vardı ama, Zonguldak’a Karaelmas Üniversitesi’ni kim kurdu dedi.

1987’de Özal açmıştı, ondan önce de İzmir’in Çiğli Havaalanı vardı ama, biz geldik Adnan Menderes Havalimanı’nı yaptık dedi!

Bizden önce MR mı vardı, tomografi mi vardı?

Ambulans yoktu, ambulansları köpekler çekiyordu dedi.

Erdoğan henüz 1 yaşındayken 1955’te açılan Ankara Esenboğa Havaalanı için biz yaptık dedi.

1982’de üniversitesi olan Van’a üniversiteyi biz getirdik dedi.

Bizden önce cenaze yıkayacak imam yoktu, apartmanların bodrum katlarında namaz kılıyorduk, cami yoktu dedi!

1950’li yıllarda Türkiye’nin iğne fabrikası şakır şakır üretim yapıyordu. Bu ülke bizden önce toplu iğne bile üretemiyordu dedi.

“Sağlık vahimdi. Vatandaş doktora ulaşana kadar öyle eziyetler yaşıyordu ki sağlam olsa da hastalığı tavan yapıyordu. Doktora ulaştı diyelim tahlil için altyapı yoktu. Reçetes aldı, bu defa ilaç yoktu! Serum takacak hemşire yoktu! Parası olan yurt dışına gider, olmayan çile doldururdu. Biz geldik vatandaşın gelirine, statüsüne bakılmaksızın sağlık hizmeti alacakları bir yapı kurduk” dedi!

Bizde yalan yok hakikat var dedi!

Milletin beynine kazındı. Bu nakaratları ve fazlasını Recep Tayyip Erdoğan söyledi...

Dünya lideri söyler de bakanları, vekilleri, idarecileri durur mu? Binlerce örnek var ama sonuncusu diğerlerinin bir özeti... AKP Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta iyice anlaşılsın diye aynı cümle içinde iki kere, “2002’den önce traktör yoktu bu ülkede, traktör üretimi yoktu bu ülkede” dedi!

AKP’den önce yoktu dediği traktör konusu farkında olmasa da onun yaşamında çok ilginç bir tesadüf aslında!

Leyla Şahin 8 Mart 1973 doğumlu. Türkiye’nin ilk traktörü de Allahın işine bakın ki o doğmadan 18 yıl önce tam da 8 Mart 1955’te üretilmişti!

Erdoğan ve izinden giden AKP’lilerin atışlarını yazdık. Şimdi sıra bizde, AKP’den önce olmayanları yazalım...

Olan şehirlerde bir tane falandı, bazı şehirlerde hiç icra dairesi yoktu mesela.

Milletin borcu memleketin bir yıllık bütçesine denk değildi.

Dış borcumuz 476 milyar dolar değildi.

Nüfus 85 milyon değildi ama ekim yapılan tarım alanları bugünün 4-5 katıydı.

Parayı bas Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığını kap yoktu.

Arapça tabela yoktu, sadece Arap ülkelerinin elçiliklerinde görürdünüz.

Milyonlarca Suriyeli, Afgan, Afrikalı ve her milletten insan cirit atmıyordu.

AKP’den önce kiralık ev yine zor bulunuyordu ama Merkez Bankası başkanı Hafize Gaye Erkan gibi kira fiyatlarının yüksekliğinden ötürü ev bulamayıp annesinin yanına taşınan merkez bankası başkanı kesinlikle yoktu!

Kıyak yapılan müteahhitler vardı, AKP’nin kıyak üstüne kıyak yaptığı, bizim kesemizden her şeyleri garanti altına alınan süper müteahhitler yoktu.

Geçilmeyen köprüye, yola, tünele, adım bile atılmayan havaalanına para öde sistemi yoktu.

Meclisi devreden çıkarıp, milletvekillerini el kaldırıp indiren makineye çeviren yoktu.

Türkiye’de bağlanacak ne varsa tek adamın iki dudağı arasına bağlayayım diyen yoktu.

Bugünkü kadar çok mafyamız yoktu, var olanların çoğu kabadayıydı.

Bu kadar çok şiddet ve kadın cinayeti yoktu.

Evet pasta yemiyorlardı ama hiç olmazsa çocuklar okula aç gidip aç dönmezdi.

Meydanların, statların, kültür merkezlerinin, havaalanlarının isimleri ortadan kaldırılmazdı, Atatürk adını silmeye kalkan yoktu!

Cumhuriyetin kazanımları haraç mezat satılmamıştı, milletin malıydı.

Ticaret bakanı Ömer Bolat gibi milletin gözünün içine baka baka “kiralar yüzde 20-25 düştü” diyebilen yoktu!

Ve memlekette hala utanıp yüzü kızarırdı insanların, bu kadar çok yalan yoktu be kardeşim!