Günümüzde milletten uzak ve milletten kopuk kurumlar geleceğimizi karartıyor!

Diyanet İşleri Başkanı, bir kısım din görevlileri, Milli Eğitim Bakanı, Milli Eğitim Müdürlükleri, vs...  Milletten o kadar kopuklar ki, üzerimizde kara bulutlar dolaştırıyorlar!

Oysa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sözleri çok aydınlatıcı ve son derece uyarıcı...

Cevdet Yılmaz (özetle) “Milletten uzak, milletten kopuk yaşayan bir din görevlisi düşünülemez. Toplumun dertlerinin iyi analiz edilmesi gerekir. Usul ve üslup çok önemlidir” diyor.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, Cevdet Yılmaz’ın bu doğru sözlerine kulak vermesini, hatta konuşmayı banttan bir kez daha dinlemesini tavsiye ederiz.

★★★

“Bana bir Audi’yi bile çok gördüler” diye dert yanan, şatafatlı yaşamı, masraflı yönetimi ve dünya gezileriyle ün yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, tüm camilerde okunan son cuma hutbesinde  “Yılbaşı kutlamaları inancımıza aykırı, helal ve meşru değildir!” iddiasını tekrarladı.

Diyanet’e göre; 31 Aralık gecesi yeni yıla mutlu gitmek umuduyla kutlamalar yaparsanız “günah” işlemiş olacaksınız!

Diyanet’in hutbesinde:

“İslam dışı figürlere özenmek, onlar gibi giyinmek, onlar gibi hediyeler dağıtmak, inancımıza aykırıdır, yanlıştır” diyor.

O zaman Ali Erbaş’a  “Neden onların ürettiği Audi’ye biniyor, onların ürettiği cep telefonunu kullanıyor, onların ürettiği uçağa binip dünyayı geziyor?” diye sormazlar mı?

★★★

Milli Eğitim’imiz de bir âlem... Millilikten çıktı “Dinî Eğitim”e doğru koşuyor.

Tarikat ve cemaatlerle anlaşmalar yapan, okullara imamlar yollayan bir Milli Eğitim Bakanı var ya... Adı Yusuf Tekin... İşte onun talimatıyla Milli Eğitim Müdürlükleri’nin okullara gönderdiği genelgeyle, “Yılbaşı kutlamaları” engellendi.

Yeni yıl kutlamaları, İran’daki, Afganistan’daki okullarda olduğu gibi yasaklandı.

Anlaşılan, Milli Eğitim o ülkelerin “Orta Çağ” yaşamına özeniyor!

★★★

İmamlık saygın bir meslektir ama imamların görevleri camilerdedir. Fakat...

Diyanet İşleri Başkanlığı imam hatiplere artık yalnız camilerde değil, her yerde görev vermek istiyor.

Türkiye Cumhuriyeti, demokrasiden uzaklaştırılıp “İmamokrasi”ye dönüştürülmeye çalışılıyor.

Bu, Anayasa’mızın “Laiklik” ilkesine aykırıdır ama artık Anayasa’yı dinleyen kalmadı!

Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını yerel mahkemeler de Yargıtay da uygulamıyor, iktidar da yüce mahkemenin kararlarına saygı duymuyor!

Demokrasiden kopup “İmamokrasiye” doğru gittiğimizi söyleyen Prof. Dr. Emre Kongar’a hak vermemek mümkün değil!

Diyanet’in Amerika sevdası!

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Türk milletinin paralarıyla Amerika’da lüks tesisler yaptırması haklı eleştirilere yol açtı.

Millet ülkede derin bir yoksulluk yaşarken Amerika’da bu şatafat niye?

Washington’da şirketleşen “Diyanet-USA”nın mal varlığı 90 milyon doları aşarken, değeri milyonlarla ifade edilen villalar, konukevi ve lüks otel dikkati çekiyor.

Amerika’daki Diyanet Merkezi’nin yerleşkesinde cemiyet binası, hamam, konferans salonu yer alıyor.

Merkez’deki 879 metrekarelik camide 3 bin kişi ibadet edebiliyor.

Bu bilgileri açıklayan İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez:

“Diyanet, Amerika’da neden villa, otel, hamam ve havuz sahibi olur? Nihayetinde harcanan Türk milletinin parası... Türkiye’de insanlar aç ve sefil iken neden milyon dolarlar harcayıp burayı yaptılar? Neden milletin parası çarçur ediliyor? Nedir bu Amerika sevdası?” diye sordu.

Gerçekten ülkemizde her şey için para var ama konu asgari ücret, emekli ve memur maaşları olunca para yok! Bu durum hiç kimseye itibar kazandırmaz!

GÜNÜN SÖZÜ

Sorgulamayan toplumların geleceği asla parlak olmaz!