6 Şubat depremlerinin ardından 2 ay geçti. Üçüncü ayın içinde olan depremzedeler, kentte enkazlar kaldırılırken birçok noktada kurulan çadırkentlerde yaşıyor. Ancak güvenlik korkuları var.

“KONTEYNER İSTİYORUZ”

Antakya’da kurulan çadırkentlerden birinde yaşayan depremzede Nuray Tosun korkusunu, “Askerimiz polisimiz var ama burada güvende değiliz. Burada çeşit çeşit insan var. Bu çadırkentte uyuşturucu içiliyor. Gözümüzle görüyoruz. Tabi ki buradan atıldılar ama bu tür olaylar oluyor burada. Şu an eskiye göre daha iyi ama yine de korkumuz var. Gece tuvalete gidemiyoruz bu sebeple, tek talebimiz konteyner. Bir an önce bize de çıkmasını istiyoruz” sözleriyle anlattı.

“İÇKİ İÇİP GEZİYORLAR”

Aynı çadırkentte yaşayan Fatma Hatip isimli depremzede de, “Güvenliğimiz yok. Korku içindeyiz. Gece hep yürüyorlar, bunun için rahat olamıyoruz. İçip içip geziyorlar. İçki içiyorlar, rahatsızlık duyuyorum, huzurlu değilim. Belimde ve boynumda fıtık var, tekrar ameliyat olacağım, konteyner talep ediyorum” dedi.

“ETRAFIMIZDAKİ İNSANLAR HAP KULLANIYORLAR”

Ahmet Hamşuoğlu isim bir diğer depremzede, “Güvenlik zafiyeti çok. Etrafımızdaki insanlar hap kullanıyorlar. Bir türlü cesaret edip kimseye bir şey diyemiyorsun. Çocuğum çadırın dışına çıktığında bile başına bir şey gelmesinden korkuyorum” sözleriyle güvenlik korkusunu dile getirdi.

“KÖPEĞİ DE BURADA SAPIĞI DA”

Cennet Beşli isimli bir başka depremzede de çadırkentte yaşananlara ilişkin, “Çadırkentler güvenli değil. Köpeği de burada sapığı da burada. Her şeyi gözümüzle görüyoruz. Gece lavaboya bile çıkamıyoruz, kendimizi tutuyoruz. Burada yaşadığımız için fazla açıklama yapamıyoruz ama her şey olabiliyor. Güvende değiliz, kapının önüne koyduğumuz bir şeyi alıp götürüyorlar, sobayı alıp götürüyorlar. Soruyoruz, bizimle dalga geçerek cevap veriyorlar” dedi.