Önce şunu soralım:

“Amerika ile dost muyuz?”

Dost olduğumuzu söylüyorlar...

Seçilmiş ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüler yağdırıyor “Erdoğan benim dostumdur. Ben onu severim. Onun da beni sevdiğini düşünüyorum” diye sıcak mesajlar gönderiyor. Fakat...

Gerçek olan şu ki Trump’ın dostluğuna güvenilmez!

Kurtuluş Savaşı Kahramanı İsmet İnönü’nün “Büyük devletlerle ilişki kurmak ayı ile yatağa girmeye benzer!” sözünü hiç unutmamak gerekir.

Dost bile olsa ayı yatakta insanı ezer mi, tırmalar mı, ısırır mı, belli olmaz!

Büyük bir devletle ilişkin varsa uyurken bile gözün açık olacak!

★★★

Bugün, yalnız Amerika için değil, tüm dünya devletleri için çok önemli bir gün!

Daha önceki başkanlık döneminde yaptığı çılgınlıklarla tanınan Donald Trump, bugün yemin ederek ikinci defa ABD Başkanlığını devralıyor.

Artık o, dünyanın en güçlü adamı!

Washington’da çok soğuk, dondurucu bir hava var. Bu nedenle ABD Başkanlık Yemin Töreni ilk defa kapalı bir alanda, spor salonunda yapılacak.

Bugün ilk adımı atarak yaşamaya başlayacağımız “Trumplı dünya” nasıl olacak?

Hiç hoş olmayacağı kesin! Bunun için falcı olmaya gerek yok!

★★★

Deli-dolu davranışlarıyla ünlü Trump’ın dünyada büyük huzursuzluklar yaratacağı düşünülüyor.

Daha şimdiden, Kanada’ya, Panama Kanalı’na ve Danimarka’ya bağlı dünyanın en büyük adası Grönland’a göz koydu “Kanada’yı Amerika’nın 51’inci eyaleti yapmalıyız. Panama Kanalı ile Grönland da bizim olmalı” diyerek dünyada huzursuzluk yarattı.

★★★

Trump’ın yabancı karşıtlığı da ileri düzeyde...

Ülkesinde sığınmacı istemiyor.

“Görevi devraldığımda, dakikalar içinde, Amerika tarihindeki en büyük sınır dışı operasyonunu başlatacağız!” dedi.

Amerika’dan atılmak istenen kaçak göçmenlerin çoğu Meksikalı... Sınır dışı edilecekler arasında Meksika sınırından Amerika’ya giren ve sayıları binlerle ifade edilen çok sayıda Türk sığınmacı da var!

★★★

Türkiye olarak Amerika ile iyi ilişkilerimizi sürdürmeliyiz ama kesinlikle ona güvenmemeliyiz.

Yeryüzünde adil olan bir devlet yok! Her devlet kendi çıkarını kolluyor.

Amerika, menfaati olduğu sürece dosttur... Menfaati bozulunca hemen sivri dişlerini gösterir. O dişler, çoğu zaman kana bulanmıştır, korkunçtur!

Yıllardır kanlı PKK terörünü destekleyen Amerika’dır...

Kuzey Irak’ta Türk asker ve subayların başına çuval geçiren de Amerika’dır.

Ege Denizi’nde Muavenet adlı savaş gemimizi de bombalayıp subay ve astsubaylarımızı öldüren de yine Amerika’dır!

İşte dost (!) Amerika budur! Dahası var... (Alttaki yazıda)

Trump’ın uyarı mektubu!

Bugün ABD başkanlığını yemin ederek devralacak olan Trump, PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD/YPG’yi hararetle destekliyor.

Bu örgüt Türkiye’nin düşmanı, Amerika’nın ise dostu...

Trump’ın ilk başkanlığı döneminde, 2019 yılının 9 Ekim günü Türkiye, Suriye’nin kuzey doğusuna yerleşen terör örgütüne “Barış Pınarı Harekâtı” adı verilen askeri bir operasyon başlatmıştı.

Fakat bu harekât hedefine ulaşmadan askerlerimize geri çekilme emri verildi! Neden?

ABD Başkanı Trump müdahale etmişti de ondan... Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Eğer bu işi doğru ve insani bir şekilde yaparsanız, tarih de sizi iyi yazar. Eğer iyi şeyler olmazsa, sizi sonsuza kadar hep bir şeytan olarak görürler. Sert adamı oynama. Seni sonra arayacağım” diye bir mektup yazmıştı.

Amerika, bir yandan sırt sıvazlarken bir yandan da aba altından sopa gösterip “Sakın haa! Sakın Kuzey Suriye’ye girip askeri harekâta kalkışmayın, bozuşuruz ha!” der. Dost denilen Amerika budur işte!

GÜNÜN SÖZÜ

Trump gibiler bugünü, devlet adamları gelecek kuşakları düşünür!