Siyasal iktidar 1 Ocak 2025’ten geçerli olmak üzere asgari ücrete yüzde 30 zam yaparak asgari ücreti 22 bin 104 TL olarak belirledi. Oysa 2024 yılı Ocak- Kasım ayları arasında 11 aylık dönemde, tartışmalı TÜİK verilerine göre bile enflasyon yüzde 43 oranında arttı. Dolayısıyla asgari ücret bu hesaba göre (17.002 x 0.43= 7.300) 7.310 TL azaldı. Dolaysıyla Aralık ayı başında asgari ücret 9 bin 707 TL düzeyine geriledi.

Yapılan 5 bin 100 TL zamla birlikte yeni asgari ücretin; (sabit fiyatlarla) 14 bin 809 TL civarında olduğu anlaşılıyor. Yeni asgari ücretle çalışanlarımızın gerçek gelirlerinde, artış bir yana, düşme oldu. Üstelik bu hesaplama; yeni asgari ücretin alınacağı Ocak ayı sonuna göre değil, 2024 Kasım ayı sonu itibarıyla yapıldı.

ZAMLAR DURMAYACAK

2025 yılında da gıda maddeleri, elektrik/doğalgaz gibi temel maddeler başta olmak üzere fiyat artışlarının devam edeceği biliniyor. Örneğin 2025 yılında vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapıldı. 2025 yılında asgari ücretliler başta olmak üzere çalışanların ve emeklilerin yaşamları/geçimleri daha da zorlaşacak.

Türk-İş’in hesaplamalarına göre Kasım ayına ait açlık sınırı 20 bin 562, yoksulluk sınırı ise 66 bin 976 TL. Yeni asgari ücretin; 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasını karşılamakta bile yetersiz kalacağı anlaşılıyor. Asgari ücretle çalışanların ve emeklilerin büyük bölümü konuya ilişkin mevzuat yönünde de resmen yoksullaştı.

YASA, ONLARI “MUHTAÇ” SAYIYOR

Emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, “3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’na göre Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) tabi olarak çalışanlar ile emekli aylığı alanlardan hane içinde kişi başına düşen gelirleri net asgari ücretin 1/3 az gelire sahip olanlar (2025 için 7368 TL) muhtaç olarak kabul ediliyor” dedi. Esen, “Dolaysıyla bunların 3294 sayılı Kanun uyarınca ‘Sosyal Yardım Programı’na alınmaları gerektiğini” söyledi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın (ASHB) 2020 yılından beri devam ettirdiği “Türkiye Aile Destek Programı” buna örnektir. Anılan programla; Bakanlığın düzenli yardımlarından yararlanmayan, kişi başına asgari ücretin 1/3’ten daha az gelire sahip olan çalışan ve emeklilere de (memur ve muhtarlar hariç) aylık nakit sosyal yardım yapılıyor.

AŞIRI YOKSULLUK

Bu durumun çalışan/emeklinin “aşırı yoksulluğu” olarak ifade edildiğini belirten emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, SÖZCÜ’ye şunları anlattı:

“2024 yılında çocuklar hariç yapılan en düşük yardım tutarı aylık 850 TL’dir. Tek ücretle geçinen, dört nüfusa sahip asgari ücretli aileler muhtaç duruma düştü. Asgari ücretin altında aylık alan emeklilerde muhtaçlık oranları çok daha yüksek düzeyde. Örneğin 22 bin TL altında aylık alan üç kişilik emekli ailesi; 14 bin 700 TL altında aylık alan iki kişilik emekli ailesi muhtaç duruma düştü. 3294 sayılı Kanun uyarınca, çalışan ve emeklilerdeki aşırı yoksulluğun ASHB aracılığıyla yapılması gereken sosyal yardımlarla karşılanması gerekiyor.

YARDIM İÇİN BAŞVURABİLİR

Bu amaçla yukarıdaki hesaplamaya göre aşırı yoksullaşmış çalışan ve emekliler il/ilçelerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvuruda bulunmalıdır. Bu konularda yasal yönden herhangi bir sorun bulunmuyor. Koşulları uyanların duraksama yaşamalarına gerek yoktur. Zira bu durumlara kendileri düşmemiş, düşürülmüşlerdir.”

Artan geçim zorluğu, yoksulluk olgusu karşısında iktidarın, sosyal yardımlarda kısıntı yerine artışa gitmesi gerektiği de ortaya çıkıyor. Hiçbir dönemde asgari ücretli, emekli bu duruma düşürülmemişti. Nereden nereye…

Dernek seçimi karakolluk oldu

Büyük bir mal varlığına, Antalya ve Akçay’da dinlenme tesislerine sahip olan Sigorta Eğitim, Dinlenme ve Sosyal Tesisleri Derneği’nin 33. Genel Kurulu’nda arbede yaşandı. Dernek Başkanı eski MHP Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, “Olayın arkasında bir Milletvekili ve iki sendikanın  bulunduğunu” bu durumdan parti yönetiminin bilgisinin olmadığını öne sürdü. Düzenlenen tutanakta olay şöyle anlatıldı:

“Üyelerin oturması gereken yerlere dışarıdan gelen ve amaçları olay çıkartmak olan 250 kişilik  grubun oturması üzerine, polisten yardım istedi. Dernek Başkanı Oğuz Tor, ‘Üye olmayan şahısların salona girmiş olduğunu, bunların dışarı çıkması gerektiğini’ belirtti. Ancak gelen grup çıkmayınca divan kurulunu oluşturmadı. Bunun üzerine diğer aday Cevdet Ceylan taraftarı olduğunu söyleyen kişiler, salonun bilgi işlem çalışanlarını tehdit edip mikrofonu almak için odaya girdi. Bu sırada görevliyle aralarında arbede yaşandı.”

“SÜREKLİ TEHDİT EDİLDİM”

Can güvenliği nedeniyle güvenlik görevlileri tarafından arka kapıdan çıkarıldığını ifadesinde belirten Tor, “Kürsü işgal edilip üzerime yüründüğü için genel kurulun açılışını yapamadım. Divanın oluşmasını da sağlayamadım. Orada sürekli tehdit edildim. Üyelerimiz oy kullanmadan ayrılmak zorunda kaldı. Yasal olmayan sözde kongre yapıldı” dedi. 

Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergül de, Oğuz Tor ile birlikte karakola gidip yaşananları anlattı. Ergül, daha önce yapılan kongrelerde de Divan Başkanlığı yapmıştı. Oğuz Tor, “korsan” olduğunu öne sürdüğü seçime can güvenliği nedeniyle katılmadı.