Sevgili okurlarım, bu iktidar döneminde başımıza öyle bir bela açtık ki inanılır gibi değil...

Milyonlarca sığınmacıyı buyur ettik.

“Milyonlarca” diyorum çünkü bunların sayısını vatandaşlar olarak ne biz biliyoruz, ne de devlet...

Bu konuda her kafadan bir ses çıkıyor.

Sadece Suriyeli sığınmacı sayısının beş milyon dolaylarında olduğu tahmin ediliyor.

Adamlar çekirge sürüsü gibi geldiler, her yeri ele geçirdiler.

Kendilerine konutlar ve iş yerleri aldılar.

Ortalık Arapça tabelalarla doldu.

★★★

Sadece Suriyeliler değil, öteki Müslüman ülkelerin çoğu da bize geldi.

Afgan, Pakistanlı, Bangladeşli, Iraklı vesaire.

Bu tabloya Afrika’dan gelenleri de ekleyin...

Ve bir şeye daha çok dikkat edin.

Ülkesinden kaçıp Türkiye’ye çeşitli amaçlarla gelenlerin amacı başka...

Zira bizim Tayyipgiller iktidarı onların pek çok harcamasını da bizim ceplerimizden karşılıyor.

Pek çoğu bir sığınmacı kartı taşıyor. Örneğin hastaneye gidince cebinden bir kuruş bile ödemiyor.

★★★

Milyonlarca kişiyle birlikte bizi de ilgilendiren bu süreçte, hiç unutulmaması gereken bazı acı gerçekler var.

Türkiye’ye gelen ve sayıları bilinmeyen kalabalık sadece ve sadece ‘Müslümanlardan’ oluşuyor.  

Örneğin bugüne kadar şöyle bir habere hiç rastlamadık:

“Ülkesindeki işsizlikten kaçan iki Alman vatandaşı dün Türkiye’ye sığındı. Alman vatandaşları kendi ülkelerinde üzerlerinde kurulmak istenen baskılardan yakındı. ‘Türkiye’de hem iş bulmayı, hem de özgürlüğün tadını çıkarmayı istiyoruz’ dediler.”

Bir yönetim düşünün ki, bugüne kadar kaç sığınmacının geldiğini bilmiyor!

Bunlar için harcanan paraları kendi milletinden gizliyor!

Gelenlerin ne yaptığının, nasıl geçindiğinin farkında bile değil.

Sadece polisiye olaylarla ilgileniyor.   

Bizim çok anlamlı bir atasözümüz vardır.         

Saldım çayıra Mevla kayıra!

★★★

Peki, bu rezil tablonun sorumluları kim, onlar nerede?

Bu sorunun yanıtı gayet basit...

Onlar başımızda, Türkiye’yi yönetiyor!

Memleketin dört bir yanında protesto sesleri yükseliyor, olanlar hiçbir makam sahibini ırgalamıyor.

Son olarak Kayseri’de olaylar çıktı...

Ama gelin görün öylesine bir toplum olduk ki...

Bugün olay çıkarıp sığınmacıları protesto edenlerin, ortalığı yakıp yıkanların çoğu, seçim geldiği zaman kuzu gibi gidip AKP’ye oy veriyor.

“Ama bunlar Müslüman be abicim!”

Bu çelişkinin, bu şartlanmışlığın nedenlerini kimse açıklayamıyor.

★★★

Aradan yaklaşık 15 yıl geçtikten sonra bizi yöneten aymazların jetonu çok şükür ki yavaş yavaş düşmeye başladı.

Onlarda çare tükenmez!

Çözüm buldular!

“Bu gelenlere bazı kıyaklar sağlayalım. Parayı bastıranları Türk vatandaşı yapalım. Krediler açalım, taşınmaz mülkler edinmelerini sağlayalım. Kara paralarını bizim burada aklasınlar da paraları biz kazanalım!”

Türk vatandaşlarından esirgenen krediler onlara sunuldu.

Bu işten en çok İran’dan gelen din kardeşlerimiz yararlandı zira kara para özellikle onlarda vardı.

Afganların payına çobanlık, Suriyelilerin payına iş yerleri açmak düştü.

★★★

Başımıza bu iktidar tarafından açılan sığınmacı belası şimdilik işte böyle gidiyor sevgili okurlarım.

İşin sonunun nereye varacağını bilen yok.

Pek çok ilimizde ve beldemizde nüfus açısından çoğunluğu ele geçirdiler ya da bu sınıra çok yaklaştılar.

Şimdilik çoğunlukla perakende çalışıyorlar.

Ama bu işin şakası yok yani...

Örgütlenmeyi öğrendikleri anda pek çok belediye ellerine geçecek, dahası özellikle çeşitli güney illerimizde milletvekilleri çıkarmayı başaracaklar.  

O zaman ayıkla pirincin taşını! Tehlike çanları çoktan çalmaya başladı da duyan yok.