Nasıl bir ülke olduk?
En önemli, en hayati kararları bile Ankara’dan değil, yurt dışındaki başka kaynaklardan öğreniyoruz.
Mesela şu BRICS olayı!
Moskova açıklamasa, haberimiz bile olmayacaktı!
Meğerse, Türkiye Cumhuriyeti olarak, BRICS İttifakı’na tam üye olmak için resmen müracaat etmişiz...
Moskova’dan alıyoruz haberi...
Ankara’dan bir açıklama yok!
Meclis’te görüşülmeden, kamuoyu ile paylaşılmadan, Tek Adam Yönetimi en hayati kararları bile alabiliyor, tek imza ile aklına gelen her şeyi yapabiliyor.
Ülkede, demokrasi ve hukuk devleti kavramı bitmiş durumda...
Vatandaş olan bizleri adamdan bile saymıyor olacak ki, ana muhalefet dahil, kimseye bilgi vermiyor.
İstediği vakit “İstanbul Sözleşmesi” gibi uluslararası anlaşmalardan çıkıyor, canı isterse, ülkenin kaderini etkileyecek kuruluşlara katılmak için tek imzayla başvuru yapabiliyor.
Allah encamımızı (işin sonunu) hayırlı etsin! Başka ne diyebiliriz ki?
★★★
BRICS nedir?
Rusya ve Çin’in nüfuzu altında, demokrasi ve insan haklarına önem vermeyen, uluslararası bir ittifaktır...
Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan ve Güney Afrika’nın kurucu olduğu, İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin sonradan katıldığı bir milletler ittifakıdır bu...
Türkiye’nin müracaatı kabul edilirse, 10’uncu üye olacak...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılacağı BRICS zirvesi, 22-24 Ekim tarihlerinde Rusya’nın Kazan kentinde yapılacak.
AKP iktidarı “Yıllardır Avrupa Birliği’ne giremedik, BRICS ittifakına girelim bari” diye mi düşünüyor, bilmiyoruz ama BRICS ittifakına girerek Batı’dan kopmanın maliyeti Türkiye’ye çok ağır olabilir!
Eğer Türkiye, Batı ülkelerinden aldığı ve almayı beklediği yatırımları BRICS’ten almayı düşünüyorsa, çok yanlış yolda demektir.
BRICS ile ticaretimizi geliştirelim ama o ittifaka üye olarak Batı’dan ve NATO’dan kopmayalım.
Bugün, ihracatımızın yüzde 60’ı Batı ülkelerinedir.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Avrupa Birliği ile ayrışmayı göze alamayız.” sözü unutulmamalı...
Demokrasinin olmadığı ülkelerden oluşan BRICS İttifakı’na tam üye olursak, bu üyelik Türkiye’ye kârdan çok zarar getirebilir! Aman dikkat!
Atatürk ve Metin Oktay
Metin Oktay, Türk futbolunun “Taçsız Kralı” idi.
6 defa “Gol kralı” olmuş, Türkiye liglerinde 217 gollük muhteşem bir rekora imza atmıştı.
Yalnız futbolculuğu değil, insanlığı da üst düzeyde olan Metin Oktay’ı 13 Eylül 1991 günü İstanbul Boğaz Köprüsü yakınlarındaki bir trafik kazasında kaybetmiştik. Henüz 55 yaşındaydı...
Futbolseverler onu unutmadı. Taçsız Kral Metin Oktay, 33’üncü ölüm yıldönümünde, İstanbul Kozlu Mezarlığı’ndaki kabri başında sevgi ve özlemle anıldı.
Bu anma töreni bana Metin Oktay’ın Atatürk ile ilgili sözlerini hatırlattı.
Metin Oktay bir röportajında “Maçlarda hakem yazı-tura atarken ben hep ‘Tura’ derim. Benim tek derdim, Mustafa Kemal Atatürk’ün yüzü yere gelmesin.” demişti. Nur içinde yat büyük futbolcu, büyük insan...
Yabancının kafası almadı!
Müjdat Gezen anlattı:
Eski tarihte bir gün, yabancı konuğu Çırağan Sarayı’na davet etmişler.
Yabancı, sarayda bir süre dolaştıktan sonra ‘Tuvalet nerede?’ diye sormuş.
‘Burada tuvalet yok!’ demişler.
Şaşıran yabancı ‘Peki, padişah ihtiyacını nereye yapar?’ diye sorunca görevli ‘O her yere yapar, biz temizleriz!’ demiş.
GÜNÜN SÖZÜ
İki tavşanı birden kovalarsan, ikisi de kaçar!