Atmosfer, taraftar, moral, kadro kalitesi, fizik kapasite, camia gücü… Hepsinde önde olan bir Galatasaray’a karşı Trabzonspor’un ortaya koyduğu azim dün geceye dair takdiri hak eden ilk şeydi.
15 maçlık döneminin en karakter gösterdiği maçını oynayan Trabzon’a karşı kazanmak için son nefese kadar isteyen Galatasaray olunca ortaya bu doyumsuz futbol akşamı çıktı. Son yılların en tempolu maçı. Her şeye rağmen iki tarafın da kazanabileceği, ani duygu değişimlerinin tavan yaptığı bir mücadele. Tebrik edelim.
***
İki takım için de hakemlik çok fazla hata var burası bir gerçek. Ancak ne Galatasaray hakem kararı ile kazandı ne de Trabzonspor hakem hatası ile kaybetti. İdeal 11’lerin kurulamadığı bir gecede bu kadar kırılma anının yaşanması herkes için hakem hatalarından daha büyük sürpriz olmuştur. Türkiye şartlarındaki hakem performanslarını kabul ettik çünkü artık.
Hücumsal aksiyonun bu kadar yoğun yaşandığı bir maçın 55. dakikasına geldiğimizde Trabzon geriden gelip öne geçmiş ama kalan 40 dakikayı hasarsız geçemeyeceği bilinen taraftı.
***
Hem Okan Buruk hem de Şenol Güneş için maçın kalan bölümü büyük stres oldu. İşin savunma kısmının boşverildiği ‘daha çok atan alır’ gerçeğine dönülen maçta ‘atamayana atarlar’ oldu.
90+3’te futbolun tanrıları Dragus’un önüne üfledi topu. Kariyerinin en büyük fırsatını sundular ona. Mantık çerçevesinde berbat bir vuruş tercihi değil ama maçın kader anı olunca akıl mantık kalmıyor. O golü bir şekilde atacaksın. Abdülkerim’i kahraman yapmayacaksın orada. Sen olacaksın o.
***
Dönüşü ise tam bir amatörlük. Atamadın, bari faulü yapıp duran topu verme rakibe. İsteyene Allah da verir misali topu içeri atmayı başaran yine Galatasaray oldu.
Kaderin de gayrete aşık olduğunu unutmamak lazım.
Galatasaray’ın sahasında ceza alanına bir maçta 25 kez girip, 3 gol atmayı başaran, 1.37 gol beklentisine ulaşan ama puan alamayan kaç takım var?
Hayalini kurduğu oyuna ilk kez bu kadar yakın olan ama yine kaybeden Şenol Güneş için çok güzel bir söz geliyor aklıma;
Vermeyince Mabud neylesin Sultan Mahmud.
Geldiğinden bu yana hiç bu kadar olacak gibi olup olmayan bir maç yaşamamıştı.
***
Oyunun büyük bölümünde uzun top yapan rakibe karşı önlem alamadı Galatasaray. Kenar çizgilerini aktif olarak kullanan Trabzonspor’da Nwakaeme anlık yorgunluklarına rağmen iyi maç çıkarttı. Ne kulübede ne de sahada onun yerini alabilecek ikinci bir adam yok.
Galatasaray’da ise Yunus Akgün’ün izlettiği şey damakta tat bırakıyor. Bu sezon bir değil, birden fazla jeneriklik gol izletti. Kariyer zirvesi yaşadığı bu dönemde liderin hala lider olarak kalmasının en büyük kahramanı bana göre. Ne asisti ne de golü normal değil. Hamuru Florya’da yoğrulmuş en yetenekli topçu olabilir. (Arda’dan sonra)
Not: Maç sonu Uğurcan Çakır'ın takım arkadaşı Mendy ile kafa kafaya gelmesini izledik basın tribününde. Son saniye kaybedilen maçtan sonra girilen ruh halinde olabilecek hadiseler ancak golde en az Mendy kadar Uğurcan'ın da hatalı olduğunu düşünüyorum. O topu çıkarmak Uğurcan yeteneğindeki bir kaleci için çok basitti. İzledi.