Geçmişte muhalefetin düştüğü yanılgıya iktidar düşmüş vaziyette.
Kendi yarattıkları trol korosunun seslerinin yankılandığı yankı odasının gündemine kendileri de inanıyor ve siyasi stratejilerini ona göre belirliyorlar.
Trol bu, adı üstünde...
Bir konu ver, yeni bir konu gelene kadar o konunun üzerinde tepinip dursun.
Geçenlerde, havaalanında uçak beklerken karşıdaki altı ekranda birden ortak bir durum dikkatimi çekmişti. Hepsi yandaş kanallardı ve hepsinde insanlara zarar veren sokak köpekleri vardı.
Sokak köpeklerinin öldürülebilmesi için çıkarılmaya çalışılan yasal düzenleme için kamuoyu oluşturmak istedikleri her hallerinden belliydi.
Hep beraber, “Sokak köpekleri zararlıdır, sahiplenen olmazsa öldürülmelidir” mesajı veriyorlardı.
Ben de pazartesi sabahı katıldığım bir programda anlattım ve özellikle de devlet televizyonu TRT’nin bu propagandaya alet olmasına tepki gösterdim.
Sanki memlekette enflasyon, yüksek faiz, hayat pahalılığı, düşük ücretler, işsizlik, kadın cinayetleri, adaletsizlik gibi sorunlar kalmamış, bir tek sokak köpekleri sorunu var. Devletin televizyonu da hepsini görmezden gelip bir tek bu konuya odaklanıyor.
★★★
Aman Allah’ım! O da ne?
Sen misin böyle diyen.
Salı günü “Köpekler uyutulsun” propagandası görevi alan troller kıyameti kopardı.
“Sokak köpeklerinin insanlara verdiği zararı haber yapanları nasıl eleştirirsin!”
Tabii ki hiçbirini ciddiye almadım.
Zira bir trolü görür görmez anlıyorum artık.
Binlercesi tek merkezden, talimatla yazıyor.
Mesajların hepsi aynı.
Bir kısmı kestirmeden saldırmayı, hakaret etmeyi seviyor.
Hiçbirinin o meseleyi makul bir şekilde tartışmaya açacak kapasitesi yok.
En komiği de ne biliyor musunuz?
Sol gösterip sağ vuranlar. Profilde Atatürk resimleri, mesajlarda aşağıya inildikçe kara gözlüklü Reis.
Adam Atatürkçü ama farklı düşünüyor.
Bak şu işe sen!
Bir tanesini örnek vereyim:
64 bin kişiyi takip ediyor. Kendisini 62 bin kişi takip etmiş. Hesabı açtığında 20 bin mesaj paylaşmış. Genelde iktidar mensuplarının mesajlarını yeniden paylaşmış. Bütün trolleri takip eden iki üç hesap var, onlar bu hesabı da takip ediyor. 62 bin takipçisine rağmen attığı mesajı beş saatte gören insan sayısı 32...
Başka birinin 5 takipçisi var ama hesap açıldığından bu yana bir yılda 7 bin 500 mesaj atmış!
★★★
Ben “Türkiye’de sokak köpeği sorunu yoktur” demiyorum.
“Sorun çözülmesin, bu köpekler sokaklarda yaşamaya devam etsin” de demiyorum.
Bilakis, birçok insanın yaşadığı tedirginliği ben ve yakınlarım da yaşıyor.
Ben de sorunun çözülmesi gerektiğine inanıyorum.
Gece parklardan geçerken ben de olası bir köpek saldırısına karşı tedbir alarak geçiyorum.
Ben de köpek tarafından ısırılmış arkadaşlarımın kuduz aşısı yaptırmalarına tanık oluyorum.
Ancak ben bu “Öldürelim” korosunu anlamıyorum.
“Okullar olmasa Maarif sorunu kalmaz” der gibi “köpekler olmasa sokak köpeği sorunu kalmaz” kolaycılığına kaçılmasını eleştiriyorum.
Memleketin bütün sorunlarını görmezden gelen yandaş kanalların, koro halinde ve sadece “Köpekler öldürülsün” propagandası yapmasına karşı çıkıyorum.
İktidarın, karar vericilerin, uzmanları dikkate almak yerine bu trol korosunun yarattığı yankı odasının büyüsüne kapılmasını da hayretle karşılıyorum.
★★★
Peki o zaman!
Madem bütün kamuoyu onlarla aynı fikirde.
Madem kamuoyundan büyük destek var.
Madem iktidar mensupları köpek öldürmeyi çok istiyor o halde biraz delikanlı olsunlar.
Trollere sığınmadan, kendi görüşlerini kendi cümleleriyle savunsunlar.
Siyasetin her zaman başvurduğu kelime oyunlarına başvurmasınlar.
“Uyutmak” ya da “ötenazi” gibi sözcüklerin arkasına saklanmak yerine çıkıp “öldürmek istiyoruz” desinler.
Bu işi öyle dağ başlarında gizli saklı da yapmasınlar.
Köpekleri yakaladıkları yerde, meydanlarda milletin gözü önünde öldürsünler.
Toplu köpek mezarları yapsınlar, kepçelerle toprak atsınlar ölü köpeklerin üzerine.
Yapabilirler mi dersiniz?
Tarihe “köpek öldürenler” olarak geçmek isterler mi?
Bu ay hepsi belli olacak!