Bu köşede 28 Eylül 2023’te “Ayhan Bora Kaplan cinayetten de soruşturulabilir” diye yazdım. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Mahfuz Tatar cinayetini raftan indirdiğini açıkladım.

Şöyle devam ettim:

Bu cinayet şimdi suç örgütünün eylemleri arasında ele alınıyor. Kaplan, Tatar cinayetinden yargılanabilir.”

Yazdıklarım nihayet doğrulandı.

60 sanıklı Ayhan Bora Kaplan Davası’nın iddianamesi Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. 

İddianameye göre...

Liderliğini Kaplan’ın yaptığı suç örgütünün beş yöneticisi ve 51 üyesi var. 

Dokuz eylem sıralanıyor. 

İlk sırada Mahfuz Tatar’ın öldürülmesi yer alıyor. Tatar’ı vuran bodyguard Semih Arslan’ın kuşkulu intiharı, ikinci cinayet olarak ele alınıyor.

Takip ettiler, bar çıkışında kurşun yağdırdılar

Mahfuz Tatar, Şırnak’ın korucu ailesi Tatarlardan. 

Öldürüldüğünde 33 yaşındaydı.

Üç çocuk babasıydı. 

Ankara’da 30 Eylül 2016 akşamı amcasının oğlu Fatih Tatar ve arkadaşı Faysal Kaya ile gece eğlenmeye çıktı. 

Alkol aldılar.

Saat 01.30’da Ayhan Bora Kaplan’a ait Albüm Bar’a geldiler.

Güvenlik görevlileri alkollü Tatar’ı içeriye almadı. 

Tatar, otopark sorumlusu Muhammet Tatar ve Semih Arslan’a küfretti.

Aralarında arbede çıktı.

Tatar ve arkadaşları başka bara geçti.

Sabah 4’e kadar eğlendiler.  

Bardan çıkarlarken, Kaplan ve Arslan’ın kapıda beklediğinden habersizdiler. 

İki tabancadan 17 el ateş edildi.

10’u Tatar’a isabet etti.

Tatar can verdi. 

Semih Arslan, üç gün sonra saklandığı apartmandan atlayarak, intihar etti.

23 yaşındaki Kaplan, yakalandı.  

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bu dava, 20 Mart 2018’de bitti.

Kaplan’a kasten öldürmeden 15 yıl, ruhsatsız silahtan 500 TL ceza verildi. Şimdi bu dosya yeniden açılıyor.

‘Vurun dedim, öldürün demedim’

Kaplan’ın Tatar’ı vurmaları için Muhammed Kaplan ve Semih Arslan’a talimat verdiği iddia ediliyor.

Tatar’ın Loop Bar’da olduğu bilgisini alarak, mekanın önünde ateş ediyorlar. Tetikçileri Kuzey Ankara TOKİ 9 Etap 9-E No 73 adresindeki evde saklıyorlar. 

Muhammet Kaplan 3 Ekim 2016’da saat 23.55’te polise teslim ediliyor. Altı saat sonra Arslan, kuşkulu bir şekilde intihar ediyor.

İfade veren iki gizli tanık infaz kuşkusunu doğruluyor. 

Gizli Tanık M7U3H9F8C4’ün ifadesinden:

“Tatar, küfrederek ayrılmış. Ayhan Bora Kaplan ‘Gidin hemen gereğini yapın’ diye talimat veriyor. Etraftaki mekanların valeleri ile görüşme yaptıktan sonra Loop Bar’da olduğunu öğreniyor, önünde beklemeye başlıyorlar.”

Gizli tanık, Tatar’ın öldürülmesine Kaplan’ın kızdığının iddia ederek, “Allah belanızı versin, vurun dedim ama öldürün demedim, başımı belaya soktunuz” diye bağırdığını savunuyor. 

Tetikçilerin ortalıktan kaybolduğunu öne süren gizli tanık şunları söylüyor: “Kaplan tarafından temin edilen TOKİ 9’daki evde saklanıyorlar. Muhammed Kaplan’ın teslim edildiğini duydum. O günün sabahı Semih Arslan intihar etmiş. Arslan beş vakit namazındaydı, alkol ve uyuşturucu kullanmazdı. İntihar olasılığı sıfır.”

CAN ÜZERİNE PAZARLIK

Gizli tanık, cinayet sonrası Ayhan Bora Kaplan ile Tatar Aşireti arasında pazarlık olduğunu iddia ederek, şunları söylüyor:

“Belli bir miktar para ve can karşılığında anlaşıyorlar. Can olarak Semih Arslan’ın olduğunu duydum.”

Gizli tanık Ü5W1G8K6L3 de “Ayhan Bora Kaplan bu esnada iş yerindeymiş. Küfürleri öğrenmiş. Muhammet Kaplan’a vurması talimatı vermiştir” diyor.

Semih Arslan’ın kardeşi Sercan da Tatar’ın öldürüldüğü akşam ağabeyinin barda olmadığını iddia ederek, şunları söylüyor: 

“Ayhan Bora Kaplan tarafından çağrılmış. Abime ve Muhammet Kaplan’a “Mahfuz Tatar’ın kalemini kırın, infaz edin” şeklinde emir vermiş. Bunun üzerine Tatar öldürülmüştür.”

Ayhan Bora Kaplan, cinayet saatinde iş yerinde bulunmadığını iddia etse de telefonunu burada sinyal veriyor.

Zaten tanık Melis Alazcıoğlu, “Kaplan’ın olay yerinde olduğunu ve 15 dakika sonra kapıya çıktığını” söylüyor.

MASAK: Banka kredileri kara parayla karıştı

Ayhan Bora Kaplan, hediye edildiğini söylediği lüks Chevrolet Corvette Stingray C7 marka arabayı paylaşmıştı.

Sonradan “Parasını verdim” dedi.

Bu araba dört günde tam altı kere satış işlemine konu edilmiş! 

En son eski eşi Nazlı Koçak’ın şirketi adına tescil edilmiş.  

MASAK raporunda, şüphelilerin mal varlıklarında 2019-2020 yılı ve sonrasında mali profilleriyle açıklanamayacak bir düzeyde artış olduğu tespit edildi.

Rapordan:

“Şirketlerin sürekli sermaye arttırımına gittiği, konan sermayeyi bankacılık sistemi kullanılmadan kaynağı belirsiz (yasal olmayan) paralarla nakit ödemelerle yaptıkları, şirketlerin ticari faaliyeti yürüttükleri...”

Şirketler üzerinden banka kredileri kullanıldığını vurgulanarak, şöyle devam edildi: 

“Kredilerin muvazaalı ticari işlemlerle şirketlere geri döndürüldüğü veya şirketlerin sermayelerinde kullandıkları değerlendirilmektedir.”

Krediler arasında kamu bankalarından alınmış olanlar var mı?

İddianamede bu kritik ayrıntı yok.

Raporda şahısların birbirleriyle sürekli para transferi içerisinde oldukları dikkat çekici bulunarak, şöyle devam edildi:

“Mal varlığı edinimlerinin nerede ise tamamının nakit ödenmesinin amacı, paranın izinin sürülmesini zorlaştırmak ve kaynağını gizlemektir. Mal varlıklarını veya şirketleri akrabaları veya üçüncü kişilerin üzerlerine yaptıkları yönünde kuvvetli şüphe olduğu değerlendirilmektedir. Bu tür suç örgütlerinde zenginleşmenin hızlı şekilde olduğu, mal varlıklarını güvendikleri üçüncü kişilere ve akrabaları üzerine kaydettikleri bilinmektedir.”

Şüphelilerin şirketler kurarak ticari faaliyetlerle suç gelirlerinin karışmasını sağladıkları iddia ediliyor. Ayrıca taşıt ve gayrimenkul alarak, gelirin meşru yollarla elde edildiği kanaatinin uyandırılmak istendiği anlatılıyor. 

Ayhan Bora Kaplan’ın AK Parti bağlantısı

Ayhan Bora Kaplan soruşturması 7 Eylül 2023 günü başlatıldı. O gün mağdur Erkan Doğan ifadeye geldi.

Doğan’ın şikayeti üzerine beş yıl önce açılıp kapanan soruşturma yenden açıldı.

İddiaya göre...

Doğan, suç örgütü üyesi Barış Kurt’un yanında 2006’dan 2013 yılına kadar çalıştı. 

İşten ayrılınca alacaklarına ilişkin Kurt’la tartıştı.  

Kurt, 20 Temmuz 2016’da Doğan’ı Albüm Bar’ a çağırdı. 

Kaplan’ın talimatıyla el ve ayakları bağlanarak bagaja kondu ve Akman Plaza’da bir eve götürüldü. Burada Kaplan, kerpetenle dört dişini söktü.

Doğan daha sonra, kendisini alıkoyanların uyuşturucu madde yüzünden sızması üzerine bir not kağıdını pet şişeye koyarak, sarkıttı. Alttakiler notu görüp polisi aradı. 

İki polis kapıyı kırıp içeriye girdi.

Doğan’ı yaralı halde ve yüzü morluk içinde buldu. 

Ayhan Bora Kaplan, suçlamaları reddetti. “Ben darbe girişimi sebebiyle işe gitmedim, demokrasi nöbeti tuttum” dedi.

Kaplan, Kurt ve Doğan’ın telefonlarının olay günü Albüm Bar’da sinyal verdiği anlaşıldı. 

Peki Barış Kurt kim?

2018’deki ifadesinde şöyle diyor:

“2009-2014 arasında AK Parti Ankara İl Başkan Yardımcısıydım. 2014 yılından beri Çankaya Belediye Meclis üyesiyim.”

Kurt, soruşturma tekrar açılınca firar etti.

Bir ay sonra yakalandı.

İddianamede “Siyasi bağlantılarını kullanıp Kaplan’ın hukuki işlerini çözmekle görevli olduğu” tespit edildi.