Sevgili okurlarım, gazetecilik yaşamım boyunca çok sayın devlet büyüğümüz Devlet Bahçeli ile iki kez yüz yüze geldim.
İlki uzun yıllar önce, kendisi Başbakan Yardımcısı iken Başbakanlık binasında.
Sedat Ergin ve rahmetli gazeteci arkadaşım Tufan Türenç’le birlikte idik.
İkincisi ise sonraki yıllarda MHP Genel Merkezinde.
Her iki buluşmamızda da karşımızda düzgün, aklı başında bir siyasetçi vardı.
O görüşmelerde Bahçeli biraz kasıntı olmakla birlikte ‘tatlı’ ve ‘güler yüzlü’ bir siyasetçiye benziyordu.
Hatta zaman zaman espriler falan yapıyordu!
★★★
Ne zaman ki AKP iktidarı kuruldu, Devlet Bey zamanla 180 derece değişti.
Artık bu iktidarın kesin savunucusu olmuştu.
Çizgisi günümüzde de hiçbir biçimde değişmedi.
Onu ekranlarda asık suratı ve sert çıkışları dışında bir kez olsun görmedik.
AKP ve Tayyipgiller iktidarının can simidi, stepnesi, payandası ve kurtarıcısı olarak iş görmeyi günümüzde de sürdürüyor.
Bu konuda Tayyip iktidarının bir numaralı destekçisi.
★★★
İktidar söz konusu olduğunda sert çıkıyor, savunma makamına geçiyor ve iktidara karşı olan kesimlerin üzerine sert sözleriyle gidiyor.
Kraldan fazla kralcı!
Gerçi gerek partisinin ve gerekse kendisinin siyaset sahnesinde eski önemi ve ağırlığı kalmadı ama yine de bildiği yolda devam edip gidiyor.
★★★
Çok sayın büyüğümüz dün siyaset meydanında yeni bir bomba patlattı.
Partisine ve kendisine sözleri ve yazılarıyla karşı çıkanların listesi!
Bu listeyi ekranlara göstermekten de kaçınmadı.
Bir değil, on değil, tam 154 kişiden oluşan bir isim listesi.
Olacak iş değildir.
İçlerinde her kesimden insan var.
-Siyasetçiler.
-Gazeteciler.
-Hukukçular.
-Üniversite hocaları.
Bunlarla hesaplaşacakmış ama hukuk yoluyla!
En kalabalık listeyi gazeteciler oluşturmuş!
★★★
Elindeki listeyi gösterirken “Bunlarla hukuk ortamında mutlaka hesaplaşacağız” diyor.
Konuşmasında her zaman olduğu gibi Recep Bey’e yine övgüler düzüyor, DEM ve CHP ateşle oynuyor” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
“CHP’nin ağır bir ekonomik kriz yaşandığından söz etmesi bir deli saçmasıdır. Türk ekonomisi hızla ilerlemektedir!”
★★★
Devlet Bey’in artık zor durumda kaldığı sinirli ve tehdit dolu sözlerinden de anlaşılıyor.
Doktor değilim ama teşhis koymak zor değil.
Hele Sinan Ateş cinayeti sonrasında sinir sistemi iyice bozulmuş gibi!
Halkı!..
Tayyipgillerin böyle kayıtsız şartsız savunuculuğuna soyunmak ve aynı kısır döngü içinde savrulup durmak hiç kolay değil.
Bazı şeyleri niçin yaptığını anlamak da mümkün değil.
Örneğin dünkü basın toplantısına Sözcü muhabiri Yavuz Alatan’ı almadılar.
Alınmayan başka gazeteciler de vardı.
Neden, niçin!
★★★
Sevgili okurlarım, burada işin çok ciddi ve ürkütücü bir boyutuna özellikle değinmek gerekiyor.
MHP’ye karşı çıkanlar ve eleştirenler listesinde çeşitli kesimlerden 154 isim yer alıyor.
Hiçbiri FETÖ’cü, terörist falan değil.
Bu isimlerden herhangi birinin başına bir süre sonra iş gelirse Devlet Bey acaba ne diyecek, ne yapacaktır?
Bu gibi işlerin şakası olmaz... En azından dayak yiyebilirler.
Allah korusun ama son aşama vurulmak ya da öldürülmektir.
Bunları Devlet Bahçeli’nin “deneyimli” bir siyasetçi olduğunu varsayarak söylüyorum.
Deneyimli bir siyasetçi o laflarının nereye, hangi sonuçlara kadar uzanabileceğini düşünmeden bunları söyleyebilir mi?
Yoksa bir akıl tutulması mı var?
★★★
Her şeyi bırakın bir yana, beyefendinin ağzından çıkanlar demokrasi ve fikir özgürlüğü ile bağdaşmaz.
Osmanlı döneminde yaşamıyoruz ki insanlar padişahların ağzından çıkan “vurun kellesini’ gibi emirlerle yok edilsin!
Devlet Bey dün listeden bahsederken büyük bir yanlış yaptı.
Altından, ezilmeden kalkabilmesini dilerim!