İlk single'ınız Yanarım'ı çıkarttınız... Nasıl geçti kayıt ve ilk albüm süreci? Berk Ercan: Heyecan dolu, emek dolu bir süreçti. Konservatuardan arkadaşım Cem Şengül aranjesini üstlendi şarkının. Enstrümanların gece kayıtları çok keyifliydi özellikle. Tabii aynı zamanda müzik öğretmeni olunca yeri geldiğinde uyumadan okula, derse gittiğim günler hariç. Heyecanlı mısınız? Bu ilk albüm içinize sindi mi? B.E.:Heyecan dalgası durmayan bir deniz gibi. Beni dinamik tutan, enerjimi sürekli depolayan en önemli güç kaynağım. Benim içime sindi. Dinlettiğim müzisyen arkadaşların, yakın çevreminde aynı şekilde hoşuna gitti. Halktan çok güzel geri dönüşler aldım. En önemlisi üç haftada YouTube’da 100 bin gibi bir rakamı reklamsız halde geçmesi oldu. Şarkım daha yavaş yavaş TV ve radyolarda yayınlanmaya başlıyor. berkercan3 'İDOL ALDIĞIM KİMSE YOK' Kaç yıldır müzikle uğraşıyorsunuz? B.E.:2-3 yaşındayken dayımın sesimi teyplere kayıt yapmasıyla birlikte müzik tutkum başladı aslında. Üniversite öncesi her kademede sürekli tahtaya kaldırılıp şarkı söyletilen birisiydim. Ardından 2005 yılında konservatuara girdim. Mezun olduktan sonra bir yıl Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet THM korosunda korist ve solist olarak çalıştım. 2011 yılından bu yana solo konserlerimi vermekteyim. Yani uzun yıllar oldu diyebilirim. Arabesk ve fantezi tınılarla dolu bir parça Yanarım. Arabesk müzikte idolünüz var mı? B.E.:Çok değerli isimler var tabii. Aslına bakarsanız insan doğumundan ölümüne kadar tanıdığı, gördüğü her kişiden bir parça alır ve kendi yaşamına yansıtır. Nihayetinde kendi karakteri ve hayata karşı duruşu oluşur. Aynı şey müzikte de geçerli. Birebir idol aldığım kimse olmasa da, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, Ahmet Kaya, Barış Manço gibi efsaneleşmiş isimleri çok fazla dinlediğimi söyleyebilirim. Bundan sonraki nasıl çalışmalar olacak? Yeni albümle ilgili fikirler oluştu mu? B.E.:Yaz ayları itibariyle yeni çalışmalara başlamayı düşünüyoruz sevgili Cem ile. Yanarım gibi sözü ve müziği bana ait olan bir çok şarkım var. Bunlardan bir tanesini tekrardan single projesi haline getirip, klibini çekip halkımıza sunmak gibi bir planım var. Ancak şarkı seçimi konusunda iki üç şarkı arasında sürekli gidip geliyorum. Malum ulusal anlamda yeni tanınmaya yüz tutmuş bir insan olduğum için şarkı seçimi çok önemli. 'BAŞARIMIN EN ÖNEMLİ MİMARI ANNEM' Anneniz aynı zamanda menajeriniz... Anneniz ile birlikte çalışmak nasıl bir duygu? Eksikleri ve artıları neler? B.E.: Konservatuvarı bitirip profesyonel anlamda müziğe atıldığım zaman annem bana dedi ki, “Sen sahne ile ilgilen, gerisini bana bırak” Bu prensiple yılladır anne-oğul ilişkimizin yanına bir de yarı profesyonel ilişki eklendi. İnsanın hayatında ailesinden, özellikle annesinden daha fazla güvenebileceği kim vardır ki? Bu açıdan çok şanslıyım. Ancak huyumuzdan mıdır, suyumuzdan mıdır, burcumuzdan mıdır bilemiyorum ama zaman zaman ciddi tartışmalarımız oluyor. Zaman zaman profesyonel ilişki ile anne-oğul ilişkisi birbirine giriyor çok doğal olarak. Ama şunu itiraf etmeliyim ki bugüne kadar muhteşem bir özveri ile çalıştı. Bugün bu okulumu bitirdiysem, yıllardır konserler veriyorsam, bu albümü yapabildiysem annem bunun birinci ve en önemli mimarıdır. Öğretmenlik de yapıyorsunuz... Bunun müzikal açıdan nasıl bir katkısı oluyor? B.E.:Çocukların ve gençlerin arasında olunca hangi tarzın, hangi şarkının ne kadar sevilip sevilmeyeceği konusunda fikirleriniz oluşuyor. Genelde absürt şeyler çocukların hoşuna gidiyor. Benim şarkımı da ezberlemişler ve gösterilerde söylediler. Çok duygulandım ve hoşuma gitti. berkercan4Öğrencilerinizle ortak bir iş yapmayı düşünür müsünüz? B.E.:Bu çok ince bir çizgi. Çok isterim ancak, yarın öbür gün birileri “bu adam çocuklar üzerinden kendisine reklam yapıyor” derse çok üzülürüm. Çocuklarla ortak bir şey yapmamı isteyen velilerimde oluyor. Hatta çocuklarda söylüyorlar. Örneğin klibimde oynatabilirim çocukları. Ancak buna uygun şarkı seçimininde yapılması gerekiyor. Çok isterim ama üzerinde ciddi bir şekilde kafa yormak gereken bir mesele. DİNLEYİCİLERİNE SÖZ VERDİ Son dönem Türk müziğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Son dönem sanatçılardan başarılı bulduklarınız kimler? Neden? B.E.:Ben bir müzik eleştirmeni değilim. Ancak bir vatandaş, müzisyen ve müzik öğretmeni olarak bu konuda iki çift kelam etmek isterim.Birileri köşeyi dönecek, cebini dolduracak diye hiç kimsenin nesilleri zehirlemeye ve aptallaştırmaya hakkı yok. Maalesef ki şuan piyasada bulunan bir çok şarkı gerek sözel gerek müzikal anlamda insanın zekâsı ile dalga geçer düzeyde. Kafiyeyi tutturan, ritmini bulan, ikide absürt slogan bulan gemisini yürütüyor. Böyle düzen mi olur? Nerede 70-80-90’ların popu nerede şimdiki pop? Bu düzen çok tehlikeli bir düzen. Konuştuğum yapımcı, organizatörler maalesef ki bana dahi “Pap şöyle saçma bir şarkı” tarzında telkinlerde bulunuyorlar. Yahu arkadaş ben öğretmenim nasıl yapayım? Ondan sonra sınıfta yaptığım konuşmaların ne anlamı kalacak? Ticari kaygı müzik sektöründe had safhada... Sizin bu konuyla ilgili düşünceleriniz neler? B.E.: Bu değirmen çarkının bir parçası olmayacağım. Birileri gibi köşeyi dönmek uğruna saçma sapan şarkılarla hiçbir çocuğu zehirlemeyeceğim. Bugüne kadar gönlümden akanları söze ve müziğe döktüm. Bugünden sonrada hiçbir ticari kaygı taşımaksızın bu böyle devam edecek. Beni dinleyenlere sözüm olsun.. berkercan5AYTEN ERCAN'IN MENAJER OLMA HİKAYESİ Berk Bey'in menajerliğini yapmak sizin açınızdan nasıl bir duygu Ayten Hanım? Ayten Ercan: Berk çocukluğundan beri müzikle ilgileniyordu. Odasında sürekli şarkı dinliyordu. Onun bu mesleğe yöneleceğini zaten tahmin ediyordum ama hiç bu konuda konuşmamıştık. Konservatuvarı kazandıktan sonra bir gün okuldan eve geldiğinde “Anne ben burada okuyorum ama ben ne olacağım?” diye sordu. Ben de “Oğlum daha yolun başındasın, hele bir okul bitsin. Elbet bir şeyler olacaktır” dedim ve menajerlik hakkında ciddi araştırmalara başladım. Belki komik olacak ama gazetelerden, magazin programlarından, dergilerden sanatçıların bu işe nasıl başladıklarını, nasıl yol aldıklarını can kulağıyla dinlemeye ve araştırmaya başladım. O zamanlar bilgisayarda kullanmıyordum. O kadar çok azimlenmiştim ki kafamda sürekli "Berk’e nasıl yardım edebilirim" diye düşünüyor ve projeler üretiyordum. Daha sonra ise bu projeleri hayata geçirmek adına çok ciddi uğraşlarım oldu. Oğlunuz ile zaman zaman fikir ayrılığı yaşadığınız oluyor mu? A.E.: Evet. Özellikle provalarda ve repertuvar oluşumunda fikir çatışmalarımız oluyor. Ama ben artık Berk’i anladım ve ona sadece “şu şarkıyı veya türküyü de ilave edebilir misin?” diye soruyorum. Zaten makamsal ve ritim düzenine göre repertuvar sırasını Berk düzenliyor. 'YAŞAM TARZIYLA İLGİLİ ÇEKİNCEM YOK' Oğlunuzun müzikal kariyerini nasıl hayal ediyorsunuz? A.E.:Şimdiye kadar hayal ettiğim bir çok şey gerçek oldu. Çok daha iyi yerlerde görüyorum. Ona çok güveniyorum. Üretken ve çalışkan birisi. Mesleğini çok seviyor. Anne olarak düşünmeyin ama sesini ve yorumunu da çok beğeniyorum. Berk Bey, popüler sanatçılar gibi magazinle haşır neşir olursa tepkiniz nasıl olur?
anneogul Berk Ercan, annesi ve menajeri Ayten Ercan'la birlikte...
A.E.:Biz aile olarak fazla duygusal bir aileyiz. Yalan yanlış haberlerle üzülmek istemem. Berk zaten “ev-iş” “iş-ev” arası gidip gelen ve gece hayatı olmayan birisi olduğundan bu tarz çekincelerim yok. Umarım hakkında hep hayırlı ve güzel şeyler olur.