Çok değil, on yıl öncesine kadar “Türkiye’nin incisi” dediğimiz Bodrum bir cennet gibiydi...

Bol güneşli masmavi gökyüzü, insanı içine çeken davetkâr mavi denizi ile...

İçinde tarihi hazineleri saklayan toprağı, dünyanın yedi harikasından biri olan ve şimdi Londra’daki müzede bulunan Halikarnas Mozolesi’nin yeriyle...

Tarihi amfitiyatrosu, yemyeşil ağaçları, rengârenk çiçekleri, nefis yemişleriyle...

Suları köpürte köpürte giden tekneleri, dantel gibi koylarıyla... 

Dünyanın hayranlığını kazanan bir bölgeydi Bodrum...

Bir adı da “Arşipel” olan Ege Denizi’nin lacivert sularında her gün binlerce balık, bir o yöne, bir bu yöne volta atarak balıkçılara âdeta “gelin bizi yakalayın” diye meydan okurdu.

Böyle harika bir yerdi Bodrum denizi... 

Binlerce yılda bölgeye çeşitli uygarlıklar hâkim olmuş, devletler kurulmuş, devletler yıkılmış, fakat Bodrum hep güzel kalmıştır.

Geceleri burada yıldızlar daha parlak, daha şakrak, gökyüzünde parıldayan elmaslar gibidir.

Bodrum ufuklarında tanyerinin ağarması bile bir başka güzeldir.

İşte böyle binlerce yılın bozamadığı cennetten bir köşeyi biz, elbirliği ile cehenneme çevirmek üzereyiz! Sürekli bozuyor, hırpalıyoruz!

★★★

“Bodrum Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden biri” diye övünürken, burada neredeyse cehennemi yaşamaya başladık.

Elektrik ve su kesintileri bıktırdı, bezdirdi, insanları isyan ettirdi!

Trafik desen, ayrı bir azap!

İstanbul trafiğine “kötü” diyoruz ya... Bodrum trafiği, İstanbul’dan da kötü... Çok araç var... Yollar berbat, trafik ışıkları ise bilgisiz birileri tarafından yapılmış olacak ki, ayarsız, çok kötü... Mutlaka ehil bir firma tarafından yeniden ayarlanmalı!

Tüm Bodrum’da, özellikle Gündoğan’da, trafik kurallarını hiçe sayarak tehlike yaratan motosikletler, hiçbir makam müdahale etmediği için, daha da azıtıyor!

★★★

Bodrum’da fiyatlar nasıl? Her şey çok pahalı... Semt pazarlarındaki fiyatlar bile can yakıyor. Bazı pazarcıların eksik gramajla halkı kazıkladığına dair şikâyetler alıyorum.

Bu arada taksi fiyatları da uçuyor sanki! Taksi tarifeleri çok yüksek! Bu durum korsan taksileri cazip hale getiriyor.

Bölgede sahiller yağma edilmiş durumda... Oteller, siteler, restoranlar, özel plajlar kapatmış denizi...

Kimler bu işten pay alıyor?

Bodrum, her şeye rağmen, eski güzelliğinden izler taşıyor ama çarpık yapılaşma ve imar rantı, sahillerin yağması bitmezse, sanıyorum en fazla üç-dört yıl sonra cehennemden farksız olacak!

Küfür salvosunun yanında melek kadar masum bir lâf!

AKP’liler, AKP’nin eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ı eleştiriyor. Neden?

“Dobra dobra” konuşmalarıyla bilinen Bayraktar, iktidarın kırsal politikalarını eleştirirken kısa yoldan gidip “Nah kalkınırsınız!” demiş.

Eee, serde Karadenizlilik var, genellikle sakınmadan, çekinmeden konuşurlar.

Şimdi, bir kısım AKP’li, Erdoğan Bayraktar’ı “ağzını bozmakla” suçluyor.

İşin doğrusu, siyasetin zirvesinde kullanılan “alçak, şerefsiz, cibilliyetsiz, sapık, haysiyetsiz, zürriyetsiz, rezil, pislik, çöplük, ölü soyucu” gibi sözlerin yanında ”Nah kalkınırsınız” lâfı, melek kadar masum kalıyor!

Erdoğan Bayraktar’ın, iktidarın kırsal politikalarını eleştiren ve AKP’lileri kızdıran “X” mesajı şöyle:

“Bir ülkenin köy nüfusunu yüzde 30-35 civarında tutmazsanız, şehirde ne varsa köye getirmezseniz, hele hele fiilen köy olan yerleşim birimlerine ‘mahalle’ ismini koyarsanız, nah kalkınmaya devam edebilirsiniz!”

Ne dersiniz? “Nah” kelimesi kaba olabilir ama eski bakan Bayraktar eleştirisinde haksız mıdır?

GÜNÜN SÖZÜ

Soran kişi dağları aşmış, sormayan ise şaşmış kalmış!