Türkiye’yi yasa boğan son depremde tüm denetim sisteminden eksiksiz geçen binalar yerle bir oldu, binlerce masum insan altında kaldı. Bu binaların yıkılmasından sorumlu gerçek suçlu kim? Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Başkanı Hüseyin Alan, on binlerce insanımıza mezar olan yıkık binaların bir değil birden fazla suçlusu olabileceğini söyledi. Alan, suçluların adalete teslim edilmesi gerektiğini söyledi. İşte JMO Başkanı Alan’a göre potansiyel suçlu listesi:

■ Türkiye’de bir bina yapılacağı zaman önce inşaatın kurulacağı parselin deprem ivme değerine bakılıyor. İvme değerleri AFAD tarafından belirleniyor. En düşük ivme değeri A. Sonra B, C, D, E, F diye sıralanıyor. F en yüksek ivme değeri olan yer demek. İvme değeri 1.1 olan yere bina yapılamaz.

ETÜT PROJE Mİ YANLIŞ?

■ Bina yapacak müteahhit AFAD’ın açıkladığı ivme değerlerini alıp etüt projeyi mühendislere hazırlatıyor. Projeyi önce yapı denetim kurumu denetliyor, sonra belediye inceliyor. Uygunsa belediye ya da duruma göre örneğin Çevre Bakanlığı yapı ruhsat izni veriyor. Eğer proje ivme değerleri de dahil şartlara uygun hazırlanmışsa sorun yok. Hazırlanmamış ve buna rağmen onay almışsa burada suçlu hem mühendisler, hem yapı denetim şirketi hem de kamu otoritesi oluyor.

MALZEMEDEN Mİ ÇALDI?

■ Proje, depreme dayanıklılık için gereken tüm verilere göre doğru hazırlandı, onaylar da alındı. Müteahhit işe başlıyor. Yapı denetim şirketi betondan numuneler alarak testler uyguluyor. Müteahhit malzemeden çalmışsa yakalıyor. Ancak denetim şirketi göz yumup uygun raporu verdiyse, belediye veya Çevre Bakanlığı da hırsızlığı fark edemediyse bina sağlammış gibi yapılıyor, oturma izinleri alınıyor. Bu bina yıkıldığında müteahhit, şantiye şefi, denetim şirketi ve belediye (bazı projelerde Çevre Bakanlığı) hep birlikte suçlu sayılıyor.