Artık hayatımızdan çıksalar diyorum, bu ikili delilik sona erse... Ne onlar? Açıklar... Hangileri? Cari ve bütçe...

Cari açık döviz stokunuza bağlıdır... Cari açık verebilmek için ya döviz kazanmalı ya da döviz borç bulmalısınız ki yurt dışından alım yapılabilsin.

★★★

Yurt dışından mal almak dövize talebi artırır. Bu durum döviz fiyatlarını yükseltir. Yurt dışından gelen mallar pahalanır. Talep düşer. Cari açık azalır.

Bizde döviz artmasın diye baskılanıyor. Üretim baltalanıyor. Haliyle yurt dışı mallar ucuz kalınca ithalat patlıyor. Şu sıralar sanki düşüyor gibi görünüyor ama tüketim malı ithalatının artığı çok bariz görülüyor.

★★★

Zira bütçe açığı daha da tehlikelidir. Ülkeyi çabuk göçertir. Nitekim göçtük. Aksini iddia eden varsa sokağa çıkıp etrafına bakınca zaten aydınlanır bir anda...

Ocak-haziran 6 aylık merkezi bütçe gerçekleşmeleri açıklandı, ilk yarı yılda bütçe açığı 747 milyar TL’ye ulaştı. Açığın yıl sonunda 2 trilyon liranın üzerine çıkacağı kesin gibi...

Açığı nasıl kapatacaksın peki?

★★★

Hiçbir şey yoktan var olamayacağına göre...

Harcamaları kısacaksın yani tasarruf yapacaksın. O yok! Saray eşrafı tasarrufa karşı.

Vergileri artıracaksın. Bak tüm hızıyla sürüyor. O iş Mehmet Şimşek’te... Ayağını da gazdan çekmiyor. Üçüncü ve dördüncü vergi paketinin hazırlıklarını yapıyor da, daha fazla alamayacağının ne kadar farkında?

★★★

Yurt içi, yurt dışı borçlanacaksın... Ne buluyorlarsa borç olarak alıyorlar. Bedavaya değil tabii... Nasıl ödeyeceğiz o kadar faizi...

Bütçe açığındaki rekor artışa bakıldığında, Hazine yüksek faizle borçlanmaya devam ettikçe, toplanan vergilerin büyük bölümünün faize gideceği aşikar...

Kim bu saadetin sürmesini istemez? Yabancılar da bu sebeple notumuzu artırıp “devam edin güzellerim” diyorlar.

Ya da para basacaksın... Bak işte yoktan var ettin! Daha önce de denedin. Enflasyonu körükledin.

★★★

Neden mevcut vergiler yetmiyor?

Şöyle anlatayım... Bütçeden “görev zararı” olarak Ziraat Bankası’na 6.7 milyar TL, Halk Bankası’na 2.8 milyar TL aktarıldı. Bu paralar kime kredi olarak dağıtıldı? Devlet sırrı!

Bütçede “sınıflandırmaya girmeyen Hazine yardımları” adıyla yine nereye gittiği belirtilmeyen bu giderler 84.5 milyar TL tutarında...

Hele “müteahhitlik giderleri” adı altındaki harcamaların 87 milyar lirası “diğer müteahhitlik giderleri” olarak gözüküyor ve nereye-kime harcandığı belirtilmiyor.

Bilmem anlatabildim mi bütçe neden yama tutmuyor?

Danaya mı yoksa konuta mı girsek?

Beton aşığı, inşaat sevdalısı bir iktidar nasıl kötü yönettiyse ülkeyi, elleriyle boğdu sevdiceğini... Evsiz barksız bıraktı milleti, bitirdi müteahhitleri...

Yüksek faiz ve yüksek enflasyonla fahiş düzeylere yükselen konut kiraları ve konut fiyatları, milyonlarca kişi için barınma krizinin boyutlarını olağanüstü noktalara taşıdı.

Kendini “ben ekonomistim” diye tanıtan her şahsa inanmayın dedik ama belli ki anlatamadık halka...

★★★

Merkez Bankası Konut Fiyat Endeksi 2021 sonundan bu yana konut fiyatlarının yüzde 556 arttığını gösteriyor. Hem de son bir yıldır reel olarak artmadığı halde...

Kim alacak sahi? Asgari ücretin 17 bin TL, en düşük emekli aylığının 10 binden 12 bin 500 TL’ye yükseltildiği bir ortamda en uygun 1 milyon TL konut kredisinin aylık taksidi 39 bin TL, 2 milyon TL kredinin aylık taksidi 76 bin TL civarında...

★★★

Cin bir fikir buldular. Konut kredisi taksitleri karşısında emlak piyasası durgunluğa sürüklenince kamu bankaları ‘ortak konut kredisi’ kampanyası başlattı. Acaba dünyada örneği var mıydı?

Danaya girer gibi konuta girilecek. Ziraat Bankası’nın öncülük ettiği kampanyaya göre aylık düzenli geliri olan en az iki en fazla beş kişi konut kredisi taksitlerini 10 yıl süreyle paylaşarak ödeyecekler.

★★★

Bu durumda 1 milyon TL konut kredisinin aylık yüzde 3.49 faiz oranıyla 39 bin TL tutarındaki aylık taksitinden ortak başına düşen pay aylık 7.200 lira, 2 milyon liralık taksitte 14 bin 711 lira olacak.

Süre bitiminde kendilerine ‘hisseli tapu’ verilecek ve beş kişi birlikte bir ev sahibi olacak.

★★★

İyi de konut değerinin azami dörtte birine kadar konut kredisi kullandırıldığı düşünüldüğünde 4 milyon liralık bir konut için 1 milyon lira kredi kullanan beş kişi kalan 3 milyon lira bulacak bir yerlerden... Ne anladık biz bu işten?

Beş ortak borçlunun satın alınan konutta oturup kira yerine taksit ödemesi mümkün olmadığına göre kimin aklına geldi bu fikir? Ne olur söyle...