Okul tabldotları aslında bir ülkenin siyaset ve vicdan terzisidir. 

Rahmetli amcam İsveç’te süt fabrikasında çalışırdı. Gittiğimde görüp şaşırmıştım. Kapımızın (yani onların) önüne her sabah tap taze 2 süt şişesi bırakılırdı. Sadece bize değil, her eve... Hem de bedava...

Süt, İsveç sosyal mühendislik politikasının bir parçası olarak 1920’lerden itibaren nüfusun beslenme kalitesini iyileştirmek amacıyla devlet eliyle öne çıkarılmıştı.

İsveç Parlamentosu ta 1946’da evrensel ücretsiz okul yemeği ve süt hibesi başlattı. 6-16 yaş arası tüm çocuklara ücretsiz okul yemeği çıkar. Okul yemeklerinde süt, patates, makarna-pirinç, et/balık ve sebze/baklagil desteği standarttır.

Finlandiya da İsveç’i izler. 1948’den beri her çocuk, her okul gününde ücretsiz ve dengeli öğle yemeğine anayasal düzeyde hak sahibidir. Anaokulundan lise sona kadar.

★★★

Japonya buna yaşayan ders adı takmıştır. Çocuklar okulda sebze meyve yetiştirir, yemeği birlikte hazırlama sürecine katılır. Anaokulunda maliyet okul tarafından karşılanır. İlkokulda okul yemeğinin finansörü yerel belediyelerdir. Maliyetin çok küçük kısmı aileler öder. Büyük kısmı kamusal kaynaklardan desteklenir. Tipik bir öğün pilav, et/balık, sebze çorbası, yan yemekler, süt/meyve ya da tatlı içerir. Yemek öncesi çocuklar beyaz önlük ve şapka giyerek yemek servisi yapar, ardından sınıfta birlikte yer, sonra da temizlik ve toplama işlerine katılırlar.

★★★

Güney Kore, 1990’ların sonundan itibaren okul beslenmesini geliştirerek ilkokullarda ücretsiz sıcak yemeği hayata geçirdi. Program, ortaokul ve liseye de genişletildi. Günümüzde ülke çapındaki tüm ilkokullarda ve çoğu orta-lise de ücretsiz okul öğle yemeği sunuluyor. Menüleri; karışık tahıllı pilav, çorba, 2-3 çeşit yan yemek (et, balık veya sebze içeren), kimchi ve tatlı veya meyve. Okullar, “Clean Plate Wednesday” (Temiz Tabak Çarşambası) gibi uygulamalarla yemek israfını önlemeye çalışıyor.

Ayrıca her okulda beslenme öğretmeni bulunuyor. Bu uzman, hafta boyunca verilen yemeklerin besin değerini, kalori dengesini ve sağlığa uygunluğunu sağlamak için çalışıyor.

★★★

Amerika’da ise menüler cetvelle ölçülüyor. 5 yaşına kadar 550-650, 6-8 yaş arası 600-700, 9-12 yaş 750-859 kaloriye ihtiyaç duyuyor. California, Colorado, Maine, Massachusetts, Michigan, Minnesota, New Mexico ve Vermont eyaletlerinde tüm öğrencilere ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği veriliyor. New York eyaleti bu yıl 2.7 milyon öğrenciye evrensel ücretsiz öğünü başlattı.

★★★

İspanya Akdeniz tabağını kanunlaştırdı.  2025 tarihli Kraliyet Kararnamesi, okul yemekhanelerinde sağlıklı ve sürdürülebilir menüyü, şekerli içeceklerin yasaklanmasını ve taze meyve-sebzenin garanti altına alınmasını zorunlu kılıyor. Ücret bölgeye göre; ama artık standardın çıtası ülke çapında yükseldi.

Almanya’nın Berlin eyaletinde, 1-6. sınıf öğrencilerine devlet tarafından ücretsiz okul yemeği verilir. Bu, Berlin Senatosu tarafından 2019’dan itibaren resmi hale getirildi. Dolayısıyla, aileler bu öğünler için herhangi bir ücret ödemez. Ücret kalemi tamamen devlet bütçesinden karşılanır.

Fransa’da Paris, Lyon gibi birçok şehirde okul kantini ücretleri, ailelerin gelir düzeyine göre kademeli belirlenen tarifelerle uygulanır. Düşük gelirli aileler örneğin sadece 0.13-1 euro arasında ödeme yaparken, belediye maliyet farkını üstlenir. Gerçek maliyet ise 7-10 euro civarındadır. Bu yapı sayesinde, mali durum ne olursa olsun aileler çocuklarını besleyebilir; devlet desteği, sosyal eşitliği pekiştirir.

İskoçya’da 5-9 yaş arası çocuklara evrensel ücretsiz öğün verilir. Sınıftaki tüm öğrenciler ücretsiz öğün yer. Üstelik gluten, süt,yumurta,soya alerjisi olan çocuklar da dikkate alınır.

★★★

Brezilya’da her okul öğrencisine en az bir öğün ücretsiz verilir. Gıda alımında yüzde 30 oranında aile çiftçiliği zorunluluğu vardır; böylece hem çocuk hem üretici kazanır.

Hindistan’da dünyanın en geniş okul beslenme programı uygulanıyor. Hükümet her gün 120 milyon çocuğa ücretsiz sıcak öğün ulaştırıyor. Amaç yalnızca karın doyurmak değil; yetersiz beslenme ile mücadele, okula devamı teşvik etmek ve eşit eğitim hakkını desteklemek.

İlkokulda 450 kalori ve 12 gram protein, ortaokulda 700 kalori ve 20 gram protein hedefleniyor. Menü içerikleri eyaletlerin damak tadına göre değişiyor. Kimi bölgelerde pirinç ve dal (mercimek yemeği), kimi yerde sebzeli pulao (pilav), çapati (mayasız ekmek) veya yoğurtlu garnitür öne çıkıyor. Böylece her çocuk günlük enerji ve protein ihtiyacının önemli bir kısmını okulda alırken, aile bütçesine de hiçbir yük binmiyor.

★★★

Gelelim Türkiye’ye...
Milli Eğitim Bakanlığı yıllardır ailelerin “okullarda bir öğün ücretsiz yemek” talebini “kaynak yok” diyerek reddediyor.  Rakamlar, okul çağındaki çocukların yaklaşık 3’te 1’inin (yüzde 31) okula aç gittiğini söylüyor.  7 milyon evladımız yetersiz besleniyor, her 4 çocuktan 1’i yatağa aç giriyor.

Özel okullarda velilere aylık 6 ila 12 bin lira arası yemek faturaları çıkarılıyor. Menüdeki ızgara tavuk, köfte, makarna, ebeveynlere her yıl ‘tabldot’ olarak değil, ‘borsa’ gibi yansıyor.

Devlet okullarında ise tek bir öğün dahi devlet eliyle garanti edilmiyor. Çocuğun karnını doyurmak, annenin babanın omzuna yıkılıyor; çantaya koyulacak bir simidin, tek yumurtanın, elmanın hesabı yapılıyor.

Çocuğun karnı açken, ders dinleyebilir mi?

Vücut ve beyin az gelişirken, toplum ilerleyebilir mi?