İstanbul Üniversitesi’nde gazetecilik okurken, hocalarımız arasında bir Amerikalı bilim insanı da vardı. Kaliforniya Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Charles Hulton, o tarihlerde asistan olan Prof. Dr. Nusret Ekin’in (merhum) kusursuz tercümanlığında ilgi çekici dersler veriyordu.

Örneğin yeni yılın ilk günlerinde yayımlanan köşe yazılarının iç karartıcı olmaktan uzak, umut verici, o da olmazsa gülümsetici bir içerik taşıması gerektiğini anlatıyordu.

Bugün onun önerisine uyarak ben de size bir fıkra anlatacağım.

★★★

Efendim, fıkramızda ünlü Fransız asker ve devlet adamı Napolyon Bonapart,  yeniden dünyaya gelir!..

Bu güzel haberi duyan ABD Başkanı Joe Biden, kendisini Beyaz Saray’da akşam yemeğine davet eder.

Yemekten önce viskiler alınır.Hem viskinin etkisi, hem de gösterilen ilgi nedeniyle duygulanan Napolyon, içini dökmeye başlar:

“Sayın Başkan, eğer zamanında ben, şu anda sizin elinizde bulunan muazzam savaş gücünün yarısına sahip olsaydım, Waterloo Savaşı’nı kaybetmezdim!..”

Gülüşüp şerefe kadeh kaldırırlar...

★★★

Napolyon bir süre sonra Rusya lideri Vladimir Putin’in davetlisi olarak, Kremlin Sarayı’ndaki ziyafete gider.

Yemekten önce votkalar alınır.
Votkanın etkisi ve Putin’in yakın ilgisinden hislenen Napolyon, itiraflarına devam eder:

“Sayın Putin, şu anda sizdekine benzer güçlü bir istihbarat teşkilatına zamanında ben sahip olsaydım, Waterloo Savaşı’nı asla kaybetmezdim!..”
Gülüşüp şerefe kadeh kaldırırlar...

★★★

Gel zaman, git zaman Napolyon, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Ankara’ya Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir akşam yemeğine davet edilir.

Yemekte Cumhurbaşkanı’nın sıcak ilgisinden etkilenen Napolyon, çok çarpıcı bir itirafta bulunur:

“Mösyö Erdoğan, eğer şu anda sizin sahip olduğunuz medya gücü, zamanında benim elimde olsaydı, Waterloo Savaşı’nı kaybettiğimi kimse duymazdı!..”

★★★

Yeni yılda evrensel meslek ilkeleri doğrultusunda ve halkın gerçekleri öğrenme hakkına hizmet için yapılan gazetecilik faaliyetinin suç olarak görülmemesi ve çok sert eleştirilerin bile hoşgörüyle değerlendirilmesi dileğiyle...