Evet sevgili okurlar... Ben gençlerimizle iftihar ediyorum.
Siyasi iktidar istediği kadar bölücülerle, katillerle pazarlık etsin, böyle bir gençlik varken bu ulusun sırtı yere gelmez.
Atatürk’ün yurdu eman et ettiği gençler bunlar...
Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve Türkiye Liseliler Birliği (TLB) gençlerinden bahsediyorum.
Ülkesini seven, Türklüğü ile gurur duyan, hiçbir baskıya boyun eğmeyen harika gençler bunlar...
* * *
Türkiye Gençlik Birliği “Hangi çılgın bize zincir vuracakmış” sloganıyla eylem hazırlıklarına hız kesmeden devam ediyor.
Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yıldönümü olan 18 Mart Çarşamba günü Türkiye‘nin dört bir yanından onlarca otobüsle Çanakkale’ye gidecek olan gençler saat 07.00’de Bigalı Köyü’nde buluşacak ve zafer yürüyüşüne başlayacak. Zafer yürüyüşü Mehmetçik Abidesi’nde son bulacak.
Bu gençler gerçekten müthiş.
* * *
Bir de Türkiye Liseliler Birliği (TLB) var.
Liseliler de, 18 Mart Çarşamba günü Çanakkale’ye gitmeye hazırlanıyor.
1915 yılında, dünyanın en güçlü deniz kuvveti olduğu söylenen ve “Yenilmez Armada” denilen, İngiliz-Fransız ortak donanmasını perişan ettiğimiz büyük deniz zaferinin 100’üncü yıldönümü olan 18 Mart Çarşamba günü Türkiye’nin gençleri Çanakkale’de olacak.
* * *
Zaferin 100’üncü yılında yeniden Çanakkale siperlerinde olmaya çağrı yapan Türkiye Liseliler Birliği, yurdun dört bir yanında yüzlerce lisede Çanakkale Haftası ilan etti.
Okullarda duvar gazeteleri oluşturan öğrenciler gün gün Çanakkale Zaferi‘ni bu gazetelerde anlatıyor.
18 Mart Çanakkale eylemi için “Ana ben gidiyorum düşmana karşı” diye bir de çağrı klibi hazırladılar.
İzleyenlerin gözlerini yaşartan “Kınalı Ali’nin Hikâyesi”ni, anlatan klibi
Tiyatro sanatçısı Gülşen
Tuncer seslendirdi.
Ben bu gençlerle gurur duyuyorum.
Ege’de işgal edilen Türk adaları!
Geçen hafta “Ege’de 16 Türk adası Yunan işgali altında!” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Evet, 2004 yılından bu yana Ege Denizi’nde işgal edilen ada ve kayalıklarımızın sayısı 16’ya yükseldi ve şimdi bunların hepsinde Yunan Bayrağı dalgalanıyor!
Yapılan tam bir arsızlık ve gasp!
Peki, elin oğlu böyle yapıyor diye biz buna sessiz mi kalacağız?
Başbakanlık’tan da, Dışişleri Bakanlığı’ndan da tık yok!
Bu kadar vurdumduymazlık olur mu?
Başbakan ve Dışişleri Bakanı’na sesleniyorum:
“Vatan topraklarını savunmayacaksanız, orada ne işiniz var?”
* * *
İktidar kanadından hiç ses çıkmazken yazıma Genelkurmay hassasiyet gösterdi.
Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü telefonla aradı ve:
“Sayın Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Necdet Özel, adalar konusunda şu bilgilerin dikkatinize sunulmasını istediler” diyerek anlattı:
“Olaya Genelkurmay Başkanlığı’nın tepkisiz kaldığı
doğru değildir.
Ege’de mevcut egemenlik antlaşmalarıyla Yunanistan‘a devredilmemiş olan ada, adacık ve kayalıklara ilişkin ihlaller tarafımızdan titizlikle takip
ediliyor.
Durum, Genelkurmay Başkanlığı‘nın görüşleriyle birlikte Dışişleri Bakanlığı’na
bildiriliyor.
Konu siyasidir. Siyasi makamların yetki ve sorumluluğundadır. Alınacak kararların siyasi sonuçlar doğuracak olması nedeniyle nihai karar siyasi iradenindir.”
* * *
Evet, karar siyasilerindir.
Ancak, siyasiler ne yapıyor? Hiçbir şey!
İktidar, Ege’deki Türk adalarının, Yunanlılar tarafından göz göre göre işgal edilmesine ne yazık ki sessiz kalıyor.
Acı olan budur!
Tebessüm
İki yüzlü kime derler?
Temel, bir devlet kurumunda işe alınacaktı...
“Önce imtihan edileceksin” dediler.
Temel “Tamam” dedi. “Hazırım, istediğinizi sorun, hemen cevaplayayım. Ben her şeyi bileyrum.”
İmtihan heyeti sordu:
“Öyleyse söyle bakalım, ‘İKİ YÜZLÜ’ diye kime derler?”
Temel anlamlı anlamlı güldü:
“Bunu bilmeyecek ne var? Kolay bir sual... Hem bu ülkede yaşayıp da, hem ‘Mutluyum’ diyene iki yüzlü denir!”
Günün Sözü
Aç bir ülkenin insanı da, iktidarı da doymak bilmez!
Ben bu gençlerle gurur duyuyorum
Haber Merkezi
Güncellenme:
- Yazıları büyüt
- Yazıları küçült
- Standart boyut