İktidar partisi genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dış gezilerinde VİP uçağına doldurup götürdüğü ve geri getirdiği gazetecilerinden biri, dün yazısında CHP’nin 4 önde gelen ismi ile dalgasını geçiyordu. Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş’ın portre fotoğraflarını yan yana koymuş ve yazısına ; “Bu dört siyasetçiden birlik beraberlik çıkar mı?” başlığını atmıştı.
★★★
Çıkar mı?
“Çıkmaz” demeye getiriyor.
Yazısının tafrasına göre CHP’nin dört önde geleni koltuk peşindeler, ülke sorunlarını çözecek bir davanın neferi değiller. Siyaseti ve partiyi kullanarak “lider olmak” istiyorlar. CHP’yi ele geçirme boğazlaşmasına giriştiler.
★★★
Parti içi gruplar.
Kamplaşmalar.
Klikler, hizipler.
Bölünmeler.
Devam etsin.
CHP halkın gözünde “umut ve güven” olmaktan çıksın ve “hep kendini konuşan, hep kişilik tartışan, hep ayrışma enerjisi çoğaltan, ülkenin dağ olmuş sorunlarını çözebilecek umudu, iddiası, kadroları olmayan, oy oranı yüzde 25’lerde donmuş ana muhalefet partisi” olarak kalsın.
★★★
İktidar, acze düştü.
Kendisi bitti, tükendi.
Halkın gözünde CHP’nin umut aşılayan bir muhalefete dönüşmesini istemiyor. Sürekli CHP içinde bir lider olma çekişmesinin büyümesini alevlendirecek taktik ve strateji geliştirmeye çalışıyor. Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’nun “siyasi yasaklı” haline getirilmek istenmesini de bu açıdan yorumlamalı.
★★★
Oysa hayat görev verdi: CHP, bugün işçilerin, memurların, emeklilerin, çiftçilerin, çalışan kadınların, gençlerin, emeklilerin, esnafların ve hatta sanayici, tüccar, bankacı, diplomatların duymak istediği “elle tutulur, gözle görülür, kalple hissedilir bir değişim programı” ortaya koymak ve bunu kitlelere anlatmak mecburiyetiyle yüz yüze geldi.
★★★
Tek Adam düzenini kaldırmak, parlamenter sisteme geçmek. Bağımsız yargıyı diriltmek. Kuvvetler ayrımını canlandırmak.
Eğitim sistemini tarikat tecavüzünden arındırmak ve çağa uydurmak.
Krizden kurtulmak.
Yoksulluğu durdurmak.
★★★
Zengin fakir uçurumunu kapatmak. Fırsat eşitliğini getirmek. Sosyal devleti yeniden inşa etmek, rüşvetin, torpilin, inşaat ve ihale rantıyla partili zenginleştirmenin kökünü kazıma, adam kayırma, hısım akraba kollama yoluyla yaratılmış bugünkü çürümüşlüğü bitirmek.
Türkiye çağdan koptu.
Yeniden çağa bağlamak.
Halk bu değişimi istiyor.
★★★
Halk, bu değişimi istediği için son seçimde CHP’ye sarıldı ve pişman olmak istemiyor. Umudunun meyveye dönüşmesini beklediği için CHP’yi anketlerde yine birinci parti yapıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, buğday mitinginde, fındık mitinginde, geçinemiyoruz mitinginde, Manisa meydanında kendini dinlemeye gelmiş halka; “umutla, sabırla, kararlılıkla ülkeyi yönetmeye geliyoruz” diyor. Halk, bu sözün yerine getirilmesini istediği için; “parti içinde yeni bir kazanacak aday tartışması çıkmasını” umut kırıcı buluyor.
★★★
CHP bu hafta tüzük kurultayı ve arkasından program açıklaması yapacak. Dört adamlı CHP’den birlik beraberlik ve yenilenme mi yoksa koltuk, mevki, kariyer, hizip, klik çekişmesi ve tek adam yaratma kavgası mı çıkacak?
CHP, CHP’yi aşacak mı?
Göreceğiz.
★★★
Ey okur, bilesin!
Ben siyaset ağırlıklı yazan, kulis avlama peşinde koşan biri, parti üyesi değilim. Siyasetçilerin işine karışmaktan uzak dururum ve gazetecinin siyasi parti liderlerine akıl vermeye kalkışmasını gazete yazarlığına yakıştırmam. Söz konusu olan CHP değil, ülkemizin yarını!
Kapıyı açmak!
İki lider tipi var: Biri gücünü koltuğundan makamından alır. Diğeri gücünü yenilenme, değişme, çağa uyma, eski ezberleri bozmaktan alır. CHP Genel Başkanı, parti toplantısına; sokakta ayaküstü fikrini söyledi diye aceleyle hapse atılan ve sonra da aceleyle serbest bırakılan Dilruba adlı genci toplantıya çağırdı, yanına oturttu. Çok güzel fakat aynı CHP, kapılarını yeni insanlara da açacak bir girişimi akıl edebilmeliydi. Örneğin Türkiye’deki 208 üniversitenin giriş sınavlarında başarı gösterip fakültelere kayıt yaptırmış 6 milyon 942 bin öğrenci içinden birinci ve ikinci olmuş gençleri, bulup, adreslerine ulaşarak onları parti toplantılarına gözlemci üye olarak çağırabilseydi... Sonra da isterlerse partiye üye yapabilecek yeni bir siyaset vizyonu yolunu açabilseydi... Parti’de genel başkan diktatörlüğünü bitirecek ve çok sesliliğe geçirilecek bir atılımı Türkiye CHP’de görebilseydi...