Tencere boşsa halk döneklere, fırıldaklara, gömlek değiştirir gibi fikir değiştirenlere ve onlara kapı aralayanlara daha çok kızıyor. Fikir değiştirerek tantanalı rozet takma töreni ile iktidar partisi AKP’ye geçen Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu için yeni partisi, “Güven araştırması” yaptırmış.

Yüzde 2.6 çıkmış.

Yüzde 75.3 ise;  “Bir daha ona oy yok” cevabını yapıştırmışlar.

★★★

Tencere dolu olsa, dolabilse halk fırıldaklığa gülüp geçecek. İktidar partisi başkanı, bütün güçleri elinde topladığı 24 yılın sonunda, halkın tenceresini doldurabilecek bir yönetim becerisi ile başarısı gösterebilseydi “Döneklere rozet takma töreni düzenleme ihtiyacı” da duymayacaktı. Siz de hatırlayacaksınız; bir özdeyiş (slogan) Gezi Direnişi sırasında bulunmuştu: “Boş tencere tava,…hep aynı hava” diye bağırıp yürüyen kadınlar ile erkeklere iktidar partisi başkanı; “Çapulcular” diye öfkelenmekten geri durmamıştı.

★★★

Rüzgar yine boş tencereden yana, şiddetini artırarak, esiyor. 86 milyon nüfuslu Türkiye’nin büyük çoğunluğu tasarruf yapamazken küçük bir azınlık büyük servet biriktirdi. Türkiye’de “Hane halkı tasarruf oranı yüzde 10’nun altına” indi fakat aynı anda “Türkiye, çok hızla büyük servetler edinen arsız azınlığın kara parasını yıkayıp aklama hamamına” döndü.

Tellaklar.

Keseciler.

Peşkirciler.

Hepsi tanıdık.

★★★

İşte son örnek:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası eski başkan yardımcısı Emrah Şener, önceki gün devleti “100 milyon lira dolandırdığı” suçlamasıyla tutuklandı. Emrah Şener’in adı Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarlık rezervinin kısa zamanda buharlaştırılmasında aktif rol oynayan üst düzey bürokrat olarak geçmişti ve bugünkü Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de onun için “Kendisi en iyi ve en parlak ekonomistlerden biri” diye paralatma övgüleri dizmişti.

★★★

Bu parlak bürokratın iktidar önde gelenleriyle ilişkileri ve Merkez Bankası başkanlarının hızlı değiştirilmesindeki rolü araştırılsa ortaya neler dökülür neler! Son 25 yılda iktidara yakın holdinglerin birbirlerine aktardıkları şirketler üzerinden yurt dışına çıkartılan milyar liralar, yurt dışından içeriye aklanmak için akıtılan milyar dolarlar, operasyon üstüne operasyon dalgaları yarattı.

★★★

İktidarın sözüne, akademik bilgisine, aydın ahlakına ve muhtemelen Allah inancına çok güvendiği için THK Üniversitesi’ne rektör olarak atadığı Ünsal Ban, 4 ayrı davadan yargılanırken ve “Yurt dışına çıkış yasağı” bulunmasına rağmen, 2 kez yurt dışına firar ederken suç üstü yakalandı.

Kim koruyorsa!

Serbest bırakıldı.

Belli ki iktidar içinden onu koruyan, kollayan, göz yuman var. Sonunda kaçışı başardı, Yunanistan’a tüydü.

★★★

Onun eski eşi iktidar partisi AKP’nin Erzurum Milletvekili hanımın da mal varlığı dillere destan oldu: İngiltere’de çiftliği, Afrika’da madenleri, 82 milyon lira değerinde yatı, 3 AVM’si, 100 gayrimenkulü, 180 milyon dolar birikimi, kilolarca altını varmış.  Bu kadın, bu genç yaşta, kısa zamanda bu kadar parayı nasıl, hangi yol ve yöntemlerle kazandı, anlatsın: Ekonomi fakültelerinde “En iyi ve en parlak ekonomist nasıl olunur dersleri” versin! Bu hanımın ağabeyi de iktidar partisince Sermaye Piyasası Kurulu eski başkalığına getirilmişti.

★★★

“Kara para aklama hamamına dönüştürülen Türkiye’de tellaklar, keseciler, peşkir tutucular işte bu yukarıda sıralanan yapıdan” çıkıyor. Bu yapı bir de; “Havada uçan karada makam koşturan Müdürler”  peydahlayıp üretiyor. Arkadaşımız gazeteci Özgür Cebe’nin haberine göre Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Emre Asiltürk, Ankara’ya uçakla gitti, şoförü makam aracını Ankara’da da binebilsin diye karadan getirdi. İl sağlık müdürü acaba hangi iktidar büyüğünü örnek aldı?

Müdür de ders versin!

★★★

Ders versin ki, ülkemizde “Boş tencere rüzgarının” neden patladığını, kadınların Türkiye’nin 81 ilinde ellerinde boş tencere ve tavalarla meydanlara, sokaklara neden dökülüp, protesto yaptıklarını net anlayalım.

Bir bela yapı oluştu:

Çok boş tencere.

Az dolu kasa.

Çift kutuplu Türkiye!

Gözlemlerime göre, Türkiye, “Boş tencere çoğunluğu ile dolu kasa zengin azınlığın çift kutbuna” girdi. OECD raporlarında yazıyor: Türkiye’de yoksul ailelere çeşitli adlar altında yapılan devlet yardımları ve sosyal transferler artık onları koruyamıyor. 6 milyon çocuk yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Yoksulluk ve sosyal dışlanma riski yaşayan kadın oranı yüzde 31.5’e çıktı. Emeklilerin yüzde 65.7’si evlerindeki boş tencereye destek için yeniden iş arıyor. Önceki gün emekli astsubaylar da meydanlara döküldü fakat yoksulluğun acısını kadınlar erkeklerden daha yoğun yaşıyor. İktidar Partisi Başkanı Tayyip Erdoğan’ın gidişi “Boş tencere ile meydanlara çıkan kadınların” elinden olacak. Boş tencere çoğunluğu ile dolu kasa zengin azınlık arasındaki eşitsizlik büyüyor.