AK Parti dönemindeki Türkiye'nin en meşhur istifası.

Bundan tam 4 yıl önce, 8 Kasım 2020'de bir istifa iddiası gündeme düştü.

İddianın temeli, Berat Albayrak'ın epeyce özensiz yazdığı düşünülen bir mektuptu.

Instagram sayfasında paylaşılmış fakat AK Parti ve Beştepe'den kimsecikler doğrulamamıştı.

Ekranların birçoğunda ölüm sessizliği vardı.

Kendisini iktidara yakın olarak lanse eden ekran yüzleri, Albayrak'ın hesabının hacklendiğini dahi öne sürmüştü.

Çok uzatmayayım. Çoğunlukla sonrasını biliyorsunuz.

Haberi birinci ağızdan doğrulatma çabalarım karşılık bulunca Türkiye, o akşam Albayrak'ın istifasını bu özel haberle öğrendi ve ardından "Af Talebi" kitabı çıktı.

Siyasette o kavramla ilk kez tanışınca kitabın adını koymak da bana kalmamıştı bir nevi.

Tüm bunları hatırlatmamın iki sebebi var.

İlki; bu satırları yazdığım dakikalarda tarih 8 Kasım 2024'ü gösteriyor. Yani af talebinin dördüncü yıldönümü.

İkincisi; Albayrak'ın yeniden dönebileceği iddiaları hasıl oldu.

Bu birleşim dikkate değer.

Çünkü son dönemde Berat Albayrak'a yakın hesaplarda gözle görülür bir paylaşım artışı var.

Bu hesapların bazıları, her 8 Kasım haftasında "keşke gitmeseydin" türü paylaşım yapan anonim sayfalar.

Ancak kimileri var ki, eskisine nazaran daha "dokundurucu" paylaşımlar yapıyor.

Onların sonuncusu; Fatih Süleyman Denizolgun.

Süleymancıların kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan'ın torunu. Gerçi şu anki Süleymancılar ile arası limoni görünüyor ama konumuz bu değil.

Denizolgun, Berat Albayrak ile aynı dönemde AK Parti milletvekilliği yaptı.

Bu 8 Kasım gününe gelirken çağrı mektubu paylaştı. Herkesin gözden kaçırdığı paylaşımlarında fark şuydu; sadece özlem değil dönüş çağrısı da içeriyordu.

"Sayın Bakanım Allah rızası için partimize gelin ve hainleri temizleyin!" diye başlayan çağrısında Denizolgun, AK Parti'nin hain bir işgal altında olduğunu öne sürerek kliklerin temizlenmesi için Berat Albayrak'ın elzem olduğunu savundu.

Kullanılan dilin, eski bakanın istifa mektubundaki "at izi, it izi" söylemini andırdığı kesindi.

Albayrak'ın görevde bulunduğu süre zarfında, kimi bakanları kabine toplantısında açıkça eleştirdiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sürekli bilgi verdiğini de hatırlatma gereği duymuştu Denizolgun.

O kabine toplantılarının perde arkası da, hiç yalanlanmayan, tekzip edilmeyen ve dava açılmayan "Af Talebi" kitabında yer almıştı.

Konu dağılmasın...

İşte o kitaptaki "güvenilir" kaynaklara son iddiaları sordum.

AK Parti koridorlarında ve Beştepe hattında, Berat Albayrak isminin konuşulmaya başlandığı aşikar.

Albayrak'ın Enerji Bakanlığı döneminden bir kaynağıma göre bu durum sürpriz değil.

Erdoğan'ın yakın dönemdeki "Kabine değişikliği olabilir" söylemini hatırlattı ve "Burada bir ihtimal doğduğu yadsınamaz" dedi.

Soru netti: O ihtimal, neden önceki kabine değişikliklerinde değil de şimdi doğdu?

"Enerji konusunda Berat Bey'in döneminde başlatılan kimi işler hala Sayın Cumhurbaşkanı'nın dilinde. Karadeniz'deki her girişimde mutlaka bundan bahsediyor. Bunlar, son dönemde partide daha çok konuşuluyor." yanıtını verdi.

Daha fazlasına girmedi.

Bunun üzerine Albayrak'a yakın eski AK Parti milletvekillerinden biri ile de konuştum.

Dönüş iddialarına değinmek istemedi ama Trump'ın seçilmesinin etkisini sorunca birkaç cümle döküldü.

"Hafife alınmayacak bir değişken. ABD Başkanı ile Oval Ofis'te görüşebilen ilk ve tek Türk bakan, Berat Bey sonuçta" yanıtını aldım.

Parçalar birleştiğinde şunları görüyoruz:

1-Berat Albayrak'ın geri dönüş ihtimali bu kez sıradan değil temeli olan bir iddia.

2-Parti içinde "Bir ABD Başkanı'nın (Trump) Oval Ofis'te ağırladığı ilk Türk bakan" imajı yeniden konuşulur hale getirilmiş.

3-Enerji Bakanlığı döneminin hala Cumhurbaşkanı tarafından övüldüğü anlatılır olmuş.

Birleştiremediğimiz ise tek soru parçası var:

Mehmet Şimşek tüm bu ihtimallere ne diyor?